Enkazdan 30 saat sonra çıkarılan Ahmet Kara: Kardeşimin ensesini üfleyerek sıcak kalmasını sağladım
Afganistan'ın en büyük üçüncü şehri Herat, 7 Ekim Cumartesi tarihinden beri tam üç kez 6.3 ile sarsıldı. Köyler yıkıldı, halk çaresiz, ölenlerin yüzde 90'ı kadın ve çocuklar. Önümüz kış ve uluslararası insani yardım Heratlıların acılarını dindirecek büyüklükte değil.
Afganistan’ın batısındaki Herat vilayetini 7 Ekim Cumartesi günü yerle bir eden 6.3 şiddetindeki depremin üzerinden bir haftadan fazla zaman geçti. Bu deprem Afganistan’ı son yıllarda vuran en ölümcül depremlerden biri olarak kayda geçti ancak üzerinden daha bir hafta geçmeden bölge çarşamba günü 6.3 şiddetiyle bir kez daha sarsıldı.
Herat sakinleri kaybettiklerinin acısını daha tam yaşayamadan dün merkez üssü vilayetin kuzeybatısı olan 6.3 büyüklüğünde üçüncü bir deprem daha meydana geldi. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS) ve Avrupa Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC) tarafından kaydedilen ölçümlere göre yeni deprem 10 kilometre derinlikte, yıkıcı etkisini artırabilecek görece yüzeye yakın bir sarsıntıydı.
Yardım grubu Sınır Tanımayan Doktorlar bu son depremde Herat hastanesine 100’den fazla yaralı geldiğini açıkladı. Herat’ın acil yardım ekibinin şefi olan Muhammed Zahir Nurzay ise depremde bir kişinin öldüğünü, yaklaşık 150 kişinin de yaralandığını söylüyor.
Bölgede son dönemde yaşanan sismik hareketlilikten epeyce etkilenmiş olan küresel yardım grupları ve kurtarma ekipleri ülkenin savaş ve çökmüş ekonominin ardından şimdi de giderek büyüyen bir insani krizin eşiğinde olduğunu söylüyor. Daha da endişe verici olan ise hayatta kalmaya başaranların vermek zorunda olduğu psikolojik mücadele.
Heratlı Zaher CNN International’a verdiği demeçte “Ailemden 13 kişi öldü. Erkek, kız, genç, yaşlı, üç kızım, iki oğlum, beş torunum, yeğenim ve onun kızıyla oğlu da buna dahil. Elimizde hiçbir şey kalmadı. Eskiden bunlar hayatımızdı, halılarımızdı, yiyeceklerimizdi, her şeydi ama şimdi birer yıkıntıdan ibaretler. Şimdi sert taşın üzerinde duruyorum, sert zeminde uyuyorum. Söyleyecek bir şey yok, manzara her şeyi anlatıyor” dedi.
Bölgeye başta Türkiye olmak üzere Pakistan, Çin ve Japonya gibi ülkelerden yardım gönderildi. Türkiye’den gönderilen yardımlar TİKA, İHH ve AFAD aracılığıyla Herat’a gitti. Ancak bölgede genel bir yardım sıkıntısı yaşandığı da görülüyor.
Zaher’in köyü gibi birçok köy yıkılmış ve enkaza dönmüş halde. Ancak ne bu köylere yapılabilecek yardımlar için yeterli fon ne de geniş ölçüde küresel farkındalık var. Ülke 2021’de Taliban’ın egemenliği altına geçtiğinden beri zaten büyük bir kriz yaşıyor. Hiçbir ülke resmi olarak Taliban hükümetini tanımıyor, uluslararası turnuvalarda ya da resmi kurumlarda hâlâ eski hükümetin atadığı yetkililer var.
10Haber’e konuşan Afgan gazeteci Nilüfer “Afganistan şu anda işleyen bir hükümetten yoksun. Son olayların ardından oluşan iktidar boşluğu ülkeyi kaos ve belirsizlik içinde bıraktı. İstikrarlı bir lider olmaması çaresizce destek bekleyen savunmasız Afgan halkı için korkunç sonuçlar doğuruyor. Zira Taliban’ın kontrolündeki Afganistan en çok uluslararası yardım alan ülke olma konumunu yitirdi. Bir zamanlar yeniden inşa ve kalkınma için küresel yardımlara güvenen Afganistan şimdi ancak Pakistan’dan gelen 500 battaniyeyle yetinmek zorunda” dedi.
Afgan halkına yönelik küresel sempati ve ilginin endişe verici ölçüde azaldığına da dikkat çeken Nilüfer “Dünyanın odak noktası değişti. Afgan halkının içinde bulunduğu kötü durum unutulmuş ya da başka olayların gölgesinde kalmış gibi” dedi. Şu anda bütün dünya İsrail ve Hamas arasındaki savaşa odaklanmış durumda. İlk büyük depremin olduğu güne Hamas’ın İsrail’e saldırısı denk geldiği için Afganistan depremi ancak bir gün sonra, hasarın büyüklüğü ortaya çıkınca konuşulmaya başladı.
Taliban’ın kadınların çalışma, eğitim ve seyahat gibi haklarını ellerinden alması uluslararası arenada tanınması önünde bir duvar oluşturuyor. İnsani kuruluşlar bölgedeki yardım faaliyetine devam etse de bu yardımlar da azalmaya başladı. Herat’taki depremzedeler daha yeni yeni toparlanmaya başlamıştı ancak devam eden depremler insanların yaklaşan kışa hazırlanmasını da olanaksız kılıyor.
Taliban yetkilileri depremler yüzünden Herat genelinde iki bini aşkın insan öldüğünü söylüyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşlara ve sahadaki yetkililere göre ölenlerin yüzde 90’ından çoğu kadın ve çocuk. Bu korkunç uçurumun nedeni ise çok açık. Taliban yönetimi getirdiği yasaklarla kadınları ve küçük kız çocuklarını evde tutuyor çünkü.
ABD merkezli Too Young To Wed yardım kuruluşunun kurucusu Stephanie Sinclair CNN International’a verdiği demeçte “Son iki yıldır kadınların hakları sistematik olarak ellerinden alındı. Cumartesi günü dışarıda olmak yerine evdeydiler, hepsi evlerine hapsedildi çünkü. Nüfusun yarısının ev hapsinde olduğu bir ülke burası” diyor.