Stephen Hawking yanılıyordu: Bu tuhaf kara deliklerin varlığı mümkün olabilir
Bir kara deliğin ilk görüntüsüyle 2019'da tüm dünya büyülenmişti. Yeni veriler, kara deliğin yarattığı girdabın ayrıntıları da dahil olmak üzere tam olarak neye baktığımızı anlamamıza yardımcı olabilir.
M87 galaksisinin merkezindeki süper kütleli kara deliğin ilk görüntüsü, 2019’da dünyanın dört bir yanındaki gazetelerin ön sayfalarını süsledi. Fotoğraftaki turuncu halka gökbilimcilerin akıllarına takılıyordu. Kara delikler, kendi başlarına radyasyon yaymaz, dolayısıyla gökbilimcilerin ‘turuncu çörek’ dediği radyasyonun, doğrudan kara delik tarafından değil de çevresinde bulunan ve manyetik alanlarla ‘aşırı ısınıp’ bükülen madde tarafından üretilmiş olması gerekiyor. Almanya’nın Bonn kentindeki Max Planck Radyo Astronomi Enstitüsü’nden gökbilimci Thomas Krichbaum, “Etrafta hiç madde olmasaydı bu halkayı göremezdiniz. Bir şeyin radyasyon yayması gerekiyor” diyor.
Kara deliğin yerçekimi, Albert Einstein’in genel görelilik teorisinde öngördüğü üzere, halka şeklini oluşturmak için ışık ışınlarını büktü. Ne var ki astrofizikçilerin konu hakkında teorileri olsa da yalnızca bu görüntüye dayanarak radyasyonun kaynağını net olarak söylemek mümkün değildi. En olası açıklama, ışığın aşırı ısınmış maddenin olağanüstü parlak bir jet oluşturmasına neden olan mekanizmadan kaynaklandığıydı. Bunu doğrudan anlayabilmek için jetin kaynağını kara deliğe mümkün olduğunca yakın bir yerden gözlemlemek gerekiyordu.
M87’nin asıl görüntüsü bulanıktı ve kara deliğin yalnızca olay ufkunun yakın çevresini, yani iç kısmı örten dairesel yüzeyi gösteriyordu. Normal şartlarda olay ufkunu geçen herhangi bir madde içeri doğru düştüğünde bir daha geri dönemez. Bu görünen parlak madde, kara deliğe düşmekten kurtulmaya çalışan yüksek enerjili parçacıkların dışa doğru bir jet gibi fışkırmasından, yani kara delikten kurtulma çabasından kaynaklanıyordu. Görüntüyü jetin daha büyük ölçekli resimleriyle ilişkilendirmek gökbilimciler için bir hayli zordu.
Bu noktada Şili’deki Atacama ALMA Radyo Teleskobu, Grönland Teleskobu ve GMVA’nın geçen yıllarda elde ettiği verilerden faydalanılarak, sanal bir teleskop oluşturuldu. Böylelikle teleskoplar birbirlerinin eksikliklerini kapattı. Örneğin GMVA, kara deliğin 2019’daki görüntüsünü yakalayan EHT’den daha düşük çözünürlüklü olduğu için halkayı keskin bir şekilde görüntüleyemese de daha geniş bir alanı görebiliyordu. Gökbilimciler bu verilerden yararlanarak ilk kez kara delikten fışkıran güçlü jetin görüntüsünü yakaladı.
Yeni görüntüdeki halkanın boyutu, 2019’daki görüntüyle karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 50 daha büyük. Gökbilimciler bunun sebebinin, kara deliğe doğru daha fazla maddenin düşmesinden ve bu nedenle halkanın daha büyük görünmesinden kaynaklandığını düşünüyor.