Ebeveynler dikkat! Seçimin dili çocuklarınızı saldırgan ve düşmanca davranmaya itebilir
Onlar birbirlerine tıpatıp benziyorlar, aynı ortamda büyüyorlar, peki ya çocukken yaşadıkları farklı deneyimler onları ne ölçüde birbirlerinden farklılaştırıyor?
Genetiğin, çevrenin ve tecrübelerin insan ruhu üzerindeki etkilerini araştıran araştırmacı psikologlar için ikizler bulunmaz bir nimet olsa gerek. Sonuçta ikizler hem aynı çevrede büyüyor hem de aynı genleri paylaşıyor. Peki ya ikizlerden birinin çocukluk çağında geçirdiği travma ikizleri birbirinden ruhen nasıl ayırıyor olabilir? İzlanda Üniversitesi ve İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nden bir araştırma ekibi bu sorunun cevabını araştırdı.
Sizi Dennis ve Douglas ikizleriyle tanıştıralım. Lisede birbirlerine öyle çok benziyorlarmış ki arkadaşları onları kullandıkları arabaya göre ayırt ediyormuş. Çocukken yaşadıkları çoğu şey de ortakmış, Dennis’in 13 yaşındayken taciz teşebbüsüne uğraması dışında… Kardeşlerin hayatı nasıl mı ilerledi? Douglas lisedeki kız arkadaşıyla 18 yaşına gelir gelmez evlendi. Üç çocuk büyüttü, dindar biri olup çıktı. Dennis ise hep kısa süreli ilişkiler yaşadı, iki kez boşandı. Her ayrılıktan sonra kendini umutsuzluğun uçurumunda buldu. 50’li yaşlara geldiklerinde Dennis’in nur topu gibi bir majör depresyonu vardı, kardeşinin ise yoktu.
Denis ve Douglas tek örnek değil. İsveç’te 25 bin 252 yetişkin ikiz üzerinde yapılan araştırmaya göre çocukluğunda bir ya da daha fazla travma geçiren kişilere (Bunlar fiziksel ya da duygusal olarak ihmal edilme, istismara, tecavüze uğrama ya da aile içi şiddete tanık olma olabilir) ruh hastalığı teşhisi konma olasılığı böyle şeyler yaşadığını söylemeyenlere göre 2.4 kat daha fazla.
JAMA Psychiatry’de yayınlanan çalışmaya göre bir kişi biraz önce saydığımız deneyimlerden bir ya da daha fazlasını bildirmişse, ruhsal hastalık teşhisi konma olasılığı her bir ek olumsuz deneyim için yüzde 52 oranında artırıyor. Üç ya da daha fazla olumsuz deneyim bildiren katılımcılar arasında depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu, madde bağımlılığı ya da stres bozukluğu gibi psikiyatrik tanılar konanlar var.
Aile içi şiddetin bir kardeşten ötekine nasıl değiştiği kafanızı karıştırmış olabilir ama bilim insanları ikizlerin ebeveynleriyle farklı dinamiklere sahip olabileceğini belirtiyor. Mesela ikizlerden birinin sorunlu ebeveynle çok daha fazla karşı karşıya gelebileceğini belirtiyor.
Travmaların genetik ya da çevresel faktörlerden kaynaklanmadığından emin olmak için araştırmacılar katılımcı havuzunu ikizlerden sadece birinin çocuklukta kötü muamele gördüğü “uyumsuz” ikizlerle daralttı. Uyumsuz ikizlerden 6 bin 852’sinin analizi, çocuklukta kötü muamele görmenin, grubun tamamında görülen kadar etkili olmasa da yetişkinlikte ortaya çıkan ruh hastalığıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılara göre bu bulgular beklediklerinden çok daha büyük bir etkiye işaret ediyor. Paylaşılan genetik ve çevresel faktörler çok sıkı bir şekilde kontrol altında olsa da çocukluktaki sıkıntılar ile kötü yetişkin ruh sağlığı sonuçları arasında hâlâ bir ilişki gözlemleniyor.
Çift yumurta ikizleriyle tek yumurta ikizleri arasında nasıl bir fark var peki? Tek yumurta ikizlerinde travmaya uğrayan kişinin uğramayana göre psikolojik sorunlar yaşama ihtimali 1.2 kat daha fazla. Çift yumurta ikizlerinde ise bu oran 1.7. Özellikle cinsel istismar, tecavüz ve fiziksel olarak ihmal edilme durumunu yaşayan ikizlerde aradaki fark çok net bir şekilde gözlemlenebilmiş.
Yetişkinlikte ortaya çıkan hastalıklarda çocukken istismara maruz kalmak ya da kötü muamele görmenin nasıl bir etkisi olduğu uzun zamandır araştırılıyor. 1998 yılında 9 bin 508 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, çocuklukta kötü muamele görmekle kalp hastalığı, kanser, akciğer hastalığı ve depresyon arasında doğrudan bir ilişki olduğunu, bu ilişkinin genelde sigara ve alkol bağımlılığı gibi davranışlarla bağlantılı olduğunu ortaya koymuş.
Mesela Nature dergisi Molecular Psychiatry’de 2022 yılında yayınlanan bir makalede, çocukken kötü muamele görmüş kişilerin beyinlerindeki “strese duyarlı bölgelerde” belirli değişiklikler olduğu görülmüş.