Berlin’deki buzları İstanbul’da bu sözler mi eritti: Göç kapısı Suriyelilere de Lübnanlılara da hala açık

İstanbul'da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Scholz, "İlişkilerimiz çok iyi ve daha iyi olacak" mesajları verdi. Görüşmede savunma sanayi ve göç konularının ele alındığı ifade edildi.

Dünya 19 Ekim 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Türkiye ziyareti kapsamında İstanbul’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Scholz ve Erdoğan, göç konusundan Eurofighter jetlere dair birçok konuyu masaya yatırdı. İki lider, Dolmabahçe’de gerçekleşen basına kapalı görüşmenin ardından ortak basın açıklaması için kameralar karşısına geçti. Tahmin edileceği gibi toplantıda İsrail konusundaki fikir ayrılıkları öne çıktı. Almanya Başkanı Scholz, Türkiye ile ikili ilişkilerin giderek iyileştiği vurgusunu da yaptı.

Almanya ile gümrük birliği ve vize serbestisi konularını, aynı zamanda savunma sanayii konusunu ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, “İsrail konusunda vicdan sahibi her siyasetçi İsrail’e dur demeli” dedi. Scholz ise Türkiye ile ilişkileri güçlendirmek istediklerini, Rusya-Ukrayna konusunda aynı düşündüklerini ama İsrail konusunda farklı yaklaştıklarını vurguladı. Scholz, “Sizin Berlin ziyaretinizin karşılığında buraya gelmekten mutluyum. Bu yıl Türk Alman dostluk anlaşmasının yüzüncü yılını kutluyoruz. Rusya’nın Ukrayna saldırısını hepimiz uluslararası hukukun ihlali olarak gördük. Ukrayna her ikimize de güveniyor” dedi.

‘Gümrük birliği ve vize serbestisi hepimizin menfaatine’

Almanya Başbakanı Scholz ile bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alış verişinde bulunduklarını ifade eden Erdoğan, AB ile Türkiye’nin ilişkilerine dair beklentilerini de Scholz’a aktardığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gümrük Birliği ve vize serbestisi konusunda atacakları adımların hepimizin menfaatine olduğunu aktardım” diye konuştu.

Gazze ve Lübnan konularını da ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, “Bölgede yaşanan insanlık dramı devam ediyor. Acilen kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve İsrail üzerinde gerekli baskı oluşturulması için uluslararası baskı oluşturmak için elimizden geleni yapmamız şart. Vicdan sahibi tüm siyasetçilerin İsrail’e dur demesini bekliyoruz. 50 bini aşkın insan öldürüldü. Çocuk, kadın demeden öldürüldü. Lahey Adalet Divanı’na biz de yaptık birçok ülke de yaptı” dedi.

İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze ve Lübnan’da 50 bin insanın öldürülmesi, 100 bin insanın yaralanmasının “F-35’lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız” şeklinde değerlendirilemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı, “Öyleyse bu Adalet Divanı niye kuruldu? Yapılan budur. İsrail Dışişleri Bakanı’nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı takip ederseniz, neden bana bu şekilde saldırıyor, siz de bunu sorarsınız umarım. Batı, zil takıp oynuyor. ABD’nin tavrı 7 Ekim’den beri belli. İsrail’in silah, teçhizat alması onlar için zor değil. Ve İsrail böyle, bölgede katliamı sürdürüyor. Biz Türkiye olarak ne yaparız diye bunlara bakıyoruz ve bölgeye insani yardımlarımızı aktarıyoruz” diye konuştu.

‘Mültecilere kapımız her zaman açık’

Soru cevap kısmında Almanya ve Türkiye tarafından ikişer soru alındı. “Almanya, Suriyeli suçluların Türkiye’ye iadesi konusunda destek istiyor. Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımı nedir? Avrupa Birliği’ne nasıl destek olabilirsiniz?” sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi: “Suriye’den bize ilk etapta 4 milyon civarında mülteci geldi. 3.5 milyon mülteci şu an ülkemizde. Sayın Merkel döneminde beraber görüşerek bu süreci çalıştırdık. Kapımız onlara hep açık olmuştur ve şu anda da açıktır. Orta Doğu’dan, Lübnan’dan ülkemize gelen olursa biz kapımızı onlara açık tuttuk. Lübnan’da Türkmenler de var. Kapımız açık.”

“İslam düşmanlığı” hakkında sorulan bir soruya yanıt olarak Erdoğan, “Almanya’da İslam düşmanlığı maalesef devam ediyor. Ortak bir mücadeleyi sürdürme kararını birlikte verdik. PKK ve FETÖ, terör örgütleriyle mücadele konusunda birlikte mücadele vereceğiz” dedi.

‘İsrail konusunda farklı düşündüğümüz sır değil’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından sözü alan Şansölye Scholz, şunları söyledi: “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Yakın bilgi alış verişlerinde bulunmamız çok önemli. Hem ikili konularda hem de dünyadaki konularda. Ukrayna’ya Rusya’nın saldırısını hepimiz uluslararası hukukun bir ihlali olarak gördük. Ancak bu savaşın sonsuza kadar sürmemesi için ne yapabiliriz? Rusya, tüm Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atıyor. Ancak biz İsrail konusunda farklı fikirlere sahibiz. 7 Ekim’deki Hamas saldırısı korkunç bir suçtu.”

