Kapalıçarşı’da risk var! Zemin sıvılaşmasına müdahale, çatlaklara dolgu
Fas'taki 6,8'lik depremin üzerinden dört gün geçerken, ölü sayısı 2900'ü aştı. Halk, sadece dört ülkenin yardımının kabul edilmesinden şikayetçi. Hükümet, çok ülkenin koordinasyon sorunu anlamına geleceğini savunuyor. Yıkıcı deprem, yıllardır ilişkilerin bozuk olduğu Cezayir ile yeni kapı açabilir.
Fas, 123 yılın en büyük depremiyle büyük bir yıkıma uğradı. Yüksek Atlas Dağları’nda meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem, bölgede yaygın olarak görülen kerpiç evleri yerle bir etti. Ölü sayısı 2900’ü aşarken, harap olan bölgelerdeki köylüler dördüncü gecelerini de dışarıda geçirmek zorunda kaldı.
İçişleri Bakanlığı ölü sayısının 2901’e yükseldiğini, yaralıların sayısının da 5530 olduğunu bildirdi. Depremin ulaşımın zor olduğu dağlık bölgede gerçekleşmesi sebebiyle yetkililer kayıp sayısı konusunda henüz bir tahminde bulunamıyor.
Depremi yaşayan Tinmel köyündeki neredeyse her ev yıkıldı. Sağ kurtulan depremzedeler evsiz kalırken, Reuters enkaz altında kalan insan ve hayvanlardan yayılan ölüm kokusunun köyün büyük bir kısmına yayıldığını anlatıyor.
59 yaşındaki Muhammed Elhasan, deprem olduğunda ailesiyle akşam yemeği yiyormuş. 31 yaşındaki oğlu dışarı kaçmayı başarmış ancak komşularının çatısının çökmesi sonucu enkaz altında kalmış. Oğlu başta yardım çığlıkları atıyormuş ancak bu çığlıklar bir noktada kesilmiş. Muhammed, enkaz altındaki oğluna ulaşabildiğinde 31 yaşındaki genç çoktan ölmüş.
Hem Tinmel hem de çevre köylerin sakinleri, enkaz altındaki yakınlarını iş makinesi olmadığı için çıplak ellerle çıkardıklarını söylüyor. Çok az binanın ayakta kaldığı Tikekhte’de yaşayan 66 yaşındaki Muhammed Uçen, Reuters’a köy sakinlerinin biri kendi kız kardeşi olmak üzere 25 kişiyi kurtardığını anlattı.
Fas şimdiye kadar sadece İspanya, İngiltere, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) gelen yardımları kabul etti. Depremin ertesi günü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Sağlık Bakanlığı UMKE, Türk Kızılay ve diğer sivil toplum kuruluşlarından toplamda 265 personelin, Fas’tan yardım çağrısı gelmesi durumunda deprem bölgesine intikal etmeye hazır olduğu bildirilmişti. Ancak Fas’tan henüz yardım talebi gelmediği için yardım ekibi gönderilemiyor.
Depremzedelerin bir kısmı ilk müdahalenin çok yavaş yapılmasından ve ülkenin sadece dört ülkenin yardımını kabul etmesinden şikayetçi. Fas’ın devlet kanalı, hükümetin ilerleyen günlerde diğer ülkelerden gelen yardım tekliflerinin de kabul edilebileceğini söylüyor.
Ordu, arama kurtarma ekiplerini hasar gören bölgelere yolladığını, depremzedelere içme suyu, yiyecek, çadır ve battaniye gibi temel ihtiyaçları dağıttığını söylüyor. Yüksek Atlas Dağları’nı Marakeş’e bağlayan ana yol, yardım malzemesi taşıyan ağır araçların bölgeye akın etmesiyle tıkandı.
Hangi yardımların kabul edilip hangilerinin edilemeyeceği jeopolitik sorunlara takılmış olabilir. Mesela Fransa ile Fas arasındaki ilişkiler, Fransa’nın son dönemde Cezayir’e yakınlaşma adımları atmasının ardından gerildi. Ancak Fransız yetkililer, yardımlarının henüz kabul edilmemesi konusundaki analizleri, ‘yersiz bir tartışma’ olarak görüyor. Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, “Fas’a yardım etmeye hazırız. Bu Fas’ın kendi kararı” dedi.
