Ipsos: Türk halkının en önemli sorunu ekonomi ve düzeleceğine dair umut da yok
G7 zirvesi İtalya'da başladı. Zelenski, Papa ve Erdoğan'ın da katıldığı zirvenin ilk gününde göç ve iklim krizi dahil birçok konu ele alınıyor. Biden ve Zelenski 10 yıllık anlaşmaya imza atarken, dondurulmuş Rus varlıkları Ukrayna'da kullanılacak.
Her yıl düzenlenen, İngilizce “Group of Seven”ın (7’ler Grubu) kısaltması olarak kullanılan ve dünya ekonomisinde önemli rol oynayan G7 ülkelerini bir araya getiren gayriresmi forumun bu yılki zirvesi İtalya’nın Borgo Egnazia kasabasında başladı. ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve İtalya’nın yer aldığı G7 ülkeleri Avrupa Birliği liderlerinin de katılımıyla 50. zirvesinin açılışı İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin konuklarını tek tek karşılaması ve ardından aile fotoğrafı çekilmesiyle yapıldı. Zirvenin ilk günü liderler için verimliydi. Hem dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna için kullanılması konusunda mutabık kaldılar hem de ABD ve Ukrayna arasında 10 yıl yürürlükte kalacak bir güvenlik anlaşması imzalandı.
Fakat ABD Başkanı Joe Biden toplantıya yarım saat geç kalınca Meloni gazeteci ve fotoğrafçılarla öz çekim yaptı. Fotoğrafı çekerken Meloni “Tarihin en uzun paylaşımını yapalım” diye bir not da düştü.
Cumartesi gününe kadar sürecek olan G7 zirvesi küresel çatışmalar, yapay zekanın yayılması ve Afrika konularına, özellikle de İtalya’nın kıtadan Avrupa’ya kontrolsüz göç konusunda uzun süredir duyduğu endişeye odaklanıyor. İklim değişikliği ve “Çin tehdidi” gibi uzun vadeli konular da ele alınıyor.
Zirvenin ilk gününde etraflıca ele alınacak konulardan biri Rusya-Ukrayna Savaşı. Bu bağlamda Ukrayna’ya desteğin artırılması ve dondurulan Rus varlıklarından elde edilecek olan gelirin Ukrayna topraklarının toparlanmasında kullanılması masada.
Il mio benvenuto in apertura dei lavori del #G7Italy https://t.co/MWdZD9jgFb
— Giorgia Meloni (@GiorgiaMeloni) June 13, 2024
Zirvede ev sahibi olarak açılış konuşmasını yapan İtalya Başbakanı Meloni G7’nin kapalı kutu olmadığını, aksine dünyaya açık değerler sunduğunu vurgulayarak “Yapılması gereken çok iş var ancak bu iki gün içinde somut ve ölçülebilir sonuçlar elde edeceğimizden eminim” dedi.
Bu arada Meloni G7 zirvesi için güney İtalya’nın Puglia bölgesini önde gelen yedi demokrasinin “küresel güney uluslarıyla diyaloglarını güçlendirmek” istedikleri mesajını vermek için seçtiklerini söyledi. Meloni Puglia bölgesini “tarihsel olarak Batı ile Doğu arasında bir köprü” olarak da nitelendirdi.
Zirve dışından konuk katılımının yoğun olduğu toplantıya Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de davet edildi. Kasabaya gelen ve Meloni ile fotoğraf çekilen Zelenski zirvede önemli kararlar alınmasını beklediğini söyledi. Telegram üstünden yaptığı paylaşımda Zelenski “Zirvenin büyük bir bölümü Ukrayna’ya, savunmamıza ve ekonomik direncimize ayrılacak” dedi.
Beyaz Saray G7’nin ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanarak ülkesi için yılda 50 milyar dolar (39 milyar sterlin) toplama planı konusunda iyi bir ilerleme kaydettiğini söylüyor. Zelenski ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 10 yıllık güvenlik anlaşması imzalandı. ABD’li üst düzey yetkililere göre anlaşma, ABD’nin Ukrayna ile uzun vadeli bir güvenlik ilişkisi kurmasına yardımcı olsa da gelecekteki ABD yönetimleri dilediği zaman anlaşmadan çekilebilecek.
Biden, “Amacımız Ukrayna’nın savunma ve caydırıcılık kabiliyetini uzun vadede güçlendirmek. Ukrayna’da kalıcı barış ancak Kiev’in kendini savunma ve olası saldırılara karşı koyma kabiliyeti ile mümkün olabilir” dedi. Anlaşma, ABD’nin 10 yıl boyunca Ukrayna ordusuna eğitim vermeye devam etme, silah ve askeri teçhizat üretiminde daha fazla işbirliği yapma, askeri yardımda bulunma ve daha fazla istihbarat paylaşma gibi taahhütlerin altına sokması bekleniyor.
Öte yandan Japonya da Ukrayna’ya bu yıl 4,5 milyar dolar yardım yapmayı kabul etti. Yardım savunma, insani yardım ve teknik işbirliğini kapsıyor. Zelenski “Japonya için böyle bir anlaşma ve bu düzeyde bir destek bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bunu anlıyor ve Japonya’ya sarsılmaz dayanışması için teşekkür ediyoruz” dedi.
Japonya’nın bu yardımı Avrupa ile güvenlik ve diplomatik bağlarını güçlendirme çabalarının altını çiziyor. Uzmanlar Japonya’nın NATO ile birlikte hareket etme isteğinin Japonya için büyük bir olay olduğunu söylüyor.
