Çeşitli duyguları vücudumuzun çeşitli yerlerinde hissederiz. Kimimiz heyecanlanınca midesini tutar, öfkelenince yüzü kızarır, aşkın kalbinde hisseder. Peki acaba 3 bin yıl önce yaşayan Akkadlılar da aynı duyguları aynı yerlerde mi hissediyordu?
Her şey bundan 11 yıl önce, 2014’te Finlandiya’daki Aalto Üniversitesinden Lauri Nummenmaa öncülüğünde bir grubun tuhaf bir şeyi merak etmesiyle başladı.
“Acaba” diye düşündüler, “Herkes aynı duyguları vücudunun aynı yerinde mi hissediyor?”
Gerçekten de, kendinizi düşünün. Heyecanlanmak, aşık olmak, aşk acısı çekmek, kıskançlık, hoşlanmamak, depresyon, endişe, utanç, gurur, kıskançlık gibi duygularımızı sadece beynimizde yaşamayız, bu duyguları fiziki olarak vücudumuzun belirli bir yeriyle de ilişkinlendiririz, sanki o duygu vücudumuzun orasındadır.
Tamam ama bu subjektif his acaba ne kadar evrensel? Herkes bu duyguları hep aynı yerinde mi hissediyor?
Finli araştırmacılar, dünyanın en basit yöntemiyle bu konuyu araştırmaya karar verdiler. Karşılarına aldıkları Finlandiya, İsveç ve Tayvan’dan 700 deneğe bu duyguları tek tek sordular ve hangi duyguyu vücutlarının neresinde hissettiklerini bir insan şekli üzerine işaretlemelerini istediler.
700 kişinin verisi bir araya geldiğinde şaşırtıcı benzerlikler bulundu. Ufak tefek farklar olsa da en azından bu 700 kişi kendilerine sorulan 14 duyguyu hemen hemen aynı yerlerde hissediyorlardı.
Bu araştırma 2014 yılında yayınlandığında çok ses getirdi, hakkında çok konuşuldu.
Şimdi bu araştırmayı temel alan çok yeni ve farklı bir araştırma yapıldı ve sonuçları da Cell dergisinde yayınlandı.
İnsanlığın elinde bundan 3 bin yıl önceye ait bir uygarlık olan Akatlar’dan kalma ciddi bir çivi yazısı kolleksiyonu var. Bu çivi yazılarını tarayarak acaba duygulara eşlik eden vücut parçaları hakkında 3 bin yıl önceden bugüne anlamlı bir miktarda bilgi ulaşmış olabilir miydi?
Akatlar’a ait çivi yazılarının ezici bir çoğunluğu Akat devletinin muhasebe kayıtları, tapu kayıtları vs. Ama içlerinde edebi sayılabilecek metinler de yok değil.
Bu çivi yazıları bilgisayara girildi, yapay zeka yardımıyla Akat dilinde bir milyon kelime tarandı.
Sonuç bazı duygularda çok şaşırtıcıydı. 2014’teki çalışmada insanlar mutluluğu kalbi, akciğeri ve midesinin üst kısmında karaciğerinde hissettiklerini söylemişlerdi. Aynı şey 3 bin yıl önceden kalma bu Mezopotamya kültüründe de geçerliydi. Onlar da mutluluğu kalp ve karaciğerlerinde hissediyordu.
Ama bazı duygularda farklılaşma vardı. Mesela öfke. Modern insan öfkeyi vücudunun üst kısmında ve ellerinde hissediyor. Buna karşılık Akatlar bacaklarında hissediyorlar bu duyguyu.
Esasen bu bir başlangıç. Bu araştırma ilk kez eski metinlere bu şekilde bakmanın da mümkün olabildiğini gösterdi. Böyle elde çok sayıda eski metin var, onlara da bakılabilir.