Gazze’de devam eden on aylık çatışma insanları kitleler halinde yerinden ederken aşırı kalabalık barınaklar, temiz su, sabun ve diğer hijyen malzemelerinin eksikliği nedeniyle çocuklar Hepatit A riskiyle karşı karşıya. İnsani yardım erişimindeki ciddi kısıtlamalar, yeterli tıbbi bakım ve önleme tedbirlerinin eksikliği, özellikle aşırı kalabalık barınaklarda hastalığın yayılmasını hızlandırıyor.
12 yaşında çocuk ‘Bu hayattan bıktım’ diyor
Şeridin kuzeyindeki evinden kaçmak zorunda kalan 12 yaşındaki Mahmud şu anda Nuseyrat mülteci kampında bir UNRWA (Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) barınağında yaşıyor.
Mahmud yüzlerce kişiyle ortak tuvalet kullanmak zorunda kaldığını ve su almak için uzun kuyruklarda beklediğini belirterek “Bu hayattan bıktım” diyor.
Vaka sayısı 85’ten 40 bine yükseldi
UNRWA’nın sağlık programından alınan verilere göre Gazze’deki UNRWA sağlık merkezleri ve barınaklarında haftada 800 ila bin yeni Hepatit A vakası bildiriliyor.
Savaş öncesinde yalnızca 85 olan Hepatit A vakaları, çatışmaların başlamasıyla yaklaşık 40 bine yükseldi. UNRWA ilk etapta teşhis, farkındalık yaratma ve danışmanlık hizmetleriyle müdahalede bulunuyor. Ancak Hepatit A için özel bir tedavi yok.
Refah’a saldırılar durumu daha da kötüleştirdi
İsrail Kuvvetlerinin 6 Mayıs’ta Refah’a başlattığı askeri operasyon temel malzemelerin getirilmesini daha da zorlaştırdı. Bu sırada Hepatit A salgını UNRWA barınakları da dahil olmak üzere yayılmaya devam ediyor.
Gazze Şeridi’ndeki UNRWA Sağlık Programı Şefi Dr. Ghada Al Jadba “Hepatit A salgını, savaş sırasında Gazze’de yayılıyor. Yerlerinden edilen aileler, aşırı kalabalık kamplarda ve barınaklarda korkunç koşullarda yaşıyor. Temiz su, hijyen kitleri ve uygun atık yönetiminden yoksunlar. Bu kriz, UNRWA sağlık programının hastaların ihtiyaçlarına cevap vermesini son derece zorlaştırıyor” diyor.
7 Ekim sonrası Gazze: Neler yaşandı?
Gazze’de savaş, Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütlerin 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 110’u Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 39 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te dört günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 300 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.
Soykırım davası ve savaş suçları
Dünya Mahkemesi olarak da bilinen Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Filistin topraklarındaki yerleşim politikalarının ve doğal kaynakları sömürmesinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ilan etti.
Güney Afrika, Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan BM’ye bağlı mahkemede İsrail’e karşı bir soykırım davası yürütüyor. Mahkeme, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım olarak tanımayı reddetti ancak İsrail’e Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinde askeri eylemlerini durdurması ve Filistinlilere daha fazla zarar verebilecek eylemlerden kaçınması çağrısında bulundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han da Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın yanı sıra üç Hamas lideri hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla tutuklama emri çıkarılmasını talep etti.
Okyanusların ötesinden Gazze sesi yükseldi: Üç ülkeden ateşkes çağrısı
Gazze için korkunç tabloyu Lancet çizdi: Savaş bugün bitse 186 bin Filistinli ölmüş olacak