Savaşın 18'inci gününde Gazze'de yakıt sorunu daha belirgin bir şekilde kendini göstermeye başladı. Hamas'ın serbest bıraktığı iki rehineden 85 yaşındaki Yocheved Lifschitz yaşadıklarını anlattı. Yocheved'in kızı Sharon Filistin ile barış sağlanması umudunu koruduklarını söyledi.
Gazze’de savaş 18’inci gününde. Bombardıman altındaki bölgede doktorlar yakıtın yakında bitecek olması nedeniyle çok sayıda bebek ve yaralının yakın ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, yardım kuruluşu Save The Children Gazze’de bu 18 günde yaklaşık iki bin çocuk öldüğünü söylüyor. Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri de son 24 saatte Gazze’de en az 200 kişinin öldüğünü duyurdu. Bu can kayıplarının 55’i bölgenin güneyindeki Refah ve Han Yunus’ta meydana geldi. Serbest bırakılan rehinelerden 85 yaşındaki Yocheved Lifschitz, rehinken yaşadıklarını anlatırken, Gazze’deki hastanelerde yakıt sorununun giderek büyüdüğü bildiriliyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise BMGK’da yaptığı konuşmada, Filistinli direniş örgütlerinin ayaklanmasının “havadan inmediğini” söyleyerek İsrail’in 56 yıllık işgaline dikkat çekti.
İsrail pazartesi günü tanklar ve piyade birlikleriyle Gazze’ye karadan girdi. Ordu sözcüsü Daniel Hagari bu harekâtın savaşın ilk günü Hamas’ın kaçırdığı rehineleri bulmak için yapıldığını söyledi. Savunma Bakanı Yoav Gallant ise Gazze’yi hava, kara ve denizden kontrol eden Hamas’a karşı “çok yönlü operasyona hazırlandıklarını” vurguladı. Kuşatma altındaki bölgede bombardımanlar dün gece boyunca da devam etti.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi “Hamas’ı tamamen tasfiye etmek istiyoruz. Güneydeki kara operasyonlarına iyi hazırlandık” açıklaması yaptı Hagari de ordunun savaşın sonraki aşaması için “hazır ve kararlı” olduğunu, sadece talimat beklediklerini söyledi.
Hamas’ın şu ana kadar teyit edilen rakamlarla 222 kişiyi alıkoyduğu biliniyor. Hagari sayının sürekli artmasıyla ilgili olarak esir düşenler arasında çok fazla yabancı uyruklu kişi olduğunu, bu kişilerin aileleriyle temasa geçmenin zaman aldığını söyledi. Bu arada Hamas cuma iki, pazartesi iki olmak üzere toplam dört rehineyi serbest bıraktı. Hamas son iki rehineyi sağlıkları kötü olduğu için insani sebeplerle serbest bıraktığını duyurmuştu.
San Francisco Üniversitesi Ortadoğu siyaseti profesörü Stephen Zunes El Cezire’ye verdiği demeçte iki esirin daha serbest bırakılmasının olumlu mesaj olduğunu belirterek “hissiyatım Hamas’ın bunu İsraillilere müzakereye istekli olduğunu göstermek için iyi niyet jesti olarak yaptığı yönünde. İsrail binlerce Filistinli siyasi mahkumu elinde tutuyor ve bunların büyük bir kısmı şiddet yanlısı değil. Bu serbest bırakmanın altında esir takası işareti olabilir. Hamas’ın mümkün mertebe İsrail’in bölgeye kara saldırısı düzenlemesinden kaçınmaya çalıştığı açıkça görülüyor” dedi.
İsrail medyası iki rehinenin hastane görüntülerini yayınladı. Rehine Yocheved Lifschitz’in İngiltere’de yaşayan kızı Sharone Lifschitz Independent’ta yer alan habere göre “Bilinci gayet yerinde, birlikte olduğu rehinelerin aileleriyle bildiklerini paylaşmaya çok hevesli” dedi. Annesinin ve kendisinin Filistin’le barış yolu bulunabileceği konusunda umutlu olduğunu söyleyen Sharone “Bir yol bulmak zorundayız, çünkü başka alternatifimiz yok. Yolumuz uzadı, asla üstesinden gelemeyeceğimiz bir keder ve kayıp yaşıyoruz. Ancak ileriye dönük bir yol bulmak zorundayız, bu beni daha da kararlı kılıyor” dedi.
