Kendinizi yaşlı mı hissediyorsunuz? Vücudumuz 44 ve 60 yaşında hızla değişiyor

Birçoğumuz için orta yaş krizleri ve içsel çalkantıları da beraberinde getirir. Yeni bir araştırmaya göre meğer bu dönemde vücudumuzdaki moleküller de çok ani bir fiziksel dönüşümden geçiyor. 44 ve 60 yaşlarında yaşlanma 'patlıyor'muş.

Bilim Teknoloji 15 Ağustos 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı
Bilişsel gerileme yaşayan ancak bunun farkında olmayan yaşlı bireyler, özellikle borsada aktiflerse, ciddi finansal kayıplar yaşama riskiyle karşı karşıya.

Yüzünüzdeki kırışıklıkların, belinizdeki ve vücudunuzun başka yerlerinde hissettiğiniz ağrıların bir gecede üst üste bindiğini fark ettiyseniz, kendinizi birden yaşlı hissetmeye başladıysanız bunun bilimsel bir açıklaması olabilir. Nature Aging dergisinde yayınlanan çalışmaya göre yaşlanma yavaş ve düzenli bir süreçten ziyade en az iki hızlı patlamayla gerçekleşiyor.

Gelin çalışmanın detaylarına göz atalım: Yaşları 25 ila 75 arasında değişen kişiler üstünde yapılan çalışmada birbirinden farklı binlerce molekül izlendi. Sonuçlar özellikle 44 ve 60 yaşlarında yaşa bağlı iki büyük dalgalanma yaşandığını gösterdi. Bu bulgular kas-iskelet sistemindeki sorunların ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarındaki ani artışın neden daha çok belli yaşlarda ortaya çıktığını açıklayabilir.

Araştırma en az bir yıl, en çok yedi yıl boyunca birkaç ayda bir kan, dışkı örnekleri ve deri, ağız ile burun sürüntüleri gönderen 108 gönüllü esas alınarak yapıldı. Araştırmacılar bu örneklerde 135 bin farklı molekülü ve katılımcıların bağırsaklarıyla ciltlerinde yaşayan bakteri, virüs ve mantar gibi diğer organizmaları değerlendirdi. Bu molekül ve organizmaların miktarı hiç de tedricen ve zaman içinde değişmiyordu. Bilim insanları bu yapılardaki en köklü değişimlerin hangi yaş aralıklarında gerçekleştiğine baktıklarında bunun 40’lı yaşların ortaları ve 60’lı yaşların başları olduğunu gördü.

Başta menopoza geçiş süreci sandılar

40’lı yaşların ortasındaki yaşlanma artışı araştırmacıların beklemediği bir sonuçtu. Bilim insanları başta bunun kadınların menopoza geçiş sürecinde yaşadığı değişimlerle bağlantılı olabileceğini bile düşündü. Ancak veriler 40’lı yaşların ortasındaki erkeklerde de benzer değişimlere işaret ediyordu.

Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nde çalışan ve bu araştırmanın da başyazarı olan Dr. Xiaotao Shen “Elimizdeki sonuçlar menopoz ve menopoza geçiş sürecinin 40’lı yaşların ortasındaki kadınlarda gözlemlenen değişikliklere katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Bunun yanı sıra hem erkeklerde hem de kadınlarda bu değişiklikleri etkileyen daha başka faktörler olabileceği de görülüyor” dedi.

Değişiklikler nereleri vuruyor?

İlk değişiklik dalgası kalp hastalıklarıyla ilişkilendiren molekülleri ve kafein, alkol ve yağları sindirme yeteneğini etkiliyordu. İkinci değişiklik dalgasında etkilenenler ise bağışıklık düzeni, karbonhidrat sindirimi ve böbrek fonksiyonlarıyla ilgili molekülleri kapsıyordu. Bunun dışında deri ve kas yaşlanmasıyla bağlantılı moleküller her iki yaşta da değişikliğe uğruyordu.

Önceki araştırmalar yaşlanmada geç dönem sıçramanın 78 yaş civarında meydana gelebileceğini öne sürüyordu ama bu araştırmada en yaşlı katılımcı 75 yaşında olduğu için bu iddiayı teyit etmek mümkün olmadı.

Bu çalışmanın bize gösterdiği şeylerden biri yaşa bağlı birçok hastalık riskinin kademeli olarak artmadığı. Yani Alzheimer ve kalp hastalıkları riski 60 yaşından sonra öyle dikine yükselmiyor. Bazı değişikliklerin yaşam tarzı ya da davranışlara göre farklılık göstermesi de mümkün. Mesela alkol sindiriminde bir değişim yaşamak hayatın en stresli dönemlerinden biri olabilen 40’lı yaşlarda kendini daha çok içkiye vurmaktan da kaynaklanıyor olabilir.

Araştırmanın yazarlarının tavsiyesini de not düşelim: Kas kaybının arttığı dönemlerde egzersize ağırlık verir ve yaşam tarzınızı daha sağlıklı bir yöne çevirebilirseniz yaşlanma hızını bir nebze olsun hafifletebilirsiniz.

Yaşlanma karşıtı aşı geliştirildiYaşlanma karşıtı aşı geliştirildi

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.