Ronaldo için yolun sonu: Fransa penaltı atışlarının ardından yarı finalde!
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sabah saatlerinde İsrail'e indi. Fransız lider, ateşkes çağrısında bulunsa da, Hamas'a karşı uluslararası bir koalisyonun savaşması gerektiğini vurguladı. Fransa'da iç siyaset savaş yüzünden bölünmüş durumda.
İsrail son zamanlarının en yoğun diplomasi trafiğini yaşamaya devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Tel-Aviv’e geldi. Önce İsrail’deki Fransız vatandaşları ile bir araya gelen Macron rehine aileleri ile de görüştü. Bunların arasında 22 yaşındaki Fransız vatandaşı Mia Shem’in yakınları da vardı. Hamas, Gazze’ye çok yakın Reim kibutzunda katıldığı bir partide rehin alınan Shem’in videosunu geçen hafta paylaşmıştı. Kolu alçıda olan genç kız videoda ‘iyi olduğunu ve tedavi gördüğünü’ söylemişti.
Daha sonra Kudüs’te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile bir araya gelen Macron, ”İlk hedefimiz rehinelerin serbest bırakılması” dedi ve yeni bir ‘barış sürecinin başlaması gerektiğini’ vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı, 7 Ekim’den bu yana 30 Fransız vatandaşının hayatını kaybettiğini ve dokuz kişinin hâlâ Hamas tarafından rehine tutulduğuna dikkat çekti.
Macron ayrıca Hamas’ın terör eylemlerini kınadı, İsrail’e Fransa adına baş sağlığı diledi ve ”Yanınızdayız” dedi. Terör örgütü IŞİD’e karşı Suriye ve Irak’ta mücadele eden uluslararası koalisyonun ‘Hamas’a karşı da mücadele etmesi gerektiğini’ savunan Fransız Cumhurbaşkanı, ayrıca İran ve müttefiklerine ‘yeni cepheler açmayın’ çağrısında bulundu.
Macron, Isaac Herzog’un yanı sıra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de görüştü, diplomasi trafiğine ana muhalefet lideri Yair Lapid ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile devam etmesi bekleniyor.
Fransa Cumhurbaşkanı her ne kadar İsrail ile dayanışma ve ateşkes çağrıları yapsa da Fransız iç siyaseti Filistin-İsrail savaşı nedeniyle bölünmüş durumda. Geçen hafta Fransa Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet İsrail’i ziyaret etmiş, söz konusu ülkenin ‘kendini savunma hakkına saygı duyduğunu’ iletmişti. Ziyareti sırasında ana muhalefet partisi Boyun Eğmeyen Fransa (La France İnsoumise) lideri Jean-Luc Mélenchon, sosyal medya platformu X üzerinden ziyareti sertçe eleştirdi. Mélenchon, Paris’teki bir Filistin eyleminin videosunu attığı paylaşımında, ”İşte Fransa. Bu sırada, Meclis Başkanı Pivet katliamı desteklemek için Tel-Aviv’de ‘kamp kuruyor’. Fransız halkının adına değil!” demişti.
Voici la France. Pendant ce temps Madame Braun-Pivet campe à Tel Aviv pour encourager le massacre. Pas au nom du peuple français ! pic.twitter.com/ruxMujq14k
— Jean-Luc Mélenchon (@JLMelenchon) October 22, 2023
Boyun Eğmeyen Fransa Milletvekili Daniele Obono’ysa, yine geçen hafta radyoda verdiği bir röportajda Hamas’ın ‘bir terör örgütü değil, halk direnişi’ olduğunu söylemiş, ifadelerinin ardından eleştiri oklarını üzerine çekmişti. Partinin milletvekilleri hükümetin ateşkesten değil, İsrail’den yana olduğunu ifade ediyor.
Ana muhalefet partisinin Gazze lehine verdiği demeçler, Fransız solunu da bölmüştü. Son milletvekili seçimleri için koalisyon kuran sol partileri ve Yeşil parti, birlikteliğe son verebilir. Fransız Komünist Partisi lideri Fabien Roussel, Mélenchon’un Hamas’ı öven açıklamalarının ardından koalisyondan ‘çıkabileceğini’ ifade etmişti. Bir benzer açıklama da Sosyalist Parti’den gelmişti.
Ayrıca Fransız İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, ‘Filistin halkının direniş şeklini desteklediğini’ açıklayan Yeni Anti-Kapitalist Parti hakkında terör propagandası yapmaktan soruşturma açtığını ifade etmişti. İçişleri bakanı, 12 Ekim’de tüm ülke genelinde Filistin eylemlerine yasak getirmişti. Bir mahkemenin yasağı kaldırmasının ardından dün binlerce eylemci Paris sokaklarında İsrail’i protesto etmişti.
7 Ekim’de Hamas’ın başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonunun ardından, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’den İsrail’e bir çok destek mesajı gelmişti. Batı liderleri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmek için sıraya girmişti. Geçen haftalarda ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis Kudüs’ü ziyaret etmişti.
Bu ziyaretlerin arasında en çok konuşulanlardan biri, ABD Dışişleri bakanı Antony Blinken’inki olmuştu. Blinken, ziyaret ettiği İsrail’e ‘yalnızca siyasetçi sıfatıyla değil, bir Yahudi olarak da’ gittiğini belritmişti. Bu açıklamasının ardından birçok Müslüman ülkeden tepki gelmiş, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Blinken’la görüşmesini bir gün sonrasına erteleyerek bakanı beklemek zorunda bırakmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Blinken’e ‘İsrail’e Yahudi sıfatıyla değil, insan sıfatıyla yaklaşacaksın’ diye seslenmişti.
Geçen hafta İngiltere başbakanı Rishi Sunak, Kudüs ziyareti sırasında “Sizinle dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz ve sizin kazanmanızı istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin de İsrail’i ziyaret etmesi bekleniyor. Rutte de Macron gibi hem İsrailli yetkililer, hem de Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşeceğini açıkladı.