ABD Seçim Günlüğü: Seçmenlerin derdi ne yapay zeka ne de dış mihraklar, asıl dezenformasyonu adaylar yapıyor!
Beyaz Saray'a kasımdaki seçimlerden sonra Trump'ın gelme ihtimaline hazırlanmaya çalışıyor. Trump'ın seçtiği başkan yardımcısı J.D. Vance'in Ukrayna meselesiyle ilgili konuşmaları, Avrupalı diplomatları buz kesti: "Vance bizim müttefikimiz değil."
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın J.D. Vance’i başkan yardımcısı olarak seçmesi sadece ABD içinde deprem etkisi yaratmadı, endişe dalgası Avrupa’yı da vurdu. Sebebi Vance’in de Trump kadar, hatta Trump’tan daha çok karşı çıkıyor olması Ukrayna’ya gönderilen yardımlara.
Wall Street Journal’a göre Wisconsin’e yabancı yatırımları çekmek için düzenlenen bir etkinliğe katılan yabancı büyükelçi ve diplomatlar gece boyu Trump’ın başkan yardımcısı olarak ABD’nin Ukrayna’ya verdiği desteği eleştiren Vance’i seçmesini konuşuyordu. Etkinliğin ertesi günü düzenlenen kahvaltıda Amerikan gazetesine konuşan üst düzey bir Avrupalı “Bizim için bu kötü bir haber, ama Ukrayna için çok daha fena. Vance müttefikimiz değil” dedi.
Vance Ukrayna’ya yardım gönderilmesine karşı çıkan muhafazakâr Cumhuriyetçiler arasında öne çıkan isimlerden. Vance bu nedenle Ukrayna’daki savaşı ABD’nin ulusal güvenlik sorunu olarak gören Cumhuriyetçilerle bile zaman zaman karşı karşıya geliyor. Trump’ın 2016’da aday olmasına katı şekilde karşı çıkan, eski başkan için ‘Hitler’, ‘aptal’ ve ‘midem kaldırmıyor’ gibi sözler sarf eden Vance özellikle 2022’de tavır değiştirdi, Trump’ın politikalarına uygun hareket eden bir siyasetçi haline geldi. Trump’ın Senato’daki sesi haline gelen Vance Ukrayna’da NATO destekli uçuş bölgesi oluşturulmasına karşı çıkan tek senatördü.
Ukrayna’ya 60 milyar dolar yardım tasarısının nisan ayında kabul edilmesinin ardından Vance geçmişten bir anısını anlatarak ikisi arasında bir benzerlik kurdu. Vance’in Senato kürsüsünden senatörlere seslenişinde sözleri şöyleydi: “George W. Bush yönetiminin Irak’ı işgal etmemiz gerektiğini, bunun özgürlük ve demokrasi savaşı olduğunu vurgulayan propagandasına kanmıştım. Ülkenin dış politika kurumlarının vaat ettikleri tam bir şakaydı.” Vance liseden mezun olduktan hemen sonra 2005 yılında Irak savaşına Deniz Kuvvetleri’nden katılmıştı. Vance askerdeyken hayatının amacını bulduğunu söylese de Bush’un anlattıklarının tam olarak gerçekleri yansıtmadığının altını çizdi.
Bu yılın başlarında düzenlenen Münih Güvenlik Forumu’na Vance de katılmış, hatta bir konuşma yapmıştı. Her yıl düzenlenen forumun bu yılki gündemi Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesiydi. Forumun bu konuya odaklanmasının baş sebebi de dört ay sonra ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinde Trump’ın Beyaz Saray’a gelme ihtimaliydi. Çünkü Trump’ın bugüne kadarki seçim vaatleri Ukrayna’ya desteğin kesilmesi ve taraflar arası bir an önce ateşkes imzalanması için her iki tarafa da baskı uygulanmasıydı. Ayrıca Trump ABD’nin NATO’ya vereceği desteğin azalacağının da işaretlerini veriyor. Daha geçen hafta Politico’nun haberinde Trump döneminde Avrupa ülkeleriyle paylaşılacak istihbaratın azalacağı ortaya çıkmıştı.
Washington’daki Stimson Center’da ABD’nin Büyük Stratejisini Hayal Etmek programından olan Emma Ashford The Guardian’a “Vance Cumhuriyetçi Parti içinde büyüyen yeni sağ kanadın bir temsilcisi. Onlar çok daha milliyetçi, muhafazakâr, göçmen karşıtı. Trump 2016 yılında bunu dile getiren isimdi, Vance ise bunun kongre liderlerinden biri” diye değerlendiriyor.
