Lübnan’da parasızlıktan devlet kanalının yayını durdu: Kriz öncesi 1700 dolar olan maaş artık 30 dolar
İsrail’in Lübnan’a yönelik hava saldırıları Beyrut’un güneyinde büyük patlamalara neden oldu. Hedefte Hizbullah'ın yeni lideri Haşim Safiyuddin’in olduğu iddia edildi. Saldırılarda 37 kişi hayatını kaybetti, 151 kişi yaralandı.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları sürerken başkent Beyrut’un güneyi arka arkaya meydana gelen patlamalarla sarsıldı. Özellikle 23 Eylül’den bu yana görülen en şiddetli saldırılar binaları sallayarak halkta büyük bir paniğe yol açtı. Patlamaların hedefinde Hizbullah Hareketi Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin’in olduğu iddia edildi. Safiyuddin, öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın olası halefi olarak gösteriliyor.
ABD merkezli Axios haber platformunun üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberde, saldırının hedefinde Safiyuddin’in olduğu iddiası dikkat çekti. Haberde, saldırının sonuçlarının henüz belli olmadığı, ancak Lübnan medyasının saldırının boyutunun Hasan Nasrallah’ın öldürüldüğü saldırıdan bile büyük olduğunu aktardığı bildirildi. The New York Times gazetesine göre ise İsrailli yetkililer, Hasan Nasrallah’ın da öldürüldüğü Dahyia mahallesinde vurulan bu son binada Hizbullah’ın üst düzey yetkililerinin örgütün yeni liderini belirlemek için toplandığına dair bir istihbarat üzerine binayı vurduklarını söylediler. İsrail ise saldırılar hakkında resmi bir açıklama yapmadı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İsrail’in son 24 saat içinde Lübnan’ın çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 37 kişi hayatını kaybetti, 151 kişi yaralandı. Özellikle Beyrut ve güney bölgeleri, Bekaa ve Baalbek çevresinde yoğunlaşan saldırılar Lübnan halkı üzerinde büyük paniğe neden oldu.
Hizbullah’la 8 Ekim 2023’ten bu yana kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’den itibaren Beyrut’un güneyi başta olmak üzere birçok bölgeye yüzlerce hava saldırısı düzenledi. İsrail’in saldırılarının yalnızca Hizbullah hedeflerine yönelik olduğu savunulurken, sivil kayıpların arttığına dikkat çekildi.
Bu arada İsrail ordusu Lübnan’a kara harekatına ilişkin hazırlıklarını da sürdürüyor. Perşembe günü 20 Lübnan kasabası için daha uyarı yayınlayan İsrail ordusu, sivillerin bölgeden ayrılmasını istedi. Ayrıca yeni birlikleri Lübnan sınırına yolladı.
İsrail saldırıları sürerken Hizbullah da İsrail’e 200’e yakın füze attı ancak İsrail’in hava savunma sistemi bu füzeleri önlemeyi başardı, ülkede bildirilen herhangi bir hasar olmadı.
Bu arada İsrail’in iki gün önce İran’ın 200’e yakın füzeyle yaptığı saldırıya da bir cevap vermesi bekleniyor. Bu cevabın kapsamı konusu, İsrail ile Amerika arasında neredeyse kamuoyu önünde yapılan bir pazarlığa dönüştü.
Amerikan Başkanı Joe Biden, İran Nisan ayında saldırıp bu saldırı önlendiğinde İsrail’in cevap verme arzularını dizginlemeyi başarmış, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya ‘Kazandın, keyfini çıkar’ demişti. Ama bu kez öyle olmadı, Biden, İsrail’in saldırıya cevap verme hakkı olduğunu ilk anda söyledi zaten.
