Gazzeli sağlıkçı 10Haber’e konuştu: Cesetleri bulamıyoruz
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken Refah Sınır Kapısı'nda endişeli bekleyiş sürüyor. Tel Aviv, 'yakında Gazze'yi içeriden göreceksiniz' sinyali verdiği askerleri kara harekatına hazırlarken en büyük tahliye için kolları da sıvadı.
Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonu tüm dünyayı ayağa kaldıran savaşa dönüşeli 15 gün oldu. İsrail Savunma Bakanlığı ‘çok yakında’ dediği kara harekatı için yeniden sinyal verirken yüzbinlerce Gazzelinin de Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’nda tedirgin insani yardım bekleyişi sürüyor. Mısır’ın ABD ve İsrail ile yaptığı insani yardım anlaşması kapsamında yollarını onarmaya başladığı sınır kapısından dün ilk etapta 20 yardım kamyonunun geçmesi bekleniyordu, ancak yardımların sevkiyatının ertelendiği belirtildi.
Kara harekatı için Gazze’nin kuzeyine tahliye uyarısı veren Tel Aviv ise bölgenin güneyini de hedef almaya devam ediyor. Önceki gün Gazze’nin kuzeyinden göçen ailelerin sığındığı Han Yunus gün boyunca hedef alınırken akşam saatlerinde insanların sığındığı Rum Ortodoks Kilisesi vuruldu. Yerinden edilen yüzlerce Filistinlinin sığındığı kilisede İsrail saldırısı sonucu ilk belirlemelere göre sekiz kişinin öldüğü, çok sayıda yaralının olduğu aktarıldı.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre İsrail’in Gazze kentinin güneyindeki Zeytun Mahallesi’nde bulunan tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’ne düzenlediği saldırıda bir çocuk öldü.
İsrail ise çatışmaların başladığı günden bu yana en kapsamlı tahliye operasyonuna başlıyor. Lübnan sınırında yer alan Kiryat Shmona’dan 20 bin kişinin tahliyesi gerçekleştirilecek. İsrail hükümeti Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana Lübnan sınırındaki bazı bölgeleri kapalı askeri alan statüsüne almış durumda.
💬Offensive à Gaza: "Organisez-vous, soyez prêts"
➡Yoav Gallant, ministre israélien de la Défense, s'adresse aux soldats de Tsahal pic.twitter.com/jxuhZFP31z
— BFMTV (@BFMTV) October 20, 2023
Sağlık yetkililerinin son aktardığı verilere göre ise 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırılarında ölenlerin sayısı 4 bin 137’ye yükseldi. Yaralı sayısı ise 13 bine yaklaştı.
Yüzlerce Gazzeli, Mısır’a açılan Refah Sınır kapısında insani yardımlar için bekleyişlerini sürdürüyor. Yüzlerce yardım yüklü kamyon Mısır’dan Gazze’ye girmeye hazır, ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yardım sevkiyatlarındaki ‘kısıtlamaların’ açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi. Guterras bu çağrısını Refah Sınır Kapısı’nın önünde düzenlediği basın açıklamasıyla yaptı.
Yardım malzemeleri BM’nin denetimi altında Gazze’ye ulaşacak. Gazze’nin Mısır’la tek bağlantısı olan Refah sınır kapısında da 200’den fazla kamyon, yaklaşık üç bin ton yardımla beklemeyi sürdürüyor. Mısır ise İsrail’in hava saldırılarıyla bozulan yolu onarmaya devam ediyor. İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının ardından Gazze’ye giden tüm su ve elektriği ‘tam bir abluka’ uygulayarak kesmişti. Gazze’de yardımları bekleyen birçok insan kirli suları içmek zorunda kalıyor.
Yardımların geçişinin henüz başlamadığı Gazze’de 12 bin 500’den fazla yaralı ilaç beklerken hastanelerdeki jeneratörleri çalıştırmak için gereken yakıt tükendi.
İsrail, Gazze’nin güneyindeki sivillerle sınırlı olduğu ve Hamas’ın eline geçmediği sürece Mısır’dan yiyecek, su veya ilaç sevkiyatını ‘engellemeyeceğini’ açıklamıştı.
