Menopoza giren dişi katil balinalar, erkek yavrularını kavgalardan koruyormuş
Miami Seaquarium'da 50 yılı aşkın bir süredir esaret altında tutulan Lolita'nın yakında okyanuslara salınması bekleniyordu. Ne var ki Lolita, 'böbrek hastalığı' gibi görünen bir nedenden dolayı, okyanusu son bir kez bile göremeden hayatını kaybetti.
Esaret altındaki en yaşlı katil balina olan Lolita, yaklaşık 50 yıl önce Pasifik kıyılarında yakalanmıştı. Miami Seaquarium neredeyse beş ay önce Lolita’yı okyanusa geri salacağını açıklamıştı ancak Lolita, serbest bırakılamadan cuma günü öldü.
Seaquarium, yaklaşık 57 yaşında olduğuna inanılan Lolita’nın hayattaki son birkaç gününde ‘ciddi rahatsızlık belirtileri’ göstermeye başladığını söyledi. Tıbbi tedaviye rağmen katil balinanın cuma günü öğleden sonra ‘böbrek rahatsızlığı’ olduğu düşünülen bir rahatsızlık sonucu öldüğü bildirildi. Deniz parkı, Lolita’nın kaybı sebebiyle cumartesi günü kapalı kaldı.
Bununla birlikte ölüm haberi pek çok kişiyi şaşırttı, zira Seaquarium, salı günü yaptığı açıklamada Lolita’nın sağlık durumunun stabil olduğunu ve durumunun iyiye gittiğini bildirmişti. Ne var ki deniz parkının beyanına göre, Lolita’nın sağlığı açıklamanın ertesi günü kötüye gitti.
Başta Tokitae ya da kısaca Toki olarak bilinen Lolita, 2022 yılında emekli olana kadar günde yaklaşık iki kez gösteri yaparak Seaquarium’un yıldızı haline geldi. NOAA Fisheries’e göre dişi katil balinalar genelde 50 yıl yaşar ancak vahşi doğada bu süre 90 yıla kadar çıkabilir.
Bu yılın mart ayında Seaquarium, Lolita’yı son günlerine geçirebileceği Pasifik sularına salmayı planladığını duyurmuştu. Bu karar, yaşlanan katil balinanın son günlerini doğal ortamında özgürce yüzerek geçirmesi için hayvan hakları örgütlerinin yıllarca yaptıkları baskı sonucunda alınmıştı. Ancak bu kararın üzerinden aylar geçmesine rağmen Lolita akvaryumda kalmaya devam etti.
Seaquarium’un sahibi Dolphin Company, katil balinanın Ekim 2024 ile Nisan 2025 arasında başka bir yere taşınacağını belirtmişti. Dolphin Company’nin CEO’su Eduardo Albor, Lolita’nın ölmesinden ‘büyük üzüntü duyduğunu’ söyledi. Lolita’ya ‘ilk görüşte aşık olduğunu’ söyleyen Albor, “Lolita için harcadığımız hiçbir çaba zaman ve para kaybı değildi” dedi. Albor’un tweetine tepki gösteren internet kullanıcıları, ‘Lolita’yı esaret altında tutarak para kazandığı için katil balinanın ölümünden Albor’un sorumlu olduğunu’ savundular.
Not a single effort we made to give Lolita an opportunity was a waste of time & money. My heart is truly broken. Lolita captured me since 1st day. Love at first sight. Thank ufor making believe in what we do. The care team leaded by Mike Partica and Dr. Reiderson are true heroes
— Eduardo Albor (@eduardoalbor) August 18, 2023
Lolita’nın serbest bırakılması için kampanya yürüten Save Lolita örgütü, hak ettiği özgürlüğü hiçbir zaman yaşayamamış olsa da Lolita’nın hayvanların esaretindeki etik kaygılara dikkat çekilmesinde önemli bir rolü olduğunu söyledi. Örgütten yapılan açıklamada, “Onun hikayesi bize okyanuslarımızı ve onları evleri olarak gören muhteşem canlıları korumaya acil ihtiyaç olduğunu sonsuza dek hatırlatacak” dedi.
People for the Ethical Treatment of Animals (PETA) Lolita’ya yapılan kötü muamelenin ‘affedilemez’ olduğunu söyleyerek, “Özgürlüğe çok yakındın ama vaden doldu. Artık tüm acı ve ıstıraptan temelli kurtuldun” diye yazdı.