ABD Başkanı bu askeri cevabın İran’ın nükleer tesislerini hedef almaması gerektiğini söyleyerek yegane kısıtlayıcı çizgiyi çizdi. Dün daha da ilginci oldu, İsrail’in İran’ın petrol rafinerilerini vurmasına izin verilip verilmeyeceğine dair bir soruya neredeyse olumlu yanıt verdi Biden.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, başkent Tahran’da cuma namazı kıldırdı. Beş yıl sonra ilk kez cuma namazı kıldıra Hamaney sonrasında verdiği vaazda Ortadoğu’nun son dönemde girdiği buhrandan bahsetti. İran’ın İsrail’e yaptığı füze saldırısının “yasal ve meşru” olduğunu söyleyen Hamaney, İran’ın düşmanının Filistin devletinin, Lbnan’ın ve diğer Müslüman ulusların da düşmanı olduğunun altını çizdi.
“İsrail suikastlarla ve sivilleri öldürerek stratejik zafer kazanmaya çalışıyor” diyen Hamaney, “Filistinlilerin kendilerini savunma, işgalci güçlere karşı ayaklanma hakkı var. Tek bir uluslararası örgüt ya da mahkeme Filistinlileri yurtlarını korudukları için suçlayamaz” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in İran’a ait petrol tesislerine olası bir saldırı düzenlemesi konusunda yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çekti. Florida’ya hareketinden önce Beyaz Saray’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Biden, İsrail’in İran’a yönelik hamlesine ilişkin önemli bir yorumda bulundu. Özellikle Ortadoğu’daki gerilimi daha da tırmandırabilecek olan açıklama, küresel enerji piyasalarında da etkisini hızlıca gösterdi.
Basının “İsrail’in İran’ın petrol tesislerine saldırmasını destekler misiniz?” sorusuna Biden’ın cevabı, konunun hâlâ tartışma aşamasında olduğunu gösterdi. “Şu anda bunu tartışıyoruz” diyerek herhangi bir kesin kararın alınmadığını belirten Biden, sözlerinin devamında bugün için böyle bir hamlenin beklenmediğini belirtti. Ancak İsrail’e karşı nasıl bir tutum sergileneceği sorusuna verdiği yanıt, Amerika’nın İsrail ile olan ilişkilerindeki hassas dengeyi bir kez daha ortaya koydu. Biden “Öncelikle biz İsrail’e izin vermiyoruz, tavsiye veriyoruz” diyerek İsrail’in kendi kararlarını bağımsızca aldığını ima etti.
Biden’ın bu açıklamalarının ardından petrol fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. Brent petrolün varil fiyatı yüzde 4.68 artarak 77.36 dolara yükseldi. Aynı şekilde Batı Teksas türü ham petrolün fiyatı da yüzde 4.96 artışla 73.58 dolara çıktı.
Bu fiyat artışları Ortadoğu’daki çatışmaların yayılacağına dair endişelerle birlikte küresel petrol arzında yaşanabilecek aksamalar nedeniyle tetiklendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının Hizbullah hedeflerine odaklandığını ancak sivillerin zarar görmemesi için önlem alınması gerektiğini vurguladı. Miller, İsrail’in uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde sivil kayıpların önüne geçmek zorunda olduğunu belirtti.
İsrail’in geniş çaplı bir savaşa girme niyeti olmadığını savunan Miller, saldırıların ‘Hizbullah’ı sınırdan püskürtmeye yönelik olduğunu’ öne sürdü.
Bu esnada, Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdullah Buhabib’in, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmeden önce bir ateşkes planını kabul ettiğine dair açıklamaları tartışma yarattı. Buhabib, Nasrallah’ın ateşkesi kabul ettiğini ve ABD ile Fransa’nın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da ateşkesi onayladığını kendilerine ilettiğini belirtti. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller bu iddiayı doğrulamadı. Miller, Lübnan’dan gelen bu bilginin kendilerine iletilmediğini ve Nasrallah’ın ateşkesi kabul ettiğine dair bir mesaj almadıklarını söyledi.
Nasrallah İsrail’in 27 Eylül’de Beyrut’a düzenlediği hava saldırılarında öldürülmüştü. Bu olayın ardından bölgede tansiyon daha da yükselmiş, İran İsrail’i balistik füzelerle hedef almıştı. Saldırıda önemli tesisler zarar görse de Batı Şeria’da bir Filistinli hariç can kaybı yaşanmamıştı.