Sokak hayvanları için çözüm mü aranıyor? Örnek uygulama Denizli’de

Denizli'den okurumuz Kader Çekerek yaşadığı şehrin hayvan barınağını gezdi, bir muhabir titizliğiyle sorular sordu, örnek uygulamaları yazdı. Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu dev barınak ve oluşturduğu sistem Türkiye'ye örnek olacak nitelikte.

Çevre 2 Haziran 2024
Bu haber 4 ay önce yayınlandı
Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi, Barınma ve Rehabilitasyon Merkezi ve Doğal Yaşam Parkı 2008 yılında kuruldu

Türkiye haftalardır sokak hayvanlarını konuşuyor. Denizli’den bir iş insanı ve 10Haber okuru olan Kader Çekerek, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından sokak hayvanları için kurulan dev hayvan hastanesi ve barınağını gezdi, gazeteci titizliğiyle fotoğraflar çekti, ilgililerle konuştu ve bu şehirdeki örnek uygulamayı 10Haber için yazdı. Denizli’de 2008 yılında kurulan barınak ve daha önemlisi oluşturulan sistem, bütün Türkiye’ye örnek olabilecek nitelikte.

Sokak hayvanlarıyla ilgili tartışmaların bütün hararetiyle sürdüğü şu günlerde iyi uygulama örneklerinin kamuoyuyla paylaşılması son derece önemli. İnsancıl ve etkili çözümlerin uygulanabilir, dahası sürdürülebilir olduğunun anlaşılması gerekiyor.

Toplu katliam gibi kestirmeden çözüm önerilerine verilebilecek en güzel cevaplardan biri Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi, Barınma ve Rehabilitasyon Merkezi ve Doğal Yaşam Parkı. (Yazının geri kalan kısmında barınak ya da merkez olarak geçecektir.)

2008 yılında kurulmuş olan bu merkezi ziyaret ederek, sorumlu veteriner hekim Elvan Alkaya ile görüştüm, gözlemlerimi aktarmak için de bu yazıyı kaleme alıyorum.

Bu merkezin hizmetlerinden daha önce bizzat yararlandım, fabrikamızın bulunduğu köydeki hasta bir köpeği ve fabrika bahçemizde yaşayan kedilerimizden bazılarını Canbulans (hayvan ambulansı) hizmetini arayarak tedaviye göndermiştim.

Gelen veteriner ve veteriner teknisyenlerinin söz konusu hayvanları kabul ederken izledikleri metod, fotoğraflı kayıtları, ambulans hizmeti veren araçların temizliği, tedavi süresince SMS ile gönderdikleri bilgilendirmeler, tedavi sonunda da bana telefon açıp hayvanları teslim etmek üzere randevu istemeleri, itiraf ediyorum ki beklemediğim profesyonellikte ve duyarlılıkta davranışlardı.

Barınaklar konusunda geçen yıllarda medyada gördüklerimizden sonra önyargılardan uzak durmak kolay değildi.

Lafı dolandırmadan gözlemlerimi aktarayım.

Devasa bir arazide kurulu, kentleşmeden uzak, orman içinde bir yer burası. Güvenlik görevlilerinin yönlendirmesiyle parke taşlı yolu takip edip ağaçların arasından tek katlı idari binaya ulaşıyorum. Aşağıda, arazi içine serpiştirilmiş diğer tek katlı binalar gözüme çarpıyor, huzurlu minik bir köyde gibiyim.

Koşarak yanıma gelen iki sevimli köpeğin eşliğinde Canbulans adı verilen hayvan ambulanslarının arasından geçince sorumlu veteriner hekim Elvan Alkaya ile karşılaşıyorum. Canbulansların göreve çıkmak üzere hazırlandığını görünce fotoğraf çekmek için izinlerini alıyorum, ambulansın veteriner teknikeri ve yardımcısıyla tanışıp fotoğraflarını çekiyorum, bu sırada bana uygulama hakkında bilgi veriyorlar.

Canbulans

Araçların içini özellikle görmek istiyorum, tertemizler. Ambulansın dışında da iki adet araçları var, kediler ve köpekler için özel kafesli, yine veteriner teknikeri ve yardımcısının kontrolünde nakil araçları bunlar.

Nakil araçları

Şehrin ilçeler de dahil herhangi bir yerinde kaza geçiren, zehirlenen, bir şekilde yaralanan, kötü muameleye maruz kalan, doğum yapan/yapamayan, doğum sonrası iyileşemeyen her türlü hayvan için vatandaşlar ve Barınak Gönüllülerinin ihbarlarıyla Canbulanslar olay yerine yetişiyorlar hemen. (Kendi deneyimimde, fabrikamıza ulaşmaları sekiz dakika sürmüştü).