ABD’li yetkililer İtalya’nın G7’nin altyapı projelerini finanse etmek için yürüttüğü işbirliği çabalarının bir parçası olarak Afrika’daki bir demiryolu koridoru projesine katıldığını açıkladı.
Lobito koridoru Güney ve orta Afrika’yı birbirine bağlayacak bir demiryolu hattı. Proje sadece demiryolu değil aynı zamanda bölgeye telekomünikasyon kabloları ve diğer altyapıları da getirecek. Yolun Angola’dan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne kadar uzanması öngörülüyor.
Yatırım projesinin ABD ve müttefiklerinin Çin’in gelişmekte olan ülkeler üzerinde nüfuz sahibi olmak için kullandığını söylediği kalkınma çabalarına bir alternatif olması amaçlanıyor.
Zirvenin bir diğer sürpriz konuğu da Papa Francis. Katoliklerin ruhani lideri G7 zirvesi çerçevesinde dünya liderleriyle bir araya gelecek.
Bir G7 zirvesine hitap eden ilk Papa olacak olan Francis, zirvenin yapılacağı yere vardıktan kısa bir süre sonra ikili görüşmelerine başlayacak. Cuma günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun yanı sıra Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ile de bir araya gelecek.
Papa daha önce de Zelenski ile bir araya gelmiş ancak bu yılın başlarında Ukrayna’nın Rusya ile savaşı sona erdirmek için “beyaz bayrak cesaretine” sahip olması gerektiğini söyleyerek ortalığı karıştırmıştı. Kiev Vatikan Büyükelçisini çağırarak şikayette bulunmuştu.
Papa G7 zirvesinde yapacağı konuşmanın ardından Kenya Devlet Başkanı William Ruto, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ABD Başkanı Joe Biden, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cezayir Devlet Başkanı Abdülmecid Tebbun ile görüşmelerine devam edecek.
Zirvenin sonuç bildirgesi de merakla beklenirken İtalyan ANSA ajansının kaynaklara dayandırdığı haberinde G7 ülkelerinin, Ukrayna ya da İsrail saldırısı altındaki Gazze’ye yönelik konularda bildiride yer alacak ifadeler konusunda büyük oranda anlaştığını ancak yedili grupta anlaşmazlığın “kürtaja etkili ve güvenli erişimin garanti edilmesinin önemi” hususunda çıktığını yazdı. Bu atfın özellikle Fransa ve Kanada tarafından istendiği ancak dönem başkanı İtalya’dan kaynakların, bu konuda müzakerelerin sürdüğüne dikkati çektiği kaydedildi.
Kürtaj hakları ise liderlerin G7 zirvesinin sonuç bildirgesine dahil edilip edilmemesi konusunda anlaşmazlık yaşadığı konular arasında yer alıyor. İtalya Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani bugün yaptığı açıklamada İtalya’nın kürtajla ilgili bir referansı çıkarmaya çalıştığı yönündeki haberleri reddederek konunun hala tartışıldığını söyledi.
Zirveye ev sahipliği yapan İtalya’nın aşırı sağcı partisi hafta sonu yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinden güçlü bir şekilde çıkan Başbakan Giorgia Meloni, İtalya’da kürtaja izin veren 1978 tarihli yasayı geri çekmeyeceği konusunda ısrar etti. Ancak İtalya’nın demografik krizini tersine çevirmek için kadınları çocuk sahibi olmaya teşvik etmeye de öncelik verdi.
Fransa Cumhurbaşkanlığı’nın teamülleri doğrultusunda isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir Fransız yetkili İtalyan müzakerecilerle bazı konularda görüş ayrılıkları olduğunu aktardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron G7 zirvesinin sonuç bildirgesi metninde kürtaja atıfta bulunulmamasıyla ilgili soruya “Bu durumdan üzüntü duyuyoruz” yanıtını verdi. Macron gazetecilere kürtaj konusunda İtalya ile aynı hassasiyetleri paylaşmadıklarını da söyledi. Fransa’nın “kadınların kürtaj hakkını, kendi bedenleri hakkında karar verme özgürlüğü olarak anayasaya dahil ettiğini” söyleyen Macron, kendi ülkesinin kadın ve erkek arasındaki eşitlik vizyonunu savunduğunu” sözlerine ekledi.
İtalyan politikasına uygun olarak isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir İtalyan yetkili de “hiçbir devletin G7 zirvesinin taslak sonuçlarından kürtajla ilgili konulara atıfta bulunulmamasını istemediğini” söyledi. Yetkili “müzakere dinamiklerinin halen devam ettiğini” kaydetti.
Yetkililer, dünyanın en zengin yedi demokrasisinin, dondurulmuş Rus varlıklarını teminat olarak kullanarak Ukrayna’ya 50 milyar dolara kadar borç verme konusunda anlaştığını açıkladı. Diplomatlar üç günlük G7 zirvesinin başlamasından önce varılan anlaşmayı doğruladı.
Avrupalı bazı yetkililer yasal ve mali istikrar kaygılarını gerekçe göstererek varlıklara el konulmasına karşı çıkıyordu. Ancak plan, varlıklardan elde edilen faizin Ukrayna’nın savaş çabalarına yardımcı olmak için kullanılmasını öngörüyor.
ABD’nin önerisi çoğu Avrupa Birliği’nde bulunan dondurulmuş Rus Merkez Bankası varlıklarından elde edilen yaklaşık 260 milyar dolarlık gelirin Ukrayna’ya yardım için kullanılmasını içeriyor. Washington Ukrayna’ya 50 milyar dolarlık krediyi, dondurulmuş fonlardan elde edilen kârı teminat olarak kullanıp verecek.