10’ca bilim arasından: Meğer evrenin şafağında ışıkları yakan cüce galaksilermiş
Bir grup saygın kozmolog bu hafta İngiltere'nin başkenti Londra'da bir araya geliyor. Amaçları oturup evreni algılayış şeklimizde bir yanlışlık olup olmadığını sorgulamak.
Elinizde bir fotoğraf makinesi var diyelim ve evrenin fotoğrafını çektiniz. Bu fotoğrafı uzaklaştırdığınızda elinizde kayda değer hiçbir özelliği olmayan, olabildiğine geniş, her yeri benek benek bir alan görürsünüz. En azından klasik görüş şimdiye kadar hep bu yönde oldu.
Evrenin 13,7 milyar yıl önceki patlamadan bu yana nasıl evrimleştiğini anlamlandırmanın amaçlandığı standart kozmoloji modelinin temelinde her şeyin her yerde aynı göründüğü ilkesi yatar. Ama bu hafta dünyanın önde gelen kozmologlarından bazıları Londra’da, Royal Society’de bir araya gelecek ve şu soruyu soracak: Ya bu varsayımımız yanlışsa?
Toplantının organizatörleri arasında yer alan ve kendisi de Oxford Üniversitesi’nde kozmolog olan Prof. Subir Sarkar’a göre toplantının sebebi son dönemlerdeki kayda değer astronomik gözlemlerin klasik görüşe meydan okuması. Standart model ilk kez 1922’de formüle edilmiş. Kozmologlar ellerinde büyükçe bir veri olduğunu söylüyor ancak o zamandan bu zamana teknoloji öyle bir ilerleme kaydetti ki günümüzün bazı kozmologları doğru varsayılan teorik temelin “son kullanma tarihinin geçmiş olduğunu” düşünüyor.
Belki bunu uç fikirlere sahip, görüşünü somut bir kanıta dayandıramayan kişiler söylese bu kadar etki uyandırmaz, ama Sarkar bu sözleri bizzat saygın kozmologlardan duyduklarını söylüyor. İşte o bilim insanları bu hafta son zamanlardaki anormal bulgularını anlatmak, tartışmak için bu konferansta bir araya gelecek. Bu gözlemler arasında evrenin bazı yerlerde diğerlerine göre daha hızlı genişlemesi de var, gece gökyüzünde gözlemlenen devasa yapılara dair ipuçları da.
Mesela Sarkar’la birlikte çalışan ABD Donanma Gözlemevi’nden Dr. Nathan Secrest evrenin orantısız olma olasılığını artıran bulgularını anlatacak. Secret ve ekibi bir milyondan fazla kuasarı kapsayan bir veri tabanını analiz ettikten sonra gökyüzünün bir yarımküresinin diğerinden aşağı yukarı yüzde 0,5 daha fazla kaynağa ev sahipliği yaptığını tespit etti. Yüzde 0,5 kulağa çok yüksek bir miktar gibi gelmeyebilir ama bu çalışma teyit edilebilirse evrenin yapısındaki baskın unsur olarak kabul edilen karanlık enerjiyle ilgili kurulmuş temel zayıflayacak. Sarkar çalışma doğrulanırsa evrenin üçte ikisinin aslında olmadığı anlamına geleceğini söylüyor.
Konferansta konuşmacılardan bir diğeri Leiden Üniversitesi’nden Dr. Konstantinos Migkas olacak. O da evrenin genişleme hızının sabit olmadığını, duruma göre değişiklik gösterebildiğine dair bulgularını paylaşacak. Yine bu da doğrulanırsa karanlık enerjiyi yanlış anladığımızı gösterecek çalışmalardan biri.
Sonra Central Lancashire Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Alexia Lopez Büyük Halka ve Dev Yay olarak adlandırılan kozmik devasa yapılar keşfetti. Halbuki ortaya çıkan yapılar pürüzsüz, belirgin şekilde özelliksiz, olması gereken ölçekte. Anlayacağınız yine standart modelin eleştirilmesini gerektiren bir durum var ortada.
Bu arada herkes standart evren modeline karşı çıkıyor diye düşünmeyin. Herkes aynı fikirde olduğunda tartışmanın ne anlamı var ki? Bu noktada devreye Cambridge Üniversitesi’nde astrofizikçi olan Prof. George Efstathiou giriyor. Efstathiou modelin körü körüne destekçisi olmadığını şöyle anlatıyor: İnsanlar beni modeli savunmakla suçluyor ama onu çürütmek için ne kadar zaman harcadığımı bilmiyorlar. Ortada beyin fırtınası gibi bir düşünce olduğuna katılmıyorum” diyor.
Efstathiou bahsettiğimiz çalışmaların ilgi çekici olduğunu kabul ediyor ama sunulan anormalliklerin hiçbirinin standart modeli tahtından edecek kadar ikna edici olmadığını savunuyor. Ona göre verilerin ne kadar doğru olduğunu sorgulamakla başlamamız gerekiyor. Mesela evren orantısızsa belki de bu orantısızlık gökyüzünün farklı yarımkürelerini gözlemlemek için birden fazla teleskobun kullanılmasından kaynaklanıyor.
Anlayacağınız kozmologlar ellerindeki her şeyi ortaya dökecekleri bir tartışmaya girişecek. En heyecanlılardan biri de Sarkar: “Hararetli bir tartışma bekliyorum. Bırakalım da ellerinde ne varsa ortaya döksünler.”