Paris'te insanları otomobil dışındaki ulaşım araçlarını kullanmaya teşvik eden yöneticiler 10 yıl içinde havayı yüzde 40 oranında temizlemeyi başardı.
Paris’i gördüyseniz bile görmediniz sayın. Hele de en son 10 yıl önce gittiyseniz. Zira 2024 Yaz Olimpiyatları için Paris’e akın etmesi beklenen 15 milyon insanı sürpriz bekliyor. Şehirde çok daha az otomobil, çok daha fazla bisiklet ve 10 yıl öncesine göre çok daha temiz bir havayla karşılaşacaklar. En azından yetkililerin iddiası bu yönde.
NBC.com’un haberine göre daha yeşil Paris seferberliği 2014 yılında Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun göreve gelmesiyle başladı. Hidalgo o günden bu yana 100’den fazla caddeyi motorlu taşıtlara kapattı, SUV’ler için park ücretlerini üç katına çıkardı, yaklaşık 50 bin park yerini kaldırdı ve 1300 kilometreden fazla bisiklet yolu inşa etti. Şehirdeki yetkililere göre değişiklikler hava kirliliğinin yüzde 40 oranında azalmasına katkı yaptı.
Anne Hidalgo geçen martta bu başarının sırrını şöyle özetlemişti: “Büyük ve radikal bir kırılma gerçekleştirdik, otomobil bağımlılığına son verdik.” Başkanın görev onayı giderek azalsa da 2023 yılında yapılan bir anket Parislilerin çoğunluğunun onun çevre reformlarını onayladığını gösteriyor.
Bu değişikliklere katkısı olan bir başka isim Hidalgo’nun eski danışmanı Pantheon-Sorbonne Üniversitesi profesörü Carlos Moreno. Moreno tüm temel ihtiyaçların kısa bir yürüyüş ya da bisiklet yolculuğu mesafesinde olduğu ’15 dakikalık şehir’ kavramına öncülük etmiş bir isim. “İklim krizinden şüphe duyanlar, otomotiv lobisi ve özellikle de sürücüler buna karşı çıkıyor ancak otomobillerin zamanı artık bitti, düşük karbonlu bir gelecek için onlara karşı mücadele etmeliyiz” diyor.
Otomobilli hayata bağımlılık deyince akla gelen ilk ülke Amerika Birleşik Devletleri. Cornell Üniversitesi’nde şehir ve bölge planlama profesörü Nicholas Klein “Kirliliğin ötesinde, otomobiller küresel ısınmanın önemli sebeplerinden” diyor: “2023 yılında ulaşım için harcanan motorlu benzin ve dizel yakıt ABD’nin toplam karbondioksit emisyonlarının %31’ini oluşturuyor. İklim krizi göz önüne alındığında ulaştırma reformlarına duyulan ihtiyaç artıyor. Gazla çalışan arabadan inip metroyla, yürüyerek ya da bisikletle seyahat eden herkes iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yardımcı olur.”
Klein Amsterdam gibi şehirlerin otomobillere yönelik daha sıkı düzenlemeleri yıllar önce yaptıklarını, ancak Paris’teki gelişmelerin başka şehirlere vereceği ilhamın önemli olduğunu söylüyor.