Sharon savaşın başından beri kayıp olan babasının Filistinlilerin hakları için mücadele ettiğini ve barış için yürütülen kampanyalara katıldığını söyleyerek “Umarım onunla ilgileniyorlardır ve konuşma şansı bulur. Arapçası iyi olduğu için oradaki insanlarla gayet iyi iletişim kurabilir. Annem bana orada kendileriyle ilgilenildiğini, çevrede doktor olduğunu söyledi. Bu yüzden herkesin rahatı yerindeymiş” dedi.
Tel Aviv Hastanesi’nde gazetecilere konuşan anne Lifschitz ise rehin tutulurken hiç kötü muamele görmediğini, sadece esir alındığı sırada bir sopayla kendisine vurulduğunu söyledi. Onu tutulacağı yere götüren Hamas savaşçılarının “Biz Kuran’a inanan insanlarız, size zarar vermeyeceğiz” dediğini anlattı. Liftschitz ıslak zeminde birkaç kilometre yürüdüğünü anlatarak “Bu zeminin altında çok büyük, devasa bir tünel ağı vardı. Örümcek ağına benziyordu” dedi.
Başlangıçta 25 kişilik bir gruptan oluşan rehineler sonra daha küçük gruplara ayrılmış ve yanlarına doktor ve sağlık görevlisi verilmiş.
Öte yandan insani yardım kuruluşu Save The Children Gazze’de bir milyondan fazla çocuğun gideceği güvenli bir yeri kalmadığı için “kapana kısıldığını” duyurarak bölgedeki elektrik ve ilaç sıkıntısının sağlık altyapısı üzerindeki olası yıkıcı etkileri konusunda uyarıda bulundu. Kuruluş “Son 17 gün içinde Gazze’de en az iki bin çocuk, Batı Şeria’da 27 çocuk öldürüldü” dedi. “Tüm tarafları çocukların hayatını korumak için acil adımlar atmaya, uluslararası toplumu da bu çabaları desteklemeye çağırıyoruz” denen açıklamada İsrail’in hava saldırılarının çocukları ayrım gözetmeksizin öldürüp yaraladığına dikkat çekildi.
Gazze Sağlık Bakanlığı’ndan alınan son verilere göre İsrail’in saldırıları sonucu can kayıpları 5 bin 87’yi geçti. Bunların 2 bin 55’inin çocuk olduğu belirtildi. Bakanlık sözcüsü Eşref El Kudra “Gazze’deki sağlık sistemi tarihinin en kötü günlerini yaşıyor” dedi.
Yakıt Gazze’de hayat demek. Yakıt olmadan suyu tuzdan arındırmak mümkün değil, hastanelerde kuvözleri, vantilatörleri ve diyaliz makinelerini çalıştıran ve cerrahi ekipmanı sterilize eden jeneratörler de sonunda çalışamaz olacak. Bakanlık İsrail’in saldırıları ve yakıt kıtlığı nedeniyle 12 hastane ve 32 sağlık merkezinin hizmet dışı olduğunu duyurdu. Hamas Gazze’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi’nde yakıt sıkıntısı nedeniyle elektrik olmadığını söylemişti. Günün ilerleyen saatlerinde Filistinli haber kuruluşu Al Hadath Endonezya Hastanesi’ne elektrik geldiğini, ancak daha ne kadar dayanılabileceğinin belirsiz olduğunu duyurdu.
