Dünya nüfusuna yeni tavan çizildi: Korkulan olacak mı?

Dünya nüfusunun kaç milyara dayanabileceğine dair hazırlanan yeni bir rapor, alınacak ilerici önlemlerle korkulduğu kadar büyük bir 'patlama' yaşanmayacağını öngörüyor. Ancak araştırmacılar, nüfus patlaması yaşanmasa da en iyimser senaryoda bile sorunların bitmeyeceğini vurguluyor.

Çevre 28 Mart 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
Rapor, eğitim seviyesinin yükseltilmesi gibi ve gelirin iyileştirilmesi gibi doğum oranı üzerinde etkisi kanıtlanmış olan sosyal ve ekonomik faktörleri içeren yeni bir metodolojiye dayanıyor. Fotoğraf: Pixabay

Roma Kulübü’nün yaptırdığı bir çalışma, dünya nüfusunun yüzyılın ortalarından önce 8.8 milyar gibi bir miktara ulaşacağını ve hemen ardından da hızla azalacağını gösterdi. Hatta hükümetlerin ortalama gelir ve eğitim seviyesini yükseltmek için birtakım ilerici adımlar atması halinde bu pik daha da erken gerçekleşebilir.

Roma Kulübü’nün 50 yıldan uzun bir süre önce gerçekleştirdiği ‘Büyümenin Sınırları’ çalışmasının devamı olan bu rapor, Potsdam İklim Etki Araştırmaları Enstitüsü, Stockholm Dayanıklılık Merkezi ve BI Norveç İşletme Okulu’nun da bulunduğu önde gelen çevre bilimi ve ekonomi kurumlarından oluşan Earth4All kolektifi tarafından gerçekleştirildi.

Daha önceki çalışmalar ise daha olumsuz bir tablo çiziyordu. BM’nin geçen yılki bir raporunda, dünya nüfusunun yüzyılın ortalarına doğru 9.7 milyara ulaşacağı ve daha sonraki birkaç on yılda da artmaya devam edeceği öngörülüyordu.

2 tip senaryo çizildi

Raporda iki tip senaryo çizildi.

En olası senaryoda mevcut politikaların, küresel nüfus artışını 2046’da 9 milyarın altına, ardından 2100’de de 7.3 milyara düşürmeye yeteceği öngörülüyor.

Senaryoda net bir ekolojik çöküş ya da iklim çöküşü beklenmiyor. Ancak bu senaryoda bölgesel toplumsal çöküş olasılığı mevcut. Hem toplumların kendi içinde hem de toplumlar arasında derinleşen sosyal bölünmelerin bir sonucu olarak toplumsal çöküş riski 2050’ye kadar artacak. Bu risk özellikle kırılgan, kötü yönetilen ve ekolojik açıdan hassas ekonomilerde daha da belirgin hissedilecek.

Daha iyimser olan ikinci senaryoda ise insan sayısının 2040 gibi erken bir tarihte 8.5 milyara ulaşabileceği ve ardından 2100’de de yaklaşık üçte bir oranında azalarak 6 milyara düşebileceği öngörülüyor. Ancak bu senaryoda, eğitime, sosyal hizmetlere ve eşitliğin geliştirilmesine yatırım yapmak için zenginlerden alınan vergilerin artırılması şartı var. Bu yolla, yüzyılın ortalarına kadar insan toplumu ve doğal çevre için önemli kazanımların olacağı öngörülüyor.

Ancak araştırmacılar, nüfus düşüşe geçse de ‘esasen zengin bir azınlığın aşırı tüketiminden kaynaklanan çevre sorunlarının çözülmeyeceği’ konusunda uyarıyor.

Azalan nüfus, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde görüldüğü üzere, azalan işgücü ve yaşlanan bir toplumla bağlantılı olarak sağlık hizmetleri üzerine daha fazla yük binmesi gibi yeni sorunlar da yaratabilir.

Raporun yazarlarından Ben Callegari, tüm bunların yanı sıra aşırı üretim ve tüketimden kaynaklanan kalkınma paradigmasını ele almak zorunda olduğumuzun altını çiziyor.

 

The Weeknd dünyanın en popüler şarkıcısı oldu

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.

İlgili Haberler