En zengin yüzde bir, çevreyi en fakirlerin üçte ikisi kadar kirletiyor
BM'nin iklim planına dair yeni açıklamalar yapan Guterres, ABD'den Çin'e dünyanın büyük devletlerini hedefine koydu. Karbon salınımına ve fosil yakıtlara dikkat çeken Genel Sekreter gelecek döneme dair beklentilerini paylaştı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim krizini konu alan COP29 zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada, dünyanın iklim felaketi ve ekosistem çöküşü riskini hala hafife aldığını belirtti. Küresel ısınmanın önümüzdeki yıllarda sanayi öncesi döneme göre bir buçuk dereceyi aşması bekleniyor.
Guterres, Amazon yağmur ormanları ve Grönland buz tabakasının tahribatı gibi geri dönüşü olmayan yıkım noktalarına yaklaşıldığını vurguladığı konuşmasında hükümetleri de hedefe koydu. BM Genel Sekreteri, hükümetlerin küresel ısınmayı güvenli seviyelerde tutmak için gereken sera gazı emisyonu azaltımlarını yapmadığını da aktardı.
İngiliz gazete The Guardian’a konuşan Guterres, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Paris İklim Anlaşması’ndan tekrar çekilmesinin süreci sekteye uğratabileceğini, ancak anlaşmanın varlığını sürdüreceğini ifade etti.
Orman yangınları, kuraklık ve aşırı hava olayları dünyayı etkisi altına alıyor. Bunun en büyük sebeplerinde biri ise karbon salınımına dair sorunlar. Rekor sıcaklıkların yaşandığı 2023’te, ormanlar, bitkiler ve toprak neredeyse hiç karbon emmedi. Uzmanlar, bu durumun geçici olabileceğini söylese bile birçok kuruluş ekosistemde geri döndürülmesi imkansız bir tahribata sebep olduğumuz konusunda hemfikir.
Guterres, 21. yüzyılın birbirine bağlı çevre krizlerine karşı daha fazla koordinasyon gerektiğini belirtti. Ormanlar ve diğer karbon depolama alanları korunmadıkça küresel ısınmaya karşı etkili bir mücadele yürütülemeyeceğini vurguladı. BM Genel Sekreteri sözlerine “Bu devrilme noktalarının iklim değişikliğini hızlandırma riski ciddiyetle ele alınmalı. Örneğin, bazı bilim insanları Amazon ormanlarının geri dönüşsüz olarak savanaya dönüşebileceğini veya Grönland buz tabakası ile Batı Antarktika’nın eriyebileceğini öngörüyor” diye devam etti.
Guterres, 1 Kasım’da sona eren Kolombiya’daki Biyoçeşitlilik COP16 zirvesi sırasında verdiği röportajda, gezegenin yaşamını köklü şekilde etkileyecek dramatik değişimlere yaklaşıldığını belirtti. “Buz tabakaları, büyük bir zaman diliminde bile olsa geri dönüşsüz şekilde eriyecek. İklim riskleri hâlâ yeterince ciddiye alınmıyor. Bir dizi devrilme noktasına ulaşma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Şimdi harekete geçmek, emisyonları acilen azaltmak zorundayız” dedi.
Önümüzdeki iki hafta boyunca BM üyesi hükümetler, Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında bir araya gelerek iklim uyumu ve azaltımı için finansmanı artırma konusunu görüşecek. 100 milyar dolarlık taahhüdün sona ereceği gelecek yıl için yeni bir finansal hedef belirlemek amacıyla gergin müzakereler bekleniyor. Ayrıca, küresel ekonominin karbonsuzlaştırılması için gereken trilyonlarca doları hangi ülkelerin sağlayacağı da tartışılacak. Birçok Kuzey ülkesi, Çin’in ekonomik gücü nedeniyle artık gelişmekte olan ülke sınıfından çıkarılması ve iklim finansmanına katkı sağlaması gerektiğini savunuyor.
Guterres, finansmana katkı sağlayacak ülkeler konusunda bir yorum yapmazken, hükümetlere fosil yakıtları tamamen devre dışı bırakma çağrısında bulundu. “2030’a kadar her yıl yüzde dokuz oranında emisyon azaltımı yapmalıyız ancak geçen yıl yüzde 1,3’lük bir artış yaşandı. Hükümetler, şirketler ve diğer önemli iklim değişikliği aktörleri aciliyet hissini taşımadıkça sadece 1,5 dereceyi aşmakla kalmayıp 2 dereceyi de geçme riskiyle karşı karşıyayız. Şu anda 3,1 dereceye doğru ilerlediğimizi unutmayalım” dedi.
Bu yıl, The Guardian tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelindeki önde gelen iklim bilimcilerinin çoğu, küresel ısınmanın 1,5 dereceyi aşacağını, bu yüzyılın sonunda sanayi öncesi seviyelerin en az 2,5 derecenin üzerine çıkacağını ve geniş çaplı toplumsal yıkıma yol açacağını öngörüyor. Guterres, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamanın hâlâ mümkün olduğuna inandığını, ancak yakın gelecekte bu seviyenin aşılacağını kabul ettiğini belirtti.
Guterres, 1,5 derece hedefinin mümkün olup olmadığından ziyade, bu hedefe ulaşmak için siyasi iradenin var olup olmadığı sorusunun önemli olduğunu vurguladı. “Şimdiye kadar böyle bir siyasi irade olmadı. Bu irade ortaya çıkmazsa hedef kaybedilmiş olacak” dedi.
ABD’nin Paris Anlaşması’ndan yeniden çekilmesinin süreci nasıl etkileyeceği sorusuna yanıt veren Guterres, anlaşmanın hayatta kalabileceğini, ancak bunun süreci “felç edebileceğini” belirtti. Guterres “Paris Anlaşması hayatta kalabilir, ancak kimse sakat bir anlaşma istemiyor – gerçek bir Paris Anlaşması istiyoruz. ABD’nin bu anlaşmada kalması çok önemli” dedi.
Haziran ayında fosil yakıt şirketlerinin reklamlarının yasaklanması çağrısı yapan Guterres, bu şirketlerin “iklim kaosunun vaftiz babaları” olduğunu belirtmişti. COP zirvelerinde bu şirketlerin dışlanması gerekip gerekmediği sorusuna, fosil yakıt lobisine direnmeyen hükümetlerin daha büyük bir sorun oluşturduğunu söyleyerek yanıt verdi. BM Genel Sekreteri “Beni endişelendiren fosil yakıt lobiciliği değil; beni asıl endişelendiren hükümetlerin bu lobiye direnememesi. Açıkça söyleyeyim, fosil yakıtları aşamalı olarak devre dışı bırakmazsak, 1,5 dereceyi koruma ya da iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kaçınma şansımız yok” dedi.
Ayrıca, iklim finansmanına Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin’in katkı sağlaması gerekip gerekmediği sorusuna ise bu ülkelerin farklı konumlarda olduğunu belirtti. Yeni kaynakların kullanılmaya devam edilip edilmemesi sorusuna ise, “Mevcut rezervlerin sonsuza kadar kullanılmasına gerek olmadığından eminim” diyerek yanıt verdi.