شاهد انقطاع التيار الكهربائي بالمستشفى الإندونيسي في غزة وتعطل مرافقه الحيوية بسبب نفاد الوقود#حرب_غزة #الأخبار pic.twitter.com/qtsAHN5Ux3
— قناة الجزيرة (@AJArabic) October 23, 2023
İsrail ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerine göre acil ihtiyaç olmasına rağmen Refah Sınır Kapısı’ndan giren yardım konvoylarından hiçbirinde yakıt yer almadı. İsrail Hamas’ın roket saldırılarında kullanılacağı gerekçesiyle yakıt geçişine şiddetle karşı çıkıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun üst düzey danışmanı Mark Regev CNN’e verdiği demeçte tüm rehineler serbest bırakılsa bile İsrail’in Gazze’ye yakıt girişine izin vermeyeceğinin altını çizdi. Kapıdan geçen kamyonlarda sadece ilaç, gıda ve su bulunmasına izin verildi. Ne var ki yardımları daha iç bölgelere ulaştıracak araçların bile yakıta ihtiyacı var.
Bakanlık ayrıca sağlık sisteminin çöküşün eşiğinde olduğunu, kapasitenin çok üstünde çalıştıklarını bildirdi. Bakanlığa göre durum öyle kötü ki, doktorlar ameliyatları anestezisiz ve hatta bazı durumlarda telefon ışığıyla yapmak zorunda kalıyor. Yaklaşık 50 bin hamilenin sağlık hizmetine erişmekte zorluk yaşadığı, günde yaklaşık 166 doğum gerçekleştiği ve gelecek ay beş binden fazla kadının daha doğum yapacağı belirtiliyor. Gazze’nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi’nde vücutlarının yüzde 40’ından fazlası yanık 100’den fazla hasta için sargı bezi kalmadığı da söyleniyor.
Kudüs’te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile bir araya gelen Macron, ”İlk hedefimiz rehinelerin serbest bırakılması” dedi ve yeni bir ‘barış sürecinin başlaması gerektiğini’ vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı, 7 Ekim’den bu yana 30 Fransız vatandaşının hayatını kaybettiğini ve dokuz kişinin hâlâ Hamas tarafından rehine tutulduğuna dikkat çekti.
Macron ayrıca Hamas’ın terör eylemlerini kınadı, İsrail’e Fransa adına baş sağlığı diledi ve ”Yanınızdayız” dedi. Terör örgütü IŞİD’e karşı Suriye ve Irak’ta mücadele eden uluslararası koalisyonun ‘Hamas’a karşı da mücadele etmesi gerektiğini’ savunan Fransız Cumhurbaşkanı, ayrıca İran ve müttefiklerine ‘Yeni cepheler açmayın’ çağrısında bulundu.
Macron, Isaac Herzog’un yanı sıra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de görüştü, diplomasi trafiğine ana muhalefet lideri Yair Lapid ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile devam etmesi bekleniyor. Haberin detaylarını buradan okuyabilirsiniz.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada ateşkes çağrısı yaparak, “Hamas’ın İsrail’e saldırısından Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasının haklı bir eylem olmayacağını” söyledi.
“Gazze’de uluslararası hukuk ihlallerinden derin endişe duyduğunu” belirten Guterres, “Gazze’deki BM yakıt stoklarımız birkaç gün içinde tükenecek. Bu da başka bir felaket olur. Acıları dindirmek, yardımların daha kolay ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için acil insani ateşkes çağrımı yineliyorum” sözlerini dile getirdi.
Guterres 7 Ekim saldırılarının “havadan inmediğini” söyleyerek, “Filistin halkı 56 yıldır onlara acı veren bir işgalle boğuşuyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşimciler tarafından ele geçirildiğini, şiddetle karşı karşıya oldukların, ekonomilerinin süründüğünü, insanlarının yerlerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları kötü duruma siyasi bir çözüm bulunması yönündeki umutları da giderek yok oluyor. Böyle kritik bir anda sivillere saygı duyulması ve korunması ilkesinden başlayarak, ilkeli davranış konusunda net olmak hayati önem taşıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki liderin görüşmede İsrail ve Filistin arasındaki çatışmayı ve bölgede yaşanan insani krizi ele aldığı belirtildi.
Filistin topraklarına yönelen vahşetin giderek derinleştiğine, sivil ölümlerin her geçen dakika arttığına dikkati çeken Erdoğan, Batılı devletlerin sessizliğinin de Gazze’deki insani krizi önlenemez boyuta taşıdığını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye’nin bölgede sükûnetin sağlanması için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğini de vurguladı.