1 kişinin öldüğü kavgada telefon silah sayıldı
ABD'nin Refah Operasyonu uyarısının ardından İsrail'e silah sevkiyatını askıya almasıyla Almanya hükümeti de benzer bir kararı uygulamaya koymayı tartışıyor. İsrail'in en büyük tedarikçilerinden biri olan Berlin'in böyle bir karar alması mümkün mü?
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda şu ana kadar 34 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti. Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti ise tüm uluslararası tepkilere rağmen şeridin en güneyinde, Filistinlilerin tek sığınağı olan Refah kentine kara saldırılarını başlatmış durumda.
Washington yönetimi ise İsrail güçlerinin Gazze’yi adeta harabeye çeviren saldırılarında kullandığı ağır, sığınak delici bombaların İsrail’e sevkiyatını askıya aldı. Bu durum Başkan Joe Biden’a yönelik Gazze tepkileri yükselirken ikili ilişkilerin dibine adeta dinamit döşedi.
Başkan Biden 8 Mayıs’ta CNN’e verdiği bir mülakatta İsrail’i ilk kez açıkça uyararak, İsrail güçlerinin Gazze’nin Refah kentine yönelik bir saldırı tehdidinde bulunması halinde ABD’nin silah sevkiyatını durduracağını ve bunun yüz binlerce yerinden edilmiş sivilin hayatını tehlikeye atabileceğini söylemişti.
ABD ve İsrail arasında Refah gerilimi sürerken Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby dün “İsrail’e silah sevkiyatları hala yapılıyor ve kendilerini savunmak için silahların büyük kısmını alıyorlar” diyerek kafaları iyice karıştırdı. Bu kritik dönemeçten sonra ikili ilişkilerin nasıl seyredeceği ise meçhul.
Peki tepkilerin odağında olan ve hatta ‘soykırıma destek’ suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) yargılanan İsrail’in bir diğer büyük tedarikçisi Almanya da ABD’ye katılacak mı?
Bir ziyaret kapsamında ABD’de bulunan Pistorius, Alman kamu yayıncısı ZDF’de katıldığı bir programda “ABD Başkanı Joe Biden, Refah’ın işgal edilmesini yanlış bulduğu için İsrail’e mühimmat sağlamak istemiyor. Almanya’dan da benzer adımlar olacak mı?” şeklindeki soruyu yanıtladı.
“Bu, şu anda istişare ediliyor. Buna henüz cevap veremem.” ifadesini kullanan Pistorius, bu konudaki sorumluluğun öncelikle Almanya’nın başbakanlığı ve dışişleri bakanlığında olduğunu söyledi.
Pistorius “Kapalı kapılar ardında elbette görüş alışverişinde bulunduk. Ancak kararları duyurmak benim rolüm değil” diye konuştu. “Amerikalıların adımını anlıyor musunuz?” sorusuna da Pistorius, “Evet, anlayabiliyorum” cevabını verdi.
ABD uzun zamandır en yakın Ortadoğu müttefikinin açık ara en büyük silah tedarikçisi konumunda ve onu İsrail’e verdiği güçlü destek kısmen Nazi Holokost’unun kefaretini yansıtan Almanya ve İtalya takip ediyor.
Kanada ve Hollanda da Gazze’de uluslararası insancıl hukuku ihlal edecek ve sivil kayıplara ve yerleşim alanlarının tahrip edilmesine neden olacak şekilde kullanılabileceği endişesiyle bu yıl İsrail’e silah sevkiyatını durdurmuştu.
Uluslararası hak örgütleri İsrail bombardımanları ve kara saldırıları nedeniyle Gazze’de ölenlerin çoğunun siviller olduğunu söylüyor. İsrail sivilleri hedef almadığını savunuyor ve Hamas militanlarını sivillerin arasında saklanmakla suçluyor ancak örgüt bunu reddediyor.
Reuters’ın derlediği verilerle aşağıda İsrail’in silah tedarikçilerine ilişkin bazı ayrıntılar yer verdik:
ABD
ABD’li yetkililere göre İsrail’e askıya alınan silah sevkiyatı on milyonlarca dolar değerinde 1800 adet 2 bin kiloluk bomba ve 1700 adet 500 kiloluk bombadan oluşuyordu. Bir ABD’li yetkili bu kararın “2 bin kiloluk bombaların son kullanımı ve (Refah gibi) yoğun sivil yerleşim yerlerinde yaratabileceği etki” konusundaki endişelerden kaynaklandığını söyledi.
Ancak Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin en üst düzey Cumhuriyetçi üyesi Senatör Jim Risch 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, onay süreci yavaşlamış olsa da, tank mermileri ve sersem bombaları hassas silahlara dönüştüren mühimmatlar da dahil olmak üzere İsrail için milyarlarca dolar değerinde ABD silahının hazır olduğunu söyledi.
Axios’un 9 Mayıs tarihli haberine göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in Gazze’deki tutumuyla ilgili olarak Kongre’ye sunmayı beklediği son derece eleştirel raporda İsrail’in ABD silahlarını kullanma şartlarını ihlal ettiği sonucuna varmaktan kaçındı.