İsrail önceki akşam Gazze’deki Rum Ortodoks Kilisesi’ne hava saldırısı düzenledi. 7 Ekim’den bu yana İsrail’in aralıksız saldırılarından kaçmaya çalışan yaklaşık 500 kişinin sığındığı kilise harabeye döndü. Aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az sekiz Filistinli öldü, onlarcası ise yaralı. Öte yandan kurtarma ve ambulans ekiplerinin enkaz altındakilere ulaşmaya çalışmaları sabah saatlerinde de devam etti. Güvenli yer arayıp kiliseye sığınan Hıristiyan ve Müslüman Filistinli ailelerin bulunduğu ‘Kilise Vekilleri Konseyi’ binası da saldırının ardından tamamen yıkıldı. Filistin Yönetimi’ne bağlı ‘Kilise İşleri Yüksek Komitesi’ de kilisenin doğrudan hedef alındığına dikkati çekti:
“Bu, Cenevre Sözleşmesi ve birçok uluslararası anlaşma kapsamında bir savaş suçudur. Bu, Gazze Şeridi’nde, Kudüs’te ve işgal altındaki çeşitli Filistin topraklarında, Filistinli sivillere ve ibadet yerlerine karşı devam eden işgal suçlarına eklenmektedir”
Komite Başkanı Remzi Huri de bir yazılı açıklama yayınlayarak İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının bir ‘soykırım planı uygulaması’ olduğunu belirtti. Huri “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkımıza karşı soykırım planı uyguladığına dair resim tüm dünyaya açık hale geldi” dedi.
Gazze’deki kilisenin hedef alınmasının ardından İsrail’den açıklama geldi. İsrail kiliseyi hedef almadığını, hedefin onun yakınlarında bulunan ve askeri faaliyetler için kullanılan bir takım tesisleri olduğunu ileri sürdü. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada “Bölgedeki bir kilisenin duvarı hasar gördü. Kayıplara ilişkin raporları biliyoruz. IDF, saldırının hedefinin kilise olmadığını açıkça ifade edebilir” dendi.
Al Jazeera’nin konuştuğu görgü tanıkları ise kilisenin içindeki hasarın çok büyük olduğunu ifade etti.
Filistin devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından atanan Filistin Kiliseler Konseyi’nin açıklamasında “Bu İsrail işgalinin hedefinin silahsız insanlar, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olduğunu gösteriyor” dendi.
WAFA’nın aktardığına göre, dün de İsrail tarafından hedef alınan Han Yunus kentinde aralarında çocukların da olduğu 21 kişi öldü. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 79 kişi de yaralandı. Han Yunus’ta İsrail savaş uçaklarının altı konutu vurduğu belirtilen haberde yaralıların da Nasır Hastanesine sevk edildiği belirtildi.
7 Ekim’den bu yana hareketli olan ancak Ehli Arap Hastanesi saldırısı ardından tansiyonun iyice tavan yaptığı Batı Şeria’da da gerilim sürüyor. Yerel basının aktardığına göre İsrail güçleri önceki gece işgal altındaki Batı Şeria’nın Nablus kentine bağlı Urif köyüne bir baskın düzenledi. Baskın sırasında bir evi harabeye dönerken bir Filistinli genç de yaralandı.
25’ten fazla İsrail zırhlı aracının köye baskın yaptığı ve bu yılın Haziran ayında öldürülen Filistinli genç Halid Sabah’ın evinin kuşattığı bildirildi. Sabah’ın ailesi ise yıkılan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Batı Şeria’da devam eden Gazze’ye destek gösterilerinde ise önceki geceden bu yana 55 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edildi. Gözaltılar El Halil, Ramallah, Nablus ve Beytüllahim’den. İsrail güçlerinin El Halil kentinde 32 kişiyi gözaltına aldığı, Beytüllahim’de ise bu sayının 12 kişi olduğu belirtildi. İsrail güçleri Nablus’ta ise evlere düzenledikleri baskınlarda altı kişiyi gözaltına aldı.
