Astana görüşmeleri bitti: Kazakistan artık ev sahibi olmak istemiyor
Suriye'deki muhaliflerin ilerleyişi sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma namazı çıkışı konuyla ilgili konuştu. "Temennimiz bu yürüyüş kazasız belasız devam etsin" diyen Erdoğan, Suriye lideri Esad'ın bugüne kadar çağrılara yanıt vermediğini söyledi.
Suriye’de iç savaş yeniden harlandı. Cihatçı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ), önce Halep’i sonra da Humus’u ele geçirdi. Şimdi de Humus’a ilerliyorlar. Cephede işler karışmışken çıkmaza giren diplomasi kanadı da yeniden hareketlendi. Suriye’de tırmanan iç savaşı görüşmek için Türkiye, Rusya ve İran’ın dışişleri bakanları yarın Katar’da bir araya gelecek.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Türk kaynaklardan biri, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Doha’daki görüşmelere “Astana süreci kapsamında” katılacağını söyledi. Türkiye, İran ve Rusya’nın bir parçası olduğu Astana süreci, 2017 yılında Kazakistan’da başlamıştı. Bu görüşmelerle Suriye krizine bir çözüm, Ankara ve Şam arasında da normalleşmenin yolları aranıyordu.
Ancak son dönemde Astana süreci çıkmaza girdi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşme taleplerini her seferinde reddederek, normalleşmenin koşulu olarak Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesini gösterdi. Erdoğan bugün cuma namazı çıkışı konuşmasında Esad’a “Gel görüşelim” çağrısı yaptığı zamanları hatırlatarak “Gel görüşelim ve Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim, tayin edelim demiştik. Ne yazık ki Esad’tan bu işe olumlu bir cevap alamadık” dedi.
Erdoğan sözlerini “İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin” diye sürdürdü.
#CANLI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan): Esed’e gel görüşelim demiştik. Ne yazık ki Esed’den olumlu bir cevap alamadık. pic.twitter.com/muJn6uwWr7
— 24 TV (@yirmidorttv) December 6, 2024
Fidan da geçen ay bir konuşmasında “Beşar Esad Suriye’de barış istemiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’den çekilmesinin, yeni bir anayasanın kabulü ve serbest seçimlerin yapılması dışında tartışılması mümkün değildir” demişti.
Muhaliflerin saldırısı, Türkiye’nin güney sınırındaki mülteci baskısını hafifletme fırsatı yarattı. İç savaş sırasında Türkiye’ye gelen üç milyonu aşkın Suriyeli mültecinin muhaliflerin ele geçirdiği topraklara dönmesi bekleniyor. Bununla birlikte muhaliflerin ilerleyişi Ankara için yeni riskler de doğuruyor. Rusya ve Suriye son günlerde Halep başta olmak üzere muhaliflerin elindeki topraklara hava saldırılarını artırdı. Dolayısıyla mülteci akını tam tersi yönde de olabilir. Yani Türkiye’ye yeni mülteciler gelebilir.
Bu arada Erdoğan’ın “Bu yürüyüş sürsün” sözlerini söylediği sıralarda Şam’daki Rus Büyükelçiliği, vatandaşlarından bir an önce Suriye’yi terk etmesini istedi. Benzer bir uyarı dün Çin’den gelmişti. İran ve Rusya iç savaş kızıştığından beri Esad’ın arkasında durduklarını söyleyerek “Astana formatının korunması” gerektiğini savundu.
AFP’ye göre Suriye ordusu ve İran destekli milisler “aniden” Deyrizor’daki askerlerini Suriye’nin merkezine çekti. Bu da muhaliflerin Humus’tan sonra hedefi olan Şam’a yürüyüşünü önlemeye hazırlık olarak yorumlanabilir.
Bu arada İsrail de bugün, Suriye’deki gelişmelerin bir sonucu olarak işgal altındaki Golan Tepeleri’ne havadan ve karadan takviye kuvvet yolladığını açıkladı. İsrail’in 1981 yılında tek taraflı olarak ilhak ettiği Golan Tepeleri, Lübnan, Suriye ve İsrail’i gözlemlemek için en uygun yer.