Olay yerine geldiklerinde yaralı hayvana hemen ilk müdahaleyi yapıyorlar, ambulansın içi küçük müdahaleleri mümkün kılacak donanımda. Eğer durum daha ciddi bir tedavi gerektiriyorsa telefonu açan kişinin kimlik ve iletişim bilgileriyle, yaralı hayvanın kısaca hikayesini ve fotoğraflarını tabletlerindeki bir uygulamaya kaydedip barınak hekimlerine olayı eşzamanlı bildiriyorlar.

Barınakta kanser hariç her türlü tedavi yapılıyor

Merkeze ulaştıklarında hayvanın durumunun aciliyetine göre operasyon sırası belirlenmiş oluyor. Poliklinikte veteriner hekimlerin durum değerlendirmesini takiben tedavi hemen başlıyor. Hayvanı ambulansa teslim eden kişi, tedaviyle ilgili telefonla sürekli bilgi alabildiği gibi, tedaviye ilişkin, -kimi zaman fotoğraflı- güncellemeler de SMS yoluyla kişiye ulaştırılıyor. Tedavisi başarıyla sonuçlanan tüylü canlar, kısırlaştırılıp kulaklarına kayıt küpeleri takılıyor.

Kendilerini Canbulansa teslim eden kişiyle irtibata geçiliyor, onay alınırsa aynı bölgeye bırakılıyor, alınamazsa merkezde alıkonulup sahiplendirilmeye çalışılıyor. Sahiplendirilemeyen hayvanlar, yine merkezin doğal yaşam parkında beslenmeye ve korunmaya devam ediliyor, öldükleri ana dek, aylar, hatta yıllar boyunca.

Tedavi edilen her hayvanın kaydı, fotoğraflarıyla beraber arşivleniyor, hepsinin hikayesi saklı. Bu kay ıt ve bilgilendirme sistemini Türkiye’de ilk hayata geçiren Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi.

Canbulans tablet kayıt sistemi

Hayvanların bütün hikayesi kayıt altına alınıyor

Barınak Gönüllüleri topluluğu: Her mahalleye bir sorumlu

Bir diğer dikkate değer uygulama da şu: Her mahalleden gönüllülerle oluşturulan Barınak Gönüllüleri topluluğu var, genellikle kadınların yer aldığı ekipler bunlar. Hepsine sokak hayvanlarıyla ilgili bilinçlendirme, olay müdahalesi ve ilk yardım eğitimleri verilmiş. Barınak yönetimiyle her ay bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapıyor bu ekipler.

Herkes mahallesindeki hayvanların sorumluluğunu almış, yabancı hayvanlar, agresif davranışlar gösterenler, ısırma ve saldırma vakaları sıkı şekilde bu mahalle gönüllüleri tarafından takip edilip merkeze bildiriliyor ve gereken tedbirin alınması sağlanıyor.

Isırık vakalarında bu gönüllüler ısıran köpekleri derhal yakalayıp barınağa ulaştırıyor, mahallenin kendi kayıtlı hayvanlarından biriyse müşahede altına alıp barınak yetkililerine gün gün bilgi veriyorlar.

Mahalleye kayıtlı olup da bir şekilde ısırma olayına karışmış hayvanlara insanlardan zarar gelme riski varsa barınakta koruma altına alınıyorlar. Annesi kaybolan yeni yavrular, hastalık belirtisi gösterenler de aynı gönüllüler tarafından izlenip takip edilerek tedavilerinin yapılması sağlanıyor.

Gönüllü mahalle sorumluları eğitimde

Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Barınağı’nın tek eğitim hizmeti bu değil. Motor kulüpleri ve okullarla işbirliği yapmışlar, senede birkaç kere bilinçlendirme ve ilk yardım eğitimleri veriyorlar. Bu eğitimler barınak seminer salonlarında ya da okullara gidilerek yapılıyor.

Motosiklet topluluğu

Öğrencilerin okulları eşliğinde barınak ziyaretleriyle hayvanseverlik ve çevre bilincine kavuşmalarına da öncülük ediliyor. Sosyal medyada takipçisi bol olan isimlerle de işbirliği yapılmış, bu kişilerin yaptıkları canlı yayınlarla barınakta bulunan yavru ya da yetişkin hayvanların sahiplendirilmesi çalışmaları yapılıyor. 2023 yılında toplam 1018 hayvan yeni yuvalara kavuşmuş. 2024’ün ilk dört ayında da sahiplendirme sayısı 334’e ulaşmış.

Barınak okulları da işin içine katmış

Biraz da tıbbi hizmetlerden bahsedelim. Ambulansla ya da vatandaşlar tarafından getirilen yaralı hayvanlar poliklinik alanına alınıyorlar ve veteriner hekimler tarafından gerekli tetkikleri yapılıyor. Ardından ihtiyaca göre ameliyat edilmesi gerekenler bir alt bloktaki ameliyathanelere sevk ediliyor. Modern donanımlı ameliyathanelerde gerekli tüm teçhizat mevcut. Merkezde sadece kemoterapi tedavisi yapılamıyor. Ameliyatların ardından hayvanlar nekahet dönemlerini özel odalarda geçiriyor iyileşince ya alındıkları mahalleye bırakılıyor, ya sahiplendiriliyor ya da doğal yaşam parkındaki diğer canların yanında yaşamak üzere yerlerini alıyorlar.

