Et zammına enflasyon dışında gerekçe bulundu: Üreticiye göre kartel, bakana göre Ramazan fırsatçılığı
Laboratuvarda üretilen etler dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de tartışma konusu. Ülkemizde üretimi ve tüketimine henüz izin verilmese de, yapay et geleceğin et üretim modellerinden biri olmaya aday.
Son yıllarda yaşanan nüfus artışları, su kaynaklarının azalması ve küresel ısınma, çevreye önemli zarar veren ve doğal kaynakları tüketen hayvancılık sektörü hakkında tartışmalara yol açtı. Dünyanın farklı ülkelerinde laboratuvarda kök hücrelerden üretilen kültür etine önemli yatırımlar yapılırken Türkiye de tartışmalara kayıtsız kalmadı.
Türkiye’de kültür eti üretilip üretilmediğine dair pek çok iddia gündeme gelmişti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı geçen hafta “Zaman zaman ‘Bakanlık yapay ete izin verdi’ gibi haberler, paylaşımlar yapılıyor. Yapay et kesinlikle gündemimizde yok. Yapay et üretimine izin verilmesi asla söz konusu değil. Biz hayvancılığımızı geliştirmek için çalışıyoruz. Hayvan varlığımızı arttırmak için politikalar üretiyoruz” demişti.
Türkiye’de yapay et diye bilinen kültür eti ne üretilebiliyor, ne de satılabiliyor. Ancak bu yasaklar araştırmanın önünde bir engel değil. Bu alanda araştırma yürüten tek Türk şirket Biftek.co kültür eti üretiminde kullanılabilecek yeni teknolojiler üstünde çalışıyor.
Bir kilo kültür etinin maliyeti bugün tam üç bin dolar. Uluslararası laboratuvarlara prototipler gönderen Biftek.co’nun amacı kültür etinin maliyetini düşürmek ve bunu tüketici için alternatif haline getirmek.
10Haber’e konuşan bir şirket yöneticisi kültür etinin önemini şöyle anlattı: “Hayvanları beslemek için inanılmaz su tüketimi yapılıyor. Dünyada sekiz milyar insanı beslemek için 80 milyar hayvan besleniyor. Bu sürdürülebilir değil. Ne toprak yeter, ne su kaynakları. Nüfus artışı da başka bir engel. Ayrıca laboratuvarda üretim hayvanların maruz kaldığı bakteri sorununu da ortadan kaldırıyor. Alternatiflere yönelmek gerekir.”
Kamuoyunda sıkça ‘yapay et’ olarak bilinen kültür eti hayvan hücresinden yapılıyor. Öncelikle hayvandan kök hücre alınıyor. Bu hücre hayvanın yağ, kas, kemik gibi farklı yerlerinden alınabiliyor. Kültür eti üreticileri kas hücresi alıyor. Kök hücre laboratuvarda bölünüyor, kas dokusu kopyalanıyor. Kopyalanan kas hücresi besiyeri isimli solüsyona koyuluyor. Hücre solüsyonun içinde hem bölünüyor, hem de başkalaşıyor. Daha sonra solüsyon biyoreaktöre konuyor ve nihayet kasa, yani kıyma gibi bir ete dönüşüyor.
İzmir merkezli Biftek.co, kültür eti üreten laboratuvarlara güçlendirici bir ek malzeme tasarlıyor. Henüz deneme aşamasında olan ürün hayvanların kas bölünmesine katkı sağlayan mide ve bağırsak bakterisi çıktılarından oluşuyor ve besiyerinin efektifliğini arttırıyor. Yani bir litre besiyeri ile bir kilo et yapılıyorsa, ek malzeme sayesinde bir litre besiyeri ile üç kilo et üretilmesi, böylece kültür eti maliyetinin düşürülmesi hedefleniyor.
Dünya genelinde bugün yalnızca iki ülke kültür eti üretim ve tüketimini yasallaştırdı. Biri ve ilki Singapur, diğeri ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD). Avrupa’da ise Hollanda laboratuvar etini tatmaya izin veren ilk Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu. Bir başka AB ülkesi İtalya ise tam tersine üretimi yasakladı. Dünyada kültür eti üreten laboratuvar sayısı yüz civarında.
Ancak Biftek.co yöneticilerine göre kültür eti önümüzdeki yıllarda yaygınlaşabilir. Özellikle 2027 yılına kadar ‘endüstride sıfır karbondioksit emisyonu’ hedefi olan AB’nin ve İngiltere’nin laboratuvar etine önemli yatırım yaptığını vurgulayan Biftek.co “Onlar biliyor ki dünya artık eski et üretimi metodunun sonuna yaklaştı. Hayvancılık en çok karbon salımı yapan sektörlerden bir tanesi. Kültür eti teknolojisine çok büyük teşvik var. İngiltere araştırmalara iki milyar pound yatırım yaptı. İsrail aldı başını gidiyor, inanılmaz teknolojiler gelişiyor” dedi.
Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumak “Yapay et gündemimizde kesinlikle yok” dese de, Biftek.co’ya göre “AB’de konuyla ilgili yeni kanunlar ve yönetmelikler çıktıkça Türkiye de bunlara adapte olabilir ve laboratuvar eti konusundaki araştırmaları teşvik edebilir.”