Bakan, askılı giyen kız öğrencilerin okula alınmamasına ‘basit bir olay’ dedi
İsveç gazetesi Aftonbladet'in iki muhabiri, ülkelerinin önemli tekstil markası H&M'in geri dönüşüm programı için 10 tane kıyafeti İsveç'teki mağazaya teslim ettiler ve bu kıyafetlerin rotasını içlerine koydukları Airtag'lerle takip ettiler. Kıyafetler, çevre felaketi yaratarak ömürlerini tamamladı.
İsveç gazetesi Aftonbladet’ten Staffan Lindberg ve Magnus Wennman, çevreye fayda sağlamasıyla övünülen bir projenin aslında tam tersine bir çevre felaketine yol açtığını gözler önüne seren bir araştırmacı gazetecilik çalışmasına imza attılar.
‘Geri dönüştürdüğünüz’ H&M kıyafetlerinin atıldığı yer başlıklı dosya haber, “Satın aldığımız giysiler dünyanın öbür ucunda nasıl bir çevre felaketine yol açıyor?” spotuyla sunulurken, geri dönüşüm için İsveç markasına iletilen kullanılmış kıyafetlerin akıbetini araştırıyor.
H&M markasının, her yıl müşterilerinden milyonlarca ikinci el giysi topladığı bilgisinden hareket eden Aftonbladet muhabirleri, kuruma mağaza üzerinden ilettikleri 10 kıyafete Airtag takarak bu kıyafetlerin başına neler geldiğinin izini sürdü. Çarpıcı bir sonuç elde ettiler: Dünyanın dört bir yanında, tekstil ürünlerinin çöpe atıldığı ve yakıldığı yerlere gönderildiği belirlendi.
Gazeteciler, bu dosyanın özetini 9 maddeyle şöyle paylaştılar:
Airtag takılan giysilerin her biri lekesiz, hasarsız ve temiz olarak teslim edildi. Yine de hiçbiri teslim edildiği İsveç’te kalmadı. Hepsi Almanya’daki üç tesiste sadece ilk ayıklama için kamyonla 1.000 kilometreden fazla mesafe taşınmış.
H&M firması, toplanan giysilerin çevre dostu ve sorumlu bir şekilde değerlendirileceği sözünü verse de 10 parça giysiden üçü tekstil atıkları ve çöpleri konusunda büyük ve bilinen sorunları olan üçüncü dünya ülkelerine gönderilmiş.
Kıyafetlerden biri, büyük miktarda kullanılmış giysi alan ve ithalatın büyük bir kısmının doğrudan çöpe atıldığı ve yakıldığı bir Afrika ülkesi olan Benin’de son bulmuş. Giysiyi satın alan ithalatçı, giysinin daha sonra Nijerya’ya kaçırılabileceğini ve ülkenin ikinci el giysilere karşı kendini korumak için koyduğu kısıtlamaları baltalayabileceğini itiraf etmiş.
Bir başka giysi de Hindistan’ın Panipat şehrinde yolculuğunu tamamlamış. Burada da tekstil atıklarıyla ilgili sorunların büyük olduğunun altını çizen muhabirler, tekstil endüstrisinde çocuk işçiliğinin yaygın olduğunu belirtiyor.
Giysilerden ikisi, toplam 3.730 kilometrelik kara ve deniz yolculuğunun ardından Romanya’ya gönderilmiş.
H&M’in tekrar giyilebilecek giysiler için verdiği söze rağmen, giysilerden ikisi liflerine kadar öğütülmüş. Bu giysilerden biri olan gri kazak, H&M’e teslim edildiğinde neredeyse hiç kullanılmamış. Yani kıyafetlerin durumuna bakılmadan hareket edilmiş.
On giysi birlikte, kamyon ve gemi gibi fosil yakıtlara bağımlı ulaşım araçlarını kullanarak dünyanın etrafında neredeyse bir buçuk tur atmış.
Afrika’da Gana’da kullanılmış giysiler eşi benzeri görülmemiş bir çevre felaketine yol açmış. H&M burada en çok kullanılan beş tekstil üreticisinden biriymiş.
Gümrük verilerini kullanarak, H&M’in üç Alman tasnif ortağının 1 Ocak 2023’ten bu yana Gana’ya en az bir milyon giysi gönderdiği belirlenmiş.
Aftonbladet gazetesi bu çalışmasının ardından H&M’e ulaşarak cevap hakkını kullanmalarını istemiş. Aldıkları yanıtı da duyurmuşlar. H&M sözcüsü yazılı yanıtında şu ifadeleri kullanmış: “H&M grubu kategorik olarak giysilerin atık haline gelmesine karşıdır ve bu durum daha döngüsel bir moda endüstrisi yaratma çalışmalarımıza tamamen aykırıdır.”