Cenin saldırılarında ikinci gün: Ruhumuzu kırmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar
Batı Şeria sakinleri Eygi'nin öldüğü anları anlattı. Önce taş atan çocuklara göz yaşartıcı gaz sıkılmış, sonra da iki el ateş sesi duyulmuştu. Şimdi asıl soru soruşturmanın bağımsız yürütülüp yürütülmeyeceği. Batı Şerialılar bu konuda şüpheli.
İşgal altındaki Filistin topraklarında çatışmalar hız kesmeden sürüyor. ABD’li yetkililer Gazze’de ateşkesin yakın olduğu konusunda ısrarcı davranıyor. Müzakerelerde ABD’yi temsil eden CIA Başkanı William Burns “ateşkes metninin yüzde 90’ını üstünde anlaşmaya varıldığını, kalan kısımların da en zor konular olduğunu” söyledi. Ancak Gazze’deki krizin üstüne bir de Batı Şeria’daki yangın eklendi ve bunun müzakerelere etkisinin nasıl olacağı muamma.
Özellikle de cuma günü Batı Şeria’daki barışçıl bir gösteriye katılan 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi’nin başından vurularak öldürülmesi tansiyonu iyice yükseltti. Ayşenur hem Türk hem de ABD vatandaşıydı. Ailesi, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısı yaparak Biden yönetiminden İsrail’in suç ortağı olmasını bırakmasını istedi.
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett cuma günkü açıklamasında ABD’nin Ayşenur’un ölümünden rahatsız olduğunu ve Beyaz Saray’ın İsrail hükümetine soruşturma talebini ilettiğini söyledi. Demokratlar da çok geçmeden tepkisini gösterdi. Temsilciler Meclisi’nin Silahlı Hizmetler Komitesi’nin önde gelen üyelerinden Adam Smith İsrail hükümetinden bir an önce detaylı bir açıklama yapmasını istedi ve İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimlerini “yasadışı, istikrarı bozucu” bir hareket olduğunu söyledi.
Ayşenur’un öldürüldüğü yeri incelemek için cumartesi günü Nablus yakınlarındaki Beita kasabasına bazıları adli tıp yetkilisiymiş gibi görünen İsrailli askerler geldi. Kasaba sakinleri için bu, İsrail ordusunun kendi kendini soruşturduğu başka bir dava. Hak gruplarına göre ordu soruşturmalarının yaklaşık yüzde biri kovuşturma aşamasına geçebiliyor.
İngiliz gazetesi Observer’ın konuştuğu tüm Beita sakinleri vurulma anını birbirine yakın şekilde anlattı. Bir grup protestocu, son yıllarda her cuma, namaz çıkışı yaptıkları gibi İsrail yerleşimi Eyvatar’ı protesto etmek için toplanmıştı. Eyvatar Filistinli çiftçilere ait hemen yan tepedeki arazilerin üstüne inşa edilmiş bir yerleşimdi.
Bu sefer protestocuların 20 kadarı Filistinli, 10’u işgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yabancı gönüllü ve bölgeden 12 kadarı çocuktu. Bölge sakinlerinden 43 yaşındaki Mahmud Abdullah “Çocuklar buradaki kavşakta taş atıyordu, askerler de onlara göz yaşartıcı gaz sıktı. Herkes dağıldı, zeytinliğe falan sığındı ama sonra iki el ateş edildi” diye anlatıyor. Kurşunlardan biri bir protestocunun karnına isabet edip aktivisti hafif yaralarken, diğeri Ayşenur’un kafasına isabet etmişti.
Komşular merminin geldiği yönü tarif ettiğinde bunun tepedeki bir ev olduğu anlaşıldı. O eve giden Observer muhabirleri, ev sahibi Ali Mohali ile konuştu. Altı kadar askerin Ayşenur’un vurulduğu yerin 200 metre ötesinde bulunan evinin çatısına çıktığını anlatan Ali, bir el silah sesi duyduğunu ama ikincisini duyup duymadığından emin olmadığını söyledi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı yeni açıklamasında Eygi’nin naaşının ailesine teslim edilmesi için gerekli çalışmaların sürdüğünü söyledi. “Merhumenin ABD’de yaşayan aile fertleriyle ve Türkiye’deki akrabalarıyla temas halindeyiz” denen açıklamada otopsi raporunun Kudüs Başkonsolosluğu’na iletilmesinin beklendiği söylendi.
İsrail ordusu şimdiye kadarki açıklamasında askerlerin “taş fırlatarak tehlike yaratan provokatörleri” hedef alırken yabancı uyruklu bir kişinin öldürüldüğü yönündeki haberleri incelediğini söyledi. Ali’nin 65 yaşındaki komşusu Moneer Khdeir, İsrail ordusunun açıklamasını alaya alarak “Taşların askerler için tehdit oluşturduğunu söylüyorlar. Taşlar tepenin aşağısındaki çocuklar tarafından atılmıştı. Ama sanırsınız kafalarına Yasin (roket güdümlü el bombası) atılmış…” dedi.
Batı Şeria’da kurulan İsrail yerleşimleri yasadışı oluşumlar. Bu yerleşimler ABD dahil dünyanın hiçbir yerinde kabul görmüyor. Ancak bu yerleşimler özellikle Netanyahu döneminde büyük güç kazandı. Bölgedeki İsrailli askerler, bu yerleşimlerde yaşayanların taşkınlıklarını görmezden gelerek hak gruplarının tepkisini çekiyor. Beita’da profesörlük yapan 57 yaşındaki Hisham Dweikat, Ayşenur’un Eyvatar’ı protesto ederken üç yıl içinde öldürülen 15’inci ancak cinayeti soruşturulan ilk kişi olduğunu söyledi. Soruşturmadan çıkacak sonuca güvenmediğini söyleyen Dweikat “Ordunun yerleşimcilerin tarafında olduğu açık” dedi.
Beita’nın 15 kilometre güneyindeki Karyut köyündeki Amjad Bakr ve ailesi, 12 yaşındaki kızları Bana’yı cumartesi toprağa verdi. Ayşenur’un Beita’da öldürüldüğü saatlerde Bana da yatak odasının penceresini açarken vurularak öldürülmüştü. 47 yaşındaki Bekir olayı şöyle anlatıyor: “Cuma günü her zamanki gibi yerleşimciler kasabayı basmaya geldi. Kasaba halkı da kendilerini savundu. Bir çatışma oldu, sonra da ordu geldi. Evlere döndük, çünkü ordu geldiğine göre yerleşimcileri durdurabilirler diye düşündük. Ama ne yazık ki askerler yerleşimcileri durdurmadı. Aksine onların yanında durdular. Kızıma isabet eden kurşun pencereden geldi. Tam kalbine isabet etti. O masum, çekingen ve zeki bir kızdı. Kuran’ın üç bölümünü ezberlemişti.”
İsrail ordusu Karyut’taki olayla ilgili de Ayşenur’unkine benzer bir açıklama yayınladı.