Hintli kadınlar seslerini yükseltiyor: Evlilikte rızasız ilişki tecavüz suçu sayılsın
Bu seneki bütün G20 zirvelerine ev sahipliği yapan Hindistan, bugün başlayacak liderler zirvesinde büyük bir zorlukla karşı karşıya. Bir yandan Ukrayna savaşına destek veren Batılı liderleri diğer taraftan da Rusya ve Çin'i aynı belgeyi imzalamaya teşvik etmesi gereken Hindistan'ın işi epey zor.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimineki Hindistan, küresel sahnede parlayabileceğini kanıtlamaya çalışarak, ülkesinin diplomatik olarak altlarda kaldığı yönündeki hem iç hem de dış eleştirilere karşı koyuyor. G20 başkanı olarak geçirdiği bu yıl, buna yardımcı oldu. Bu hafta Hindistan Enformasyon Bakanı Anurag Thakur, ülkenin geçen yıl Endonezya’dan görevi almasından bu yana 60’tan fazla şehirde 200’den fazla toplantıya ev sahipliği yaptığını söyledi.
Hindistan ayrıca zengin ekonomiler ile Küresel Güney arasında köprü görevi görmeyi amaçlayarak büyüyen küresel ayak izinden yararlanmayı da hedefliyor. G20 bunun için ideal bir zemin ve Yeni Delhi Küresel Güney’in gıda güvensizliği, iklim değişikliği, borç gibi sorunlarından bazılarını G20 toplantılarının gündeminin en üst sıralarına taşıdı. Ocak ayında çeşitli hükümetlerin perspektiflerinin bir araya getirildiği Küresel Güneyin Sesi Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Yeni Delhi, Afrika Birliği’nin G20 üyeliğine alınması çağrısında bulundu.
Elbette Hindistan G20 dönem başkanlığını küresel nüfuzunu yansıtmak ve ülkenin iç sorunlarından dikkati dağıtmak için bir araç olarak da görüyor. Yeni Delhi bunda da kısmen başarılı oldu. Mayıs ayında Pakistan ile tartışmalı Keşmir’de G20 zirvesine ev sahipliği yapmayı başardı. Tabii bazı ülkeler (Çin ve Suudi Arabistan) protesto amacıyla zirveye katılmadı. Hindistan’ın G20 misyonları, bu yaz kuzeydoğu eyaleti Manipur’da yaşanan etnik şiddet üzerinde yoğunlaşan tartışmaları dağıtmasına da yardımcı oldu.
Yeni Delhi’nin aralık ayında sona ermesi beklenen G20 dönem başkanlığının gerçek başarısı, bu hafta sonu yapılacak zirvenin sonucuna ve üyelerden ortak bir açıklama yapılıp yapılmamasına göre değerlendirilecek. Hindistan, ABD ve Rusya gibi rakip devletlerle ilişkilerini yönetme kapasitesiyle övünüyor. Ancak G20 büyük güçler arasındaki anlaşmazlıkların altında ezilirken tüm G20 üyelerini aynı bildiriye imza atmaya ikna etmek zor olacak.
Fransa zirvede Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamayan bir belgeye imzasını atmayacağını söylerken, Rusya kendisini kınayan bir belgeye doğal olarak imza atmayacağını bildirdi. Üstelikevlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in zirveye katılmaması, taraflar arasında uzlaşma şansını daha da azaltıyor. Zira liderlerin kendi yerlerine yolladığı temsilcilerin bu türden tavizler verme yetkisi yok. Daha da önemlisi Hindistan’ın liderliğinde gerçekleşen kritik hiçbir G20 etkinliğinde uzlaşmaya varılamadı.
Hindistan’ın zirvedeki en büyük umudu, Afrika Birliği’nin üyeliğini destekleyen, küresel gıda güvenliğini güçlendirmeyi taahhüt eden ve temiz enerji teknolojilerinin yayılmasını destekleyen daha az tartışmalı konuların ele alındığı bir ortak bildiri yayınlamak.
En kötü senaryo tabii ki ortak bir bildiri yayınlanmaması. Özellikle de G20 başkanlığına büyük bir siyasi sermaye yatıran Modi için böyle bir senaryo darbe olacaktır. Dış diplomasisi için her şeyini ortaya koyan Hindistan ve Modi için başarısızlık bir seçenek olmayabilir ama başarının da kolay geleceği düşünülmüyor.