Ardından Scholz, “İkili bir devlet çözümü olmalı. Hem Filistin hem de İsrail için. İsrail de uluslararası hukuka uymak zorunda tabii ki. Şu an ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için bir öneri var. Bu uygulanırsa Lübnan’da bu çatışmaların uzamaması için önemli bir adım atılmış olur” diye konuştu.

İkili ilişkiler konusunda çok olumlu adımlar atıldığını söyleyen Scholz, “Savunma sanayii konusunda ilişkiler yeniden canlandırıldı. Vize konusu şöyle, Türkiye’deki konsolosluklar dünya çapında en çok vize veren Alman konsoloslukları. Çalışmalarımızı hızlandırmak istiyoruz çünkü çok sayıda başvuru var. Süreçleri dijitalleştirmek istiyoruz. Böylece daha hızlı karar vermek istiyoruz. Tabii haklı şikayetler bunlar. Almanya’daki suç işleyen Suriyelilerin geri gönderilmesi konusunda birçok partnerimiz var.  Göç ve mülteciler konusunda Türkiye önemli çabalar harcıyor. Suriye’deki savaşın sonuçları konusunda Türkiye’ye desteğimiz sürecek. Türkiye ve AB arasında ilişkilerin gelişmesini arzu ediyoruz” dedi.

‘Suç işleyenler geri gönderilmeli’

“Almanya, Suriyeli suçluların Türkiye’ye iadesi konusunda destek istiyor. Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımı nedir? Avrupa Birliği’ne nasıl destek olabilirsiniz?” sorusuna Scholz, şu cevabı verdi: “Bu konuda maddi bir yardım da veriliyor. Göç konusundaki işbirliği için teşekkür ediyorum ama suç işlemiş Suriyeliler konusunda şunu söylüyorum. Suç işleyenler geri gönderilmeli. Afganistan’a bir kısmını gönderdik. Bu konuda birçok partnerimiz var. İşbirliklerimiz var.”

“İslam düşmanlığı” sorusuna Olaf Scholz şu cevabı verdi: “İslam düşmanlığı kabul edilemez. Farklı düşünen insanlar düşman görülmemeli, bir arada yaşanabilmeli. Almanya’da din özgürlüğü önemli bir ilke. Aşırı İslamcı akımlar var, bunlarla mücadele ediyoruz. Ayrıca PKK’nın işlediği suçlar konusunda önemli bir mücadele içinde Almanya.”

‘Sebep olduğumuz acılar nedeniyle sorumluluğumuz var’

İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunu yineleyen Scholz, “Biz her zaman insani yardım için çaba sarf ettik Gazze için ancak yeterli değildi bu. Şimdi ikili devlet, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için konuşmak zorundayız. Almanya, soykırım olduğuna dair iddiaların arkasında durmuyor. Tabii ki acılar var, suçsuz siviller öldüğünde onların acılarını paylaşıyoruz. Savaşların kurbanlarına üzülüyoruz. Ancak burada yasal bir tutum var ve Almanya’nın yasal tutumu ortada. Bizim sebep olduğumuz acılar nedeniyle bir sorumluluğumuz var. Nazi diktatörlüğü döneminde milyonlarca insan öldürüldü ve bizim de bu sebeple sorumluluğumuz var” dedi.

Krizler ve ikilemler

2024, Türkiye ve Almanya’nın diplomatik ilişkilerinin tesis edilmesinin 100. yılı. Ayrıca iki ülke uzun yıllardır NATO müttefiki olmasının yanı sıra Almanya’da yaşayan Türk nüfusu nedeniyle de derin bağlara sahipler. Ancak Ankara-Berlin hattı tüm bu bağlara rağmen uzun zamandır gergin bir atmosfere sahipti.  Bunun en belirgin örneklerinden biri geçtiğimiz sene 17 Kasım’da yaşanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nazi Almanyası döneminde Yahudilere uygulanan soykırıma (Holokost) gönderme yaparak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının “borçluluk” psikolojisinde değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Bu sözleri Almanya Başbakanı Scholz’un hemen yanında Berlin’de dile getiren Erdoğan, dünya gündeminde de yankı bulmuştu.

Türkiye’nin bir “Holokost geçmişi olmadığını” savunan Cumhurbaşkanı “Filistin’e verilmesi gereken destekler verilmiyor. İbadethaneler, hastaneler vuruluyor. Hastanelerin vurulması çocukların öldürülmesi Tevrat’ta falan yok, bunları yapamazsın” dedi ve Almanya’nın geçmişine vurgusunu sürdürerek “Bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olanlar rahat konuşamıyor. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Bizim insana saygımız farklıdır. Başbakanlığımda ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş bir liderim. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok” demişti.

“İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu” kaydeden Scholz da “Hamas tarafından hunharca düzenlenen terör saldırısı sonucu mağduriyet yaşayanların sayısını azaltmamız gerekiyor. Bu konuda katkılarımızı sürdürüyoruz” demişti.

Scholz, Erdoğan'a 'geri alın' dediği sığınmacıları göndermek için yasa hazırladıScholz, Erdoğan’a ‘geri alın’ dediği sığınmacıları göndermek için yasa hazırladı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.