Almanya’da iktidarı sarsan seçim ve aşırı sağın yükselişi

Almanya, pazar günü Bavyera'da ve Hessen'de yapılan eyalet seçimlerinde muhafazakârlar zafer kazanırken, iktidardaki üç parti halk tarafından adeta cezalandırıldı.

Dünya 10 Ekim 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
AfD üyeleri Bavyera'daki seçimler sonrası kutlama yaparken. Fotoğraf: Shutterstock

Almanya pazar gecesi yerel seçimler için sandığa gitti. Bavyera ve görece daha küçük Hessen’de halk aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) ile diğer bir popülist parti olan Hıristiyan Demokratik Birliği’ni (CDU) zirveye taşıyarak gecenin galipleri ilan ederken, ülkenin Başbakanı Olaf Scholz’un öncülüğünde iktidarda bulunan üç partinin oy kaybettiği net bir şekilde gözler önüne serildi.

Ülkenin en büyük ve en zengin iki eyaleti olarak görülen Bavyera ve Hessen’de seçmenlerin dörtte biri sandık başına gitti. Her iki bölgede de muhafazakâr ve sağ popülist partiler seçim kampanyalarını Scholz hükümetinin göç ve enerji politikasını eleştirmek üzerine kurdu. Bir yandan hükümetin enerji santrallerini kademeli olarak kapatma planlarını eleştirirken, diğer yandan da yüksek göç oranlarına dikkat çektiler.

Zira Hessen’de muhafazakâr CDU, oyların yüzde 34,5’ini alarak seçimi zirvede tamamladı. Eyaletin geçen seferki seçimlerde de kazananı yine CDU’ydu. AfD ise önceki seçimlerden bu yana oy oranını artırmayı başararak yüzde 18’e ulaşarak ikinci sırada yer aldı. Bu, AfD’nin Batı Almanya’da şimdiye kadar aldığı en yüksek oy oranı oldu.

İktidardaki üç partiden Yeşiller ve Scholz’un merkez sol SDP’si yüzde 15 civarında oy alırken, serbest piyasacı liberal FDP ise yüzde 4,9’da seyrederek parlamentoda kalmak için gereken yüzde 5 barajını kıl payı kaçırdı.

Bavyera’da değişimin çan sesleri

Bavyera’ya geçecek olursak, 1946’dan beri bu eyaleti kesintisiz olarak muhafazakâr Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) yönetiyor. Bu seçimde de en çok oyu CSU aldı ancak yüzde 36,7’lik oy oranıyla 1958’den bu yana en kötü sonucunu elde etti. Bavyera siyaset tarihçisi Thomas Schlemmer NYT’ye verdiği demeçte, “Ana akım partilerin krizi Bavyera’ya kadar geldi. Bugün halk geleneklere göre değil, şahsi yaşam tarzına göre oy veriyor” dedi.

CSU iktidarda kalmaya devam etse de sağ popülist Özgür Seçmenler ile koalisyonunu sürdürmesi gerekecek. Yüzde 15 ile şimdiye kadarki en iyi sonuçlarını alan Özgür Seçmenler ise kendine güvenini kazanmış olacak ki şimdiden yeni bir bakanlık talep etmeye başladı bile.

Yine burada Yeşiller hafif bir düşüş yaşayarak yüzde 15’e gerilerken, SDP de yüzde 8’e düştü. FDP ise yüzde 2,8’lik oy oranıyla parlamentoya girme hakkını kazanamadı. Aşırı sağcı AfD hiçbir partiyle koalisyon kurmadığı için her iki eyalette de hükümete giremeyecek. Ancak bu sonuçların ülke çapında daha geniş yankıları olacağı görülüyor.

Derin yankıları olacak

Bu sonuçlar, Sosyal Demokrat Scholz’un ulusal koalisyon hükümeti için kritik bir ana karne olarak değerlendirildi. Ayrıca popülist ve aşırı sağcı partilerin güç kazandığını gösteren bu seçimler, ülkede baş gösteren daha uç siyasi eğilimlerin habercisi olarak yorumlandı.

Pazar günkü oylama gelecek iki yıl boyunca Almanya’da yapılması planlanan ve 2025 yılında parlamento sonuçlarıyla tamamlanacak bir dizi önemli seçimin ilk ayağıydı. Kendi çapında iyi sonuçlar alan AfD için bu seçim umut verici oldu. Kendine güveni yeri gelen AfD kampanyasına motive olmuş bir şekilde devam ederse Almanya’nın doğusundaki üç eyalette gelecek yıl yapılacak seçimleri pekâlâ kazanabilir. Şu anki anketlere göre AfD önde gidiyor.

Öte yandan AfD ve Özgür Seçmenler gibi aşırı sağcı partilerin ülke içindeki yükselişi, başta CDU lideri Friedrich Merz olmak üzere pek çok muhafazakârın göç gibi konularda daha da sertleşmesine yol açabilir.

Bazı analistlere göre iktidardaki üç parti, seçmenlerini yeniden kendilerine çekmek için savundukları ideolojiye daha sıkı sarılarak birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını daha net bir şekilde gözler önüne serecek. Zaten iş dünyasına yakın FDP, Yeşiller’in pek hoşlanmadığı bir müttefik.

Scholz’un göreve gelmesinden beri Ukrayna’da savaş patlak verdi, enerji maliyetlerinde artış yaşandı, enflasyon tüm dünyayı etkisi altına aldı. Ancak Almanya’da tüm bunlara rağmen işsizlik düşük kaldı, ülke Rus enerjisine duyduğu bağımlılığı bırakmak zorunda kaldı ve enflasyon sorunu dengelendi. Şöyle bir bakıldığında ülkenin krize verdiği yanıtın çok iyi olmasa bile ortalama olduğu söylenebilir. Ancak pazar günkü seçimler, halk için ortalamanın yeterli olmadığını gösteriyor.

Almanya'da aşırı sağ parti AfD ilk kez bir kasabanın yönetimini kazandıAlmanya’da aşırı sağ parti AfD ilk kez bir kasabanın yönetimini kazandı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.