‘Finansal OHAL’ seçimden sonra neden kalkmayacak?
Anadolu Ajansı'nın muhalefetin verilerini geç girerek manipülasyon yaptığı yönündeki eleştiriler, dünya basınında da geniş yankı buldu.
Dünkü seçimlerde yaşanan sayım gerginliği dünya basınında da yer buldu. Birçok basın kuruluşu habere manşetlerde yer verdi. ABD, İngiltere, Fransa, Katar, İspanya ve Yunanistan olmak üzere 6 ülkedeki medya kuruluşlarının içeriklerini derledik.
Bu yılki seçimler büyük ölçüde ekonomi, bireysel haklar ve 50 binden fazla insanın ölümüne neden olan 6 Şubat depremleri gibi iç meselelerin gölgesinde gerçekleşti. Batılı ülkeler ve yabancı yatırımcılar, Erdoğan’ın ekonomiyi alışılmışında dışında yönetmesi ve Türkiye’yi uluslararası müzakerelerin merkezine oturtmak için çoğu zaman değişken ama başarılı çabaları nedeniyle seçim sonucunu bekliyordu.
New York’taki St. Lawrence Üniversitesi’nde Orta Doğu Tarihi ve Siyaseti profesörü Howard Eissenstat, Erdoğan’ın ikinci turda daha avantajlı olacağını, bunun sebebinin ise AKP’nin milletvekili seçimlerinde muhalefetten daha iyi performans göstermesi olduğunu söyledi. Seçmenlerin ‘bölünmüş bir hükümet’ istemeyeceğini de söyledi.
Uluslararası arenada bu seçim, tek yürek olmuş muhalefetin neredeyse tüm devlet yetkilerini elinde toparlayan ve dünya sahnesinde daha fazla nüfuz sahibi olmak için didinen lideri yerinden edip etmeyeceğini bir sınavı olarak görüldü.
Cumhurbaşkanlığı oylaması sadece 85 milyonluk nüfusa sahip NATO ülkesi Türkiye’yi kimin yöneteceğini değil, ülkenin daha laik, demokratik bir yola dönüp dönmeyeceğini, ciddi hayat pahalılığı kriziyle nasıl başa çıkacağını ve Rusya, Orta Doğu ve Batı ile kilit ilişkileri nasıl yöneteceğini de belirleyecek.
Siyasi danışmanlık şirketi Strategic Avisory Services’in genel müdürü Hakan Akbaş, “Erdoğan kendi ittifakının muhalefetinkinden çok daha iyi bir performans gösterirse ikinci turda avantajlı olacaktır” dedi.
Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanının seçilmesi, ülkenin 100 yıllık tarihindeki en önemli siyasi kararlardan biri olacak ve Türkiye’nin sınırlarının çok ötesinde de yankı bulacak.
Kılıçdaroğlu yıllardır süren devlet baskısına son vererek demokrasiyi canlandırma, ortodoks ekonomi politikalarına geri dönme, Erdoğan döneminde özerkliğini kaybeden kurumları güçlendirme ve Batı ile zayıf bağları yeniden inşa etme sözü verdi. Muhalefetin kazanması halinde binlerce siyasi tutuklu ve aktivist serbest bırakılabilir.
Eleştirmenler, Erdoğan’ın bir dönem daha kazanması halinde daha da otokratik bir yönetim sergileyeceğinden korkuyor.
Not: Bir diğer Fransız gazetesi Le Monde’da Türkiye’deki seçimler canlı blog olarak verildi.
Türkiye’de pazar akşamı cumhurbaşkanlığı seçimi için oyların ilk sayımı sırasında bir sayı savaşı patlak verdi.
Anadolu Ajansı tarafından verilen ilk sonuçlar, Kılıçdaroğlu tarafından derhal tartışmaya açıldı. Kılıçdaroğlu Twitter’da, “Öndeyiz” dedi ve kendi kitlesini sandık sayımlarını sonuna kadar takip etmeye çağırdı.
CHP’ye yakın Halk TV kanalının pazar akşamı yayımladığı rakamlara göre Kılıçdaroğlı yüzde 47,71 ile az farkla öndeyken, Erdoğan yüzde 46,5’te kaldı. 2019’daki İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde oyları geçersiz sayılmış ancak üç ay sonra sandıkta yeniden galip gelmiş Ekrem İmamoğlu, “Vatandaşlarımızın kandırılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Türkiye’deki muhalefet, Anadolu Ajansı’nı geçmiş seçimlerde sonuçların açıklanmasında zamanlamayı kendi keyfine göre verdiği gerekçesiyle sonuçları manipüle etmekle suçlamış, AKP’yi daima önde gösterdiğini ve muhalefetin güçlü olduğu bölgelerdeki oy oranlarını geç açıkladığını iddia etmişti.
Öte yandan yarışın üçüncü adayı olan sağcı ATA İttifakı’ndan Sinan Oğan’ın beklenenden daha fazla oy topladığı görüldü. Hem Anadolu Ajansı hem de ANKA Oğan’ın oylarını yüzde 5’in üzerinde gösterdi ki bu miktar, nispeten daha az tanınan bir isim için kritik bir başarı.
Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tur deneyimi yok. Zira cumhurbaşkanı halk tarafından sadece 2014 ve 2018 yıllarında seçildi ve her ikisinde de Erdoğan ilk tur oyların yüzde 52’sini alarak iktidara geldi.
Erdoğan ikinci tura önde girecek olsa da bu ikili başkanlık sistemi onun siyasi kariyerinin sonunu da getirebilir. 2018’e kadar yürürlükte olan parlamenter sistemde partisinin yüzde 40 ila 45 arasında oy alması mutlak çoğunlukla iktidara gelmesi için yeterli olsa da, başkanlık sisteminin yürürlüğe girmesi gücün büyük bir kısmını elinde toplamasına yardımcı olsa da onu oyların yüzde 50’sini almaya zorladı. Otoriter yönetim tarzının yarattığı kutuplaşma da cabası.
Siyasi ve etnik olarak muazzam ölçüde parçalanmış olan muhalefet, tartışmalı cumhurbaşkanından kurtulmak için işbirliği yapmanın yollarını arar oldu. Görevdeki ilk 10 yılında sahip olduğu reformist imaj da özellikle Erdoğan’ın Türkiye’sinden başka bir şey bilmeyen yeni seçmenleri etkilemiyor.
Türkiye’deki seçimler bir gerilim filmine dönüşüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranının yüzde 50 barajının altına düşmesi nedeniyle seçimlerin 28 Mayıs’ta ikinci tura kalması bekleniyor.
İki siyasetçi İstanbul’da karşı karşıya gelirken, analistler şehrin 28 Mayıs’taki ikinci turun kazanılmasında ‘kritik’ bir rol oynamasının beklendiğini vurguluyor. Nitekim El Cezire, İstanbul’un işlek caddelerinin alışılmadık derecede sessiz olduğunu söylüyor: “Çoğunlukla Orta Doğu’dan gelen turistler görüyoruz ama yerliler yok.”