Arnavutluk başbakanı diplomasiyle sanatı bir arada yürütüyor
Vatikan benzeri bir Bektaşi devleti kurmayı amaçlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan Arnavutluk'a Türkiye'nin finanse ettiği Tiran Namazgah Cami'nin açılışına gitti. Bu cami Balkanların en büyük camisi olarak tanıtılıyor.
Bektaşiliğin merkezi olma amacıyla Vatikan’ın küçük ölçekli bir versiyonunu kurmaya çalışan Arnavutluk bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. Erdoğan’ın ziyaretinin amacı finansmanını Türkiye’nin sağladığı Tiran Namazgah Cami’nin açılışını yapmaktı. Bu sırada Arnavut mevkidaşı Bayram Begay ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile de bir araya geldi.
Arnavutluk ziyaretini Sırbistan gezisinin izleyeceği bu turda Erdoğan yanına epey kalabalık bir heyet aldı. Heyette Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş var. Erbaş’ın varlık sebebi muhtemelen cami açılışında yer alacak olması.
Erdoğan hem Begay hem de Rama ile basına kapalı teke tek görüşmeler yaptı. Sonra heyetlerin de katıldığı görüşmeler oldu. Bu görüşmeler basına kapalı olsa da daha sonrasında iki lider çıkarak ortak açıklama yaptı. Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan konu terörle mücadele ve tabii ki son bir yılda neredeyse bütün konuşmalarında olduğu gibi Gazze’ydi.
#SONDURUM Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’yla bir araya geldi. pic.twitter.com/GkdSiWJy7x
— 24 TV (@yirmidorttv) October 10, 2024
Erdoğan konuşmasında “Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Arnavutluk’un silahlı kuvvetlerinin askeri teçhizat ve eğitim alanlarındaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında da gereken desteği vereceğiz. İnşallah bugün aldığımız kararlar suretiyle terör örgütleriyle mücadelemize etkin şekilde devam edeceğiz. Sayın Başbakan ile küresel ve bölgesel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Arnavutluk’un gerek bölgemizde gerek uluslararası alanda barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalarını takdirle takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki ve Lübnan’daki İsrail mezalimi görüşmemizin öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldı” dedi.
Rama’nın konuşmasındaysa öne ekonomi çıktı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar euroya ulaşmasını hedeflediklerini söyleyen Rama, bu yılın ilk sekiz ayında Arnavutluk’u ziyaret eden Türk vatandaşlarının sayısının yüzde 85 arttığını söyledi.
Türkiye ile Arnavutluk arasında işbirliği, iletişim, eğitim ve tarım alanında 4 anlaşmaya imza atıldı. Bunlar şöyle:
📌Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Kurulmasıyla Tesis Edilen Stratejik Ortaklığın Derinleştirilmesi Konusunda Ortak Bildiri
📌Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı Arasında Devlet Destekli Tarım Sigortaları Alanında İşbirliği Konusunda Niyet Beyanı
📌Halkla İlişkiler ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
📌İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Arnavutluk’ta Akademik Şube ve Programlar Açmasına İlişkin Protokol
Diyanet İşleri Bakanlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre Tiran Namazgah Cami 10 dönümlük bir arazi üstüne inşa edilmiş. Açık alanla birlikte aynı anda 10 bin kişinin ibadet edebileceği kadar büyük. İçinde konferans salonu, derslikler, Kuran kursu, sergi salonu, kütüphane, bebek bakım odası, çalışma odaları ve kültür merkezi var. Cami alanı içinde bir de “Balkan Kültürleri Birlikte Yaşam Müzesi” de var. Arnavutluk’ta yaşayan yaklaşık üç milyon insanın yarısından fazlasını Müslümanlar oluşturuyor.
Caminin temelleri Erdoğan ve dönemin Arnavut Cumhurbaşkanı Buyar Nişani’nin katıldığı törenle 13 Mayıs 2015 tarihinde atmıştı. Açılışı yeni yapılan cami Balkanların en büyük camisi olarak nitelendiriliyor. Caminin imamlarını Türkiye atıyor. Namazgah Cami’ye 2024 Ezanı Güzel Okuma Türkiye birincisi Enes Baştür imam olarak atandı.
Aslında 1950’li yıllarda yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı başkent Tiran’da 40 cami vardı. Ancak 1967 yılında dönemin komünist rejimi dini yasaklayarak tüm camileri kapatmıştı. Camilerin birçoğu yıkılırken bir kısmı depo, kültür evi ya da müzeye dönüştürülmüştü. Şimdi Tiran’ın nüfusu bir milyonu aşmış durumda ve kentte 18 cami var.