Pamukkale Üniversitesi Biomedikal Mühendisliği ile ortak bir çalışma alanı belirlenmiş. Toplum Hizmet Uygulamaları dersi için arzu eden öğrenciler bir dönem boyunca haftanın belli günlerinde barınakta çalışıyor ve çeşitli bölümlerde görev yapıyorlar. Öğrenciler çalışma dönemi sonunda barınak için projeler oluşturuyorlar, eğitimlerinin parçası bu. Mesela geçen dönemki öğrencilerden biri, çipli hayvanlardaki çipi okuyup barınaktaki hikayesini de döküm halinde sunan bir telefon uygulaması geliştirmiş. Bu dönem öğrencileri de ampute edilmiş bir tüylü can için 3D yazıcıyla protez bacak hazırlıyorlarmış.

Elvan Hanım PAÜ Biomedikal Mühendisliği öğrencileri ve barınağın maskotu Leyla

Bütün bu çalışmalar için bütçeyi nasıl oluşturduklarını sordum. Bağış usulü mü geçerliydi? Hayır. Belediye bu barınağın bütçesini karşılıyormuş. Öyle ki sahiplendirilen her hayvanın kısırlaştırılması, çip takılması, kuduz aşısı ücretsiz yapılıp bir de mama desteği ile beraber ailesine teslim ediyorlarmış.

Elvan hanım, tek ihtiyaçlarının, daha çok hayvan evlat edinilmesi olduğunu belirtiyor, “Lütfen tüm arkadaşlarınıza, eşinize dostunuza söyleyin, bu bebekler yuvasız kalmasın” diyor.

Terk edilen cins kediler ve köpekler de var, hüzünleri insanın boğazına yumruk gibi oturuyor. Burada çok keyifle ve huzur içinde yaşıyorlar aslında, öyle ki geçen ay evlat edinilen bir kedi ailesini istememiş ve barınağa dönmüş. Ailedeyken gösterdiği bütün uyumsuzluklar, agresiflikler, barınağa döner dönmez bitmiş, bu yüzden o artık oranın maskotlarından biri olarak yaşayacak.

Elbette oradaki bütün hayvanları bu şekilde yıllarca besleyip büyütmek çok zorlu iş, her tüylü bebek ona gözbebeği gibi bakacak bir aileyi hak ediyor.

Barınakta yaşayacağı kesinleşen hayvanlar, cüsselerine ve karakterlerine göre gruplara ayrılarak merkez içindeki farklı koruluklardaki doğal parklara salınıyorlar. Sürekli gözlem ve bakım altındalar. Saldırgan davranışlar gösterip diğerlerine zarar verenler rehabilitasyona alınıyor, rehabilite olması mümkün olmayan, aşırı saldırgan hayvanlar ise maalesef son çareye başvurularak uyutuluyor ancak belirttiğim gibi en son çare bu. Bu işlem asla acı verecek şekilde yapılmıyor.

Bu merkezin ana hedefi yaşatmak. Kısırlaştırma ise olmazsa olmazları. Bağ ve bahçeleri için büyük köpek sahiplenmeye gelenler kimi zaman kısırlaştırılmış hayvan istemiyorlarmış, ilerde de çoğaltılır diye. Ancak Elvan Hanım, bu konuda taviz vermediklerini belirtti, başıboş köpek nüfusunu başka türlü kontrol edemeyeceklerini vurguladı.

İlginç bir şekilde, barınağın içini, işleyişini görmeyen insanların yalnızca siyasi kaygılarla yürüttükleri karalama kampanyalarına maruz kaldıkları da olmuş. Bunlardan en sonuncusunu 2024 başında yaşamışlar, köpekleri şırıngayla kalplerine çamaşır suyu zerk ederek öldürdükleri ithamıyla karşılaşmışlar.

Bir grup insan barınağı basmaya gelmiş, morgda hastalıktan veya kaza sonucu ölen hayvanların burada öldürüldüklerini iddia etmişler, sabahın ilk saatlerine dek süren tartışmalar yaşanmış, barınak çalışanları hayvanları ve barınaklarını canla başla korumuşlar. Mahkeme ve adli tıp raporları ithamların asılsızlığını kanıtlamış ancak raporların kamuoyuna açıklanması için gerekli bürokratik izinleri bekliyorlar.

Denizli’deki tek barınak burası, tüm ilçelerden yabani hayvanlar da dahil buraya getiriliyor. İyileştirilen yabani hayvanlar doğaya salınıyor etraf ormanlık alan olduğu için insanların yaratacağı tehlikelerden uzak özgürlüklerine kavuşuyorlar.

Türkiye sokak köpeklerini tartışıyor: Gelişmiş ülkeler sorunu nasıl çözdü?

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.