Bir çevre zirvesi başarısızlığı daha: Dünyanın ilk plastik anlaşması sonraki bahara kaldı
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi Suudi Arabistan'a davet etti. Bu adım, iki ülke arasında imzalanan uzlaşma anlaşmasının ardından yeni bir kilometre taşı oldu.
Suudi Arabistan ve İran arasında imzalanan anlaşmanın ardından yeni bir normalleşme adımı olarak İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz tarafından Arabistan’a davet edildi. İran’da Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcı Muhammed Cemşidi, Kral