Kuzey Kore, ‘radyoaktif tsunami’ yaratabilecek yeni silahını test etti
2016'daki kaçışından önce büyükelçi yardımcısı olan Tae önce milletvekili, şimdi de Güney Kore'de iki ülkenin birleşmesi için kurulan başkanlık danışma konseyine başkan seçildi. Tae Güney'de bu düzeyde göreve gelen ilk Kuzey Koreli sığınmacı.
Geçmişte Kuzey Kore’de diplomat olan Tae Yong Ho sığındığı Güney Kore’de iki tarafın birleşmesi için kurulan başkanlık danışma konseyinin yeni lideri seçildi. Alınan bu karar Tae’yi Güney’e sığınan binlerce kişi arasında en yüksek rütbeli sığınmacı haline getirdi.
62 yaşındaki Tae 2016 yılında Güney Kore’ye kaçmadan önce Pyongyang’ın Birleşik Krallık’taki büyükelçiliğinde büyükelçi yardımcısıydı. Sonra diğer birçok Kuzey Koreli gibi kaçtı. Pyongyang onu “insan müsveddesi” olarak kınadı ve devlet fonlarını zimmetine geçirmekle suçladı.
Tae Güney Kore’nin 2020 Ulusal Meclisi’nde sandalye kazanan ilk eski Kuzey Koreli oldu. Nisan ayında yapılan parlamento seçimlerinde ikinci dönemi için adaylığını koymayan Tae yine de siyasetten kopmadı. Atandığı yeni görevinde Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un ofisine Kore’nin barışçıl yollarla birleşmesi konusunda danışmanlık yapacak.
Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada “Tae Yong Ho liberal demokrasiye dayalı barışçıl birleşme politikasının oluşturulmasına yardımcı olacak ve hem yurtiçi hem de yurtdışından destek toplayabilecek doğru kişidir” dendi.
1962’de Pyongyang’da doğan Tae 27 yaşındayken dışişlerine girdi ve neredeyse 30 yılını iktidardaki Kim hanedanının üç kuşağı için çalışarak geçirdi. Bunca yıldan sonra Kuzey’i terk etmesinin sebebini “çocuklarının sefil hayatlar yaşamasını istememesi” olarak göstermişti. Tae Güney Kore’ye geldikten sonraki açıklamalarında Kim Jong Un yönetiminden tiksinti duyduğunu ve Güney Kore’deki demokrasiye hayran olduğunu söylemişti.
Bu yıl bir anı kitabı yayınlayan Tae Kuzey Kore elitinin aşırı tavırlarını ve Kimlerin etrafında inşa edilen kültün ne kadar derine indiğini yazdı. İlticasından beri de Kim yönetiminin ancak “yumuşak güç” ile zayıflatılabileceğini savunan Tae iki ülke arasında mahkum takası yapılmasını önerdi.
Ne var ki son birkaç aydır Koreler arasındaki gerilim artmış durumda. Pyongyang yönetimi Güney’e çöp taşıyan binlerce balon gönderdi. Buna karşılık da Güney Kore sınırdan hoparlörle propaganda yayınlarına başladı. Bu propaganda yayınlarında dünyadan haberler, hava durumu ve K-pop gibi popüler kültür ögelerine yer veriliyor. Seul yönetimi, dış dünyadan kopuk bir şekilde yaşayan Kuzey Kore halkını bu şekilde etkilemeye çalışıyor.
Ancak uydu görüntüleri, Kuzey Kore’nin sınırdaki askeri varlığını güçlendirdiğini gösteriyor. Buna göre sınır boyunca yeni duvarlar örüldüğü gibi yerleştirilen mayınların sayıları da artırılıyor. Öyle ki bu mayınlara basıp hayatını kaybeden ya da yaralanan Kuzey Kore askerleri var. Mevcut gerginlikte bardağı taşıran son damla çöp balonları olsa da bunun öncesinde Güney’in ABD ve Japonya ile güvenlik anlaşması imzalayıp askeri tatbikatlar gerçekleştirmesi ve Kuzey’in Güney’i “düşman ülke” olarak benimsemesi tansiyonu yükselten unsurlardı.
Kuzey ve Güney şu anda sıcak çatışma halinde olmasa da 50’lerdeki savaş barış anlaşmasıyla sonuçlanmadığı için teorik olarak hâlâ savaş halinde. İki ülke yıllardır “Elbet bir gün birleşeceğiz” düsturuyla hareket ediyordu. Bu da iki tarafın birbirine ağır hasar vermesi önünde bir engel oluşturuyordu. Ancak şimdi Kim’in Güney’i düşman ülke bellemesi olası bir savaş halinde tarafların büyük bir yıkım yaratması anlamına gelebilir.
Seul Birleşme Bakanlığı’nın tahminlerine göre geçen aralık ayı itibarıyla yaklaşık 34 bin kişi Kuzey’den Güney’e iltica etti. Birçoğunun göç yolu Çin’den dolaşarak Güney’e ulaşmak şeklinde. Başarılı olanlar casus olup olmadıklarını öğrenmek için bir süre soruşturmadan geçse de nihayetinde otomatik olarak vatandaşlık alabiliyorlar. Buna ek olarak hayatlarını kurabilmeleri için kendilerine bir miktar para da tahsis ediliyor.
Bu hafta başında Seul’un istihbarat ajansı Küba’da görev yapan eski bir diplomatın Güney’e iltica ettiğini doğrulamıştı. 52 yaşındaki Ri İl Kyu geçen hafta muhafazakâr gazete Chosun Ilbo’ya konuşarak “Kuzey Kore yönetimi ile ilgili hayal kırıklığı yaşadığını ve geleceğe dair tüm umutlarını kaybettiğini” söylemişti. Ri aynı gazeteye “Her Kuzey Koreli en az bir kez Güney Kore’de yaşamayı düşünür” demişti.