Bu verilerle birlikte İsrail güçleri tarafından ay başından beri gözaltına alınan Filistinli sayısı 800’e yükselmiş oldu.
İsrail Savunma Güçleri ise 7 Ekim’den bu yana aranan 584 Filistinliyi tutukladığını açıkladı. Bunların içinde Batı Şeria’da gözaltına alınan Hamas bağlantılı olduğu ifade edilen 375 kişi de var.
Gerilimin gittikçe yükseldiği bölgelerden biri de Lübnan sınırı. Hamas’ın operasyonu ardından Lübnan ve İsrail arasındaki artan gerilim nedeniyle Tel Aviv 20 bin kişiyi sınırdaki Kiryat Shmona bölgesinden tahliye edeceğini açıkladı. Kiryat Shmona İsrail’in Lübnan ile sınır paylaşan en büyük yerleşim yerlerinden ve gerilimin en yüksek hissedildiği yerleşim yeri olması nedeniyle kritik bir bölge.
Çatışmaların başladığı günden bu yana zaten sınır boyunca bazı bölgeleri kapalı askeri bölge olarak ilan eden İsrail bölge sakinlerini tahliye edeceği sinyalini vermişti. Kiryat Shmona’da yapılacak tahliye ise İsrail’in şu ana kadar gerçekleştirdiği en büyük tahliye operasyonu olacak. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari “Kuzey sınırındaki bazı kasabalarda halihazırda yapılmış olan bu tür bir tahliye, İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin Hizbullah terör örgütüne karşı eylem yapma özgürlüğünü genişletmesine olanak tanıyor” dedi. İsrail Savunma Bakanlığı ise Kiryat Shmona’yı tahliye edenlerin, Gazze sınırındaki evlerini terk eden binlerce kişi birlikte devlet destekli misafirhanelere yerleştirileceğini açıkladı.
İsrail ordusu önceki gece Lübnan topraklarında “bir teröristi” İHA’larla vurduklarını, roket atışlarına yanıt olarak Hizbullah’a ait noktalara da hava saldırıları düzenlediklerini duyurmuştu. Hizbullah’tan yapılan açıklamada ise “Sivillerin öldürülmesi ve ülkemizin güvenliğine yönelik saldırı yanıtsız veya cezasız kalmayacak” ifadeleri yer almıştı. Lübnan ordusu da İsrail güçleri ile Hizbullah’ın karşılıklı ateş açtığı Kiryat Shmona sınırında bir gazetecinin daha öldüğünü açıklamıştı.
İsrail ordusunun gece boyunca Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 100 hedefi vurduğu belirtildi. The Times Of Israel’in haberine göre İsrail ordusu gece saatlerinde Gazze’ye 100 saldırı gerçekleştirdi. Saldırılarda Hamas mensubu Emced Macid Muhammed Ebu Avde’nin öldürüldüğü iddia edildi.
İsrail ordusunun bu 100 hedefe yönelik saldırısında “bir yeraltı tüneli, silah deposu ve Hamas’a ait çok sayıda komuta merkezini hedef aldığı” ifade edildi.
Bir camiyi de bombalayan İsrail güçleri burasının “Hamas tarafından gözlem noktası ve hazırlık alanı olarak kullanıldığını” öne sürdü.
Gazze’deki hastane katliamının ardından saldırılarına hız veren İsrail, günlerdir uyarısını yaptığı kara harekatı için yeniden sinyal verdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant önceki gün Gazze sınırında toplanan piyade birlikleriyle bir araya gelmişti.
Gallant’ın burada İsrail askerlerine “Gazze’yi şimdi uzaktan görüyorsunuz, yakında içeriden göreceksiniz. Emir gelecek” demişti. İsrail güvenlik kabinesinden bir yetkili ABD merkezli ABC News’e İsrail ordusunun hazır olduğunda Gazze’ye girmesi için ‘yeşil ışık’ yaktığını söylemişti.
İsrail-Lübnan sınırında süregelen şiddet sarmalı çatışmanın daha geniş cephelere yayılması, bölgesel savaşa dönüşmesi endişesini artırmaya devam ediyor.