Vance liderinin yolundan ilerleyerek Münih’teki konuşmasında “Trump aslında Avrupa’nın kendi güvenliğinde daha büyük rol oynaması için uğraşıyor” demişti. Ohiolu senatör ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’ya gönderebilecekleri mühimmat miktarının üretim kapasitesi nedeniyle çok sınırlı olduğunu savunmuştu. ABD’nin NATO ve Avrupa’yı terk etmesini istemediğini belirten Vance sözlerine amayla devam ederek “Bence öncelik sıralaması yapmalıyız. ABD Doğu Asya’ya daha fazla odaklanmalı. Önümüzdeki 40 yıl boyunca Amerikan dış politikasının geleceği Doğu Asya olacak. Avrupa’nın bu gerçeği kabullenmesi gerekiyor” dedi.
Geçen sene eylül ayında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin kongreye yapacağı ziyaret öncesinde Vance Capitol Hill’de gazetecilere “Ukraynalı lideri sorguya çekmeyi planladığını” söylemiş ama sonra görüşmelere katılmamıştı. Vance’in en vurucu yorumu Steve Bannon’ın War Room podcast’ine 2022 yılında “Ukrayna sınırına odaklanmamızı tuhaf buluyorum. Dürüst olayım. Ukrayna’ya ne olduğu umurumda değil” demişti.
Cumhuriyetçi olsa da Trump’ı açık şekilde eleştiren eski Temsilci Liz Cheney, Vance’in seçilmesine tepki gösterenler arasında. Vance’in Ukrayna’ya gönderilen yardımlara karşı çıktığını hatırlatan Cheney “Rusya’ya teslim olup Ukrayna’daki müttefiklerimizin özgürlüğünü feda edecek. Trump döneminin Cumhuriyetçi Partisi artık Lincoln’ün, Reagen’ın partisi değil” dedi. Cumhuriyetçiler arasındaki görüş ayrılığı ulusal güvenlik meselesinden kaynaklanıyor. Ukrayna’ya destek verilmemesi gerektiğini savunanlar o bütçenin ülke meseleleri için harcanması gerektiğini savunurken Ukrayna’ya yardım yapılması gerektiğini savunanlar savaşı Rusya kazanırsa bunun ABD’ye de zararı dokunacağı görüşünde.
Ancak Vance konusuna herkes olumsuz bakmıyor. Danışmanlık şirketi Eurasia Group’un Almanya direktörü Jan Techau, Vance’in Avrupa’da tartışma yaratsa da “ilişki kurulabilecek biri” olarak ün kazandığını söylüyor. Vance’in temas kurduğu Avrupalı yetkililer arasında İngiltere’nin yeni Dışişleri Bakanı David Lammy de var. Techau WSJ’ye verdiği demeçte “Vance genç, hırslı ve kendini kanıtlamak istiyor. Önünde daha da büyütebileceği bir kariyer olması nedeniyle ilginç bir siyasetçi. Belki de köprüleri sandığımız ölçüde yakmak istemeyecektir” dedi.
Politico’nun haberine göre Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’e mektup gönderip Trump’ın sonbaharda Biden’ı yenmesinin yüksek ihtimal olduğunu belirtti. Mektupta Trump kazanırsa ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki mali yükün Ukrayna’ya mali destek söz konusu olduğunda AB’nin aleyhine işlediğini düşündüğünü söyledi. Orban önceki hafta NATO zirvesi nedeniyle ABD’deydi. Biden ile görüşmekten kaçınsa da Trump ile görüşmek için eski başkanın Florida’daki Mar-a-Lago malikanesine gitmişti.
Bununla birlikte Ukrayna savaşının başında İngiltere başbakanı olarak görev yapan ve Kiev’in en büyük destekçisi olarak öne çıkan eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson Cumhuriyetçilerin Milwaukee’deki Ulusal Kongresi’ne katılarak Trump ile görüştüğünde Orban’dan farklı bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Johnson “Trump ile Ukrayna’yı konuştuk. Kendisinin Ukrayna’yı destekleme ve demokrasiyi koruma konusunda güçlü ve kararlı olacağından şüphem yok” dedi.