Güney Kore bunu tartışıyor: Çocukla girmenin yasak olduğu mekanlar
Güney Kore'de bir kadın üniversitesine erkeklerin kabul edilmesi ihtimali ortalığı karıştırdı. Kadın öğrenciler yöneticileri ikna etmek için kampüsü işgal etti. Siyasetçiler de tartışmaya dahil olarak kadınları "medeniyetsizlik"le suçladı.
Güney Kore’nin başkenti Seul’deki Dongduk Kadın Üniversitesi’nin duvarları ve yolları protesto pankartlarıyla dolu. Sloganlardan birinde “Kapılarımızı açmaktansa yok olmayı tercih ederiz” yazıyor. 11 Kasım’dan beri oturma eylemi düzenleyen öğrenciler önce ana binayı işgal etti. Sonra da kampüsteki sınıfların önünü kapatarak derslerin çevrimiçi yapılmasına ve planlı bir iş fuarının iptal edilmesine neden oldu. Neydi peki öğrencileri çileden çıkaran?
Dongduk aslında bir kadın üniversitesi; sadece kadınların başvuru yapıp kabul edildiği bir üniversite. Ancak bazı fakülteler erkek öğrenci kabul etmeyi planlıyor. Son dönemde toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle epey gündemde olan ülkede kadınları endişelendiren de kendilerine ayrılmış özel alanların geleceği konusundaki endişeler. Dongduk’un öğrenci konseyinden bir üye “Üniversitenin burada okuyan ve yaşayan öğrencilerden görüş almadan tek taraflı olarak böyle bir karar alması bize sesimizi yükseltmekten başka seçenek bırakmadı” dedi.
Güney Kore’de geleneksel Konfüçyüs değerleri kadınların sadece evdeki görevlerine odaklanmasını teşvik ediyordu. Buna göre kadınlar anne, eş ve evi evirip çeviren olarak kalmalıydı. Bu kültürel yapı kadınların eğitim fırsatlarına erişimini kısıtlıyordu. Kadın üniversiteleri bu geleneksel yapı içinde kadınlara özel bir alan sağlayarak onların eğitime erişimini mümkün kılma amacıyla 20’nci yüzyılda kuruldu. Bu okulların öncelikli hedefi kadınlara okuma yazma öğretmek, temel bilimler ve ahlaki eğitim vermekti.
Bugün hâlâ bu kurumlar önemini koruyor, çünkü erkek egemen bir ülkede kadın yeteneklerin yetiştirilmesi için bir numaralı kurumlar olarak görülüyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre Güney Kore cinsiyet eşitliğinde 146 ülke içinde 94’üncü sırada yer alıyor. Kadın parlamentoda sadece yüzde 20’lik bir temsile sahip. Ülkenin en büyük şirketindeki yöneticilerin yalnızca yüzde 7,3’ü kadın.
Yonsei Üniversitesi’nde kültürel antropoloji profesörü olan Yoonkyeong Na “Bu protestolar genç Koreli kadınların kamusal alanda kendilerini nasıl da güvensiz hissettiğini gösteriyor” diyor. Bu yıl binlerce Güney Koreli kadının Telegram’da erkekler tarafından çıplak fotoğraflarıyla ya da kimlik bilgileriyle tehdit edildiği ortaya çıktı. Ayrıca bazı erkekler sınıf arkadaşları ve hatta aile üyelerinin uygunsuz görüntülerini gizlice çekip Telegram’daki gruplarda paylaşıyordu.
Na sözlerini “Güvenli alanlar sağlamak kadın üniversitelerinin birincil görevi olmasa da öğrenciler güvenli bir öğrenme ortamına sahip olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu da Kore toplumundaki çok daha büyük sorunları ortaya koyuyor.
Üniversite yönetiminin tasarım ve sahne sanatları bölümlerini karma eğitime dönüştürmek gibi bir planı olduğu öğrenilince öğrencilerin protestoları başladı. Yöneticilere göre sahne sanatlarında erkek oyunculara ihtiyaç olduğunu söyleyerek karma eğitimin bu sorunu çözebilecek önerilerden biri olduğunu savunuyor.
Ancak öğrenciler protestolara son vermeyince üniversitenin karma eğitim düşüncesi geçici olarak rafa kaldırıldı. Bunun üstüne geçen hafta perşembe günü dersler yeniden başladı. Ancak pazartesi günü öğrenciler yeniden toplanarak herhangi bir çözüme ulaşılamadığını savundu ve yetkililer bu düşünceyi kafalarından tamamen silene kadar ana binadaki işgallerinin süreceğini söyledi.
Daha sonra açıklama yapan üniversite rektörü Kim Myung Ae, “eğitim hakkını ihlal eden yasa dışı eylemler” olarak nitelediği bu protestolara karşı “kararlı bir şekilde harekete geçeceklerini” duyurdu. Ancak zaman geçtikçe anlaşmazlık siyasi boyutlara çıktı.
İktidardaki muhafazakâr partinin lideri Han Dong Hoon “şiddet olaylarını kışkırtanların” mülke zarar vermekten sorumlu tutulması gerektiğini söyledi. Kadın gruplarıyla sık sık karşı karşıya gelen milletvekillerinden Lee Jun Seok da protestoları “medeniyetsizlik” olarak eleştirdi. Bazıları ise bu üniversiteni mezunlarının işe alımlar sırasında ayıklanması gerektiğini söylerken, bazıları da bu üniversiteden mezun kişileri “gelin olarak almayacaklarını” söyledi.
Buna karşılık muhalif siyasetçiler muhafazakârları siyasi sorunları saptırmak için bu protestoları silah olarak kullanmakla suçladı. Eski milletvekili Jang Hye Young, muhafazakârları “kadınlara saldırdığı” için kınadı ve bu türden konuların Güney Kore’deki kadınların hayatını daha da zorlaştırdığını vurguladı.
Dongduk öğrenci konseyi, neden tepki gösterdiklerini siyasetçilerin anlamadığını söyledi. Konseyin başındaki Choi Hyun Ah “Bizi siyasi kavgalarınızda kullanmayı bırakın. Bunu bir cinsiyet çatışması olarak gösterenler sadece kendi görüşlerini haklı çıkarmak için öğrencileri kullanıyor” dedi.
Protestolar internette de güçlü bir feminizm karşıtlığı doğurdu. Mesela “erkek hakları”nı savunan Yeni Erkek Dayanışması olaya müdahil olarak “isyancıların” kişisel bilgilerini internette ifşa etmekle tehdit ederek güvenlik endişelerine neden oldu. Protestoculara destek veren ve YouTube’da 60 binden fazla takipçisi olan bir kadın Youtuber da hesabını kapatmak zorunda kaldı.