Fas, kontrolü kendi elinden tutmak istediğini söyleyerek, bir sürü ülke ve kuruluşun yardıma gelmesiyle kaotik bir durumun ortaya çıkma riskini almak istemediği savunmasını yapıyor. Yetkililer, “Bu tür durumlarda koordinasyonun sağlanamaması ters etki yaratır” diyor.
Ancak Faslı aktivist Maati Muncib, BBC’nin Newsday programında yaptığı konuşmada özellikle uzak bölgelerde insanların umutsuzca yardım beklediğini, dolayısıyla böyle bir kararın yanlış olduğunu belirterek, “Egemenlik ve milliyetçi gurur konusunda ısrar etmenin gerçekten bir hata olduğunu düşünüyorum. Şimdi yardım reddetmenin zamanı değil. Çok büyük, gelişmiş ülkeler bile afetlerde dışarıdan yardım kabul ediyor” dedi.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun (IFRC) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Hüssam Elşarkavi, bu zor zamanda Fas makamlarını eleştirmek konusunda isteksiz olduğu belirtmekle beraber diğer ülkelerden yardım istemenin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Federasyon, Fas’taki Kızılay birimine para yardımında bulunsa da ana merkezden uzman ekipler bölgeye gitmek için hazır bekliyor. Elşarkavi, “Bu tür senaryolarla ilgili 30 yıllık deneyimimiz var. Oyunun kurallarını biliyoruz. Uluslararası yardıma ihtiyaçları olacak” diyor.
Fas’ın yardımına bir de beklenmedik bir ülke koştu. İlişkilerin yıllardır kötü olduğu Cezayir, hava sahasını insani yardım için yeniden açtı. Cezayir’in bu hamlesi, sadece hayati önem taşıyan yardımların Fas’a ulaşmasını sağlamakla kalmıyor. Bu, Kuzey Afrika’daki tarihi gerilimdeki bir değişimin de simgesi.
Cezayir, 2021 yılında Rabat’ı üst düzey yetkililerine karşı Pegasus casus yazılımı kullanmakla suçlayarak Fas ile ilişkilerini resmen kesmişti. Dönemin Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, o dönem yaptığı açıklamada, “Fas Krallığı Cezayir’e karşı düşmanca eylemlerini hiçbir zaman bırakmadı” demişti. Cezayir buna ek olarak Fas’ı ayrılıkçı hareketi desteklemek ve ihtilaflı Batı Sahra toprakları konusunda ciddi görüşmeler yapmaya yanaşmamakla suçlamıştı. İki ülkenin 887 millik sınır hattı, 1994 yılından beri kapalı. Çünkü Faslı yetkililer o dönemde Cezayirli ajanları Marakeş’teki terör saldırılarının arkasında olmakla suçlamıştı.
Bunu takip eden üç yıl boyunca yaz aylarında Cezayir’de yaşanan orman yangınlarının mağdurları için Fas yardım teklifinde bulunmuş, Cezayir ise bunu görmezden gelmişti. Ancak şimdi Cezayir geçmişi bir kenara bırakmış gibi, ülkenin Dışişleri Bakanlığı Fas’taki depremi ‘büyük bir üzüntü ve kederle karşıladıklarını’ bile söyledi.
Depremin merkez üssü, Marakeş’in yaklaşık 75 km güneybatısıydı. Bu sırada şehrin eski kısımlarında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bazı tarihi binalar hasar gördü. Bunlar arasında 12’inci yüzyıldan kalma Tinmel Camii de vardı. Başkentin daha modern kısımları ise, büyük ölçüde zarardan kurtuldu.
Gelecek ay şehirde IMF ve Dünya Bankası toplantılarının yapılması bekleniyordu. Bazı kaynaklar Fas hükümeti toplantıların planlandığı gibi gerçekleşmesini istiyor. Bu toplantılar için ülkeye 10 binden fazla kişinin gelmesi bekleniyordu.