2016 yılında ABD ve İsrail, 2018-2028 dönemini kapsayan ve 38 milyar dolar askeri yardım, 33 milyar dolar askeri teçhizat alımı için hibe ve füze savunma sistemleri için 5 milyar dolar öngören 10 yıllık üçüncü bir Mutabakat Muhtırası imzaladı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından Mart ayında yayınlanan bir bilgi notuna göre İsrail, 2019-2023 döneminde askeri yardımının %69’unu ABD’den aldı.
İsrail şimdiye kadar yapılmış teknolojik açıdan en gelişmiş savaş uçağı olarak kabul edilen ABD F-35 Müşterek Taarruz Uçağı’nın ilk uluslararası operatörü ve geçen yıl itibariyle sipariş edilen 75 adet F-35’in 36’sını teslim aldı ve bunların bedelini ABD yardımı ile ödedi.
ABD ayrıca İsrail ile Lübnan merkezli Hizbullah arasındaki 2006 savaşından sonra geliştirilen Demir Kubbe kısa menzilli roket savunma sisteminin geliştirilmesinde de İsrail’e yardımcı oldu. Washington sistemin önleyici füzelerinin yenilenmesine yardımcı olmak için İsrail’e defalarca yüz milyonlarca dolar gönderdi.
Pentagon ayrıca İsrail’in 100 ila 200 kilometre mesafeden ateşlenen roketleri vurmak için tasarlanan “David’s Sling” sisteminin geliştirilmesini finanse etmeye yardımcı oldu.
Almanya
Almanya’nın İsrail’e yönelik savunma ihracatı onayları Hamas’ın 7 Ekim’de Gazze savaşını tetikleyen İsrail saldırısının ardından Berlin’in izin taleplerini öncelikli olarak ele almasıyla 2023’te 2022’ye kıyasla yaklaşık on kat artarak 326,5 milyon euroya (351 milyon dolar) yükseldi.
Ancak bu yılın başından beri, İsrail’in Gazze’deki savaşına yönelik uluslararası eleştiriler arttıkça Alman hükümetinin İsrail’e çok daha az sayıda silah ihracatına onay verdiği görülüyor. Ekonomi Bakanlığı 10 Nisan’da parlamentoda sol görüşlü bir milletvekilinin sorusu üzerine yaptığı açıklamada şimdiye kadar sadece 32,449 euro değerinde sevkiyata izin verildiğini söyledi.
Almanya 2023 rakamlarını ilk kez açıklayan Alman haber ajansı dpa’ya göre İsrail’e öncelikle hava savunma sistemleri ve iletişim ekipmanları için bileşenler tedarik ediyor.
İhraç edilen silahlar arasında 3 bin taşınabilir tanksavar silahı ve otomatik veya yarı otomatik ateşli silahlar için 500 bin mermi bulunuyor. SIPRI rakamlarına göre Almanya 2019-23 döneminde İsrail’in askeri yardımlarının yaklaşık yüzde 30’unu sağladı.
İtalya
Bir Dışişleri Bakanlığı kaynağı 9 Mayıs’ta İtalya’nın Gazze savaşının başlamasından bu yana yeni ihracat onaylarını durdurduğunu doğruladı. Reuters’a konuşan kaynak “Her şey durdu. Son siparişler Kasım ayında teslim edildi” dedi. İtalyan yasalarına göre savaş yürüten ve uluslararası insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah ihracatı yasak.
Mart ayında Savunma Bakanı Guido Crosetto İtalya’nın İsrail’e silah ihraç etmeye devam ettiğini ancak silahların Gazze’deki sivillere karşı kullanılmayacağından emin olmak için yapılan kontrollerin ardından sadece önceden imzalanmış siparişlerin yerine getirildiğini söylemişti.
Sadece aralık ayında İtalya İsrail’e 1.3 milyon euro değerinde silah göndererek 2022 yılının aynı ayındaki seviyenin üç katına çıktı. SIPRI’nin raporuna göre İtalya 2019-23 döneminde İsrail’in ithal ettiği silahların yüzde 0,9’unu sağladı.
İngiltere
İngiltere İsrail’in en büyük tedarikçilerinden biri değil. ABD’nin aksine, Britanya hükümeti İsrail’e doğrudan silah vermiyor, bunun yerine satış yapacak şirketlere lisans veriyor ve bunlar genellikle F-35 jetleri gibi ABD tedarik zincirlerine bileşenler.
Geçen yıl İngiltere İsrail’e en az 42 milyon pound (52,5 milyon dolar) tutarında savunma ekipmanı satmak üzere ihracat lisansı verdi. Bunların başlıcaları mühimmat, insansız hava araçları (İHA), hafif silah mühimmatı ve uçaklar, helikopterler ve saldırı tüfekleri için bileşenlerdi.
Başbakan Rishi Sunak perşembe günü parlamentoda yaptığı açıklamada İngiltere’nin dünyanın en sıkı lisans kontrol rejimlerinden birini yürüttüğünü ve İsrail’in insancıl hukuka bağlılığına ilişkin tavsiyeleri periyodik olarak gözden geçirdiğini söyledi. Sunak “İhracat lisanslarıyla ilgili olarak, en son değerlendirmenin ardından, bu durum değişmedi” dedi.
Bazı sol muhalefet partileri Gazze’de artan ölü sayısı karşısında hükümeti ihracat ruhsatlarını iptal etmeye ve silah ihracatının devam edebileceği değerlendirmesine varmak için kullanılan hukuki tavsiyeleri yayınlamaya çağırdı.