Arnavutluk esasında Türk topraklarında tarikat olarak çıkmış ancak mezhepleşmiş Bektaşiliği Osmanlı döneminde benimsemiş ve komünist rejime rağmen ayakta tutmaya başarmış bir ülke. Ülkedeki en üst Bektaşi din otoritesi sivil bir kişi olmasına rağmen 90’lı yıllardan beri devlet protokolünde de yer alıyor, manevi otoritesi de kabul görüyor zaten.
Bektaşiliğe verilen önemin bir parçası olarak ülke 27 dönümlük arazi üstüne Vatikan benzeri bir Bektaşi devleti kurmayı amaçlıyor. Burada yönetim müritlerinin Baba Mondi olarak bildiği Edmond Brahimaj’da olacak. Her ne kadar dini bir bölge olsa da burada alkole izin verilecek, kadınlar istekleri gibi giyinebilecek. Yani kimseye yaşam tarzı dayatılmayacak. Arnavutluk Başbakanı Rama atacakları bu adımla amaçlarının “İslam’ın hoşgörülü bir versiyonunu teşvik etmek” olduğunu söylüyor. Öte yandan ülkenin Bektaşi dini lideri Baba Mondi ve Arnavutluk’taki diğer Bektaşiler Avrupa’da artan nefret ortamında böyle bir devlet kurulmasının kendilerini güvende hissedebilecekleri bir liman olacağı görüşünde.
Yeni Bektaşi devletinde kimlerin pasaport alabileceği gibi ayrıntılar henüz çalışma aşamasında. Ama pasaport rengine karar verilmiş bile: İslam yeşili. Geçen yılki nüfus sayımına göre Bektaşiler Arnavutluk nüfusunun yüzde beşini oluşturuyor. Ama Baba Mondi’ye sorarsanız toplam nüfusun neredeyse yarısı Bektaşi. Geri kalanlar Sünniler, Katolikler, Ortodokslar, Hıristiyanlar ve Evanjeliklerden oluşuyor.
Ne var ki onların bu adımları hem Türkiye’deki Bektaşi oluşumların, hem de Yunanistan’ın tepkisini çekti. Türkiye’deki Bektaşiler Bektaşiliğin bu topraklarda doğduğunu söyleyerek böyle bir devlet yapısının Avrupa’da kurulamayacağını düşünüyor. Türkiye Bektaşilerinin en üst makamındaki Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla konu hakkında konuşan Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu “Bugün dedebabalık makamını Ali Haydar Ercan Dedebaba temsil etmektedir. Onun yönetsel alt kurumları ise halifebabalar, babalar, dervişler, muhipler şeklinde bir hiyerarşiye sahiptir. Dedebaba makamının alacağı kararlar Bektaşiliğin yönetim kurulu sayılabilecek Halifebabaların onayı ve dedebabanın tasdikiyle hayata geçer” diye tepki gösteriyor.
Dolayısıyla Erdoğan’ın Arnavutluk ziyareti aslında tam olarak Bektaşilik tartışmasının alevlendiği bir döneme denk geldi. Görüşmelerde bu konunun konuşulup konuşulmadığı belli değil. Ancak olay ilk ortaya çıktığında Yunan basını Erdoğan’ın konudan haberdar olduğunu ve hatta desteklediğini ima eden yazılar kaleme almıştı.
Yunan gazetesi Ta Nea, Erdoğan’ın bu projeyi “hem laik hem de demokratik olduğunu” göstermek için desteklediğini, Erdoğan’ın “Türkiye’deki Bektaşi topluluğuyla bağlarını güçlendirmek için” böyle bir adımdan yana olduğunu söylüyor. Oysa biraz önce de gördüğünüz gibi Türkiye’deki Bektaşiler Arnavutluk’un hamlesine büyük tepki gösteriyor.
Arnavutluk’ta Bektaşilik merkezi oluşturmaya çalışılması Yunanistan’ı niye rahatsız etti? Gazete Rama’nın bu tür projelerle Arnavutluk’u bölgesel bir güç olarak öne çıkarmayı amaçladığını söylüyor. Yunan basınını rahatsız eden de Arnavutluk’un Balkanlar’da daha fazla etki sahibi olmak istemesi. Arnavutluk’un Türkiye ile yakın ilişkiler kurması ve yeni bir dini altyapıya izin vermesinin Yunanistan gibi komşu ülkeleriyle bölgedeki dengelerinin değişmesine neden olacağından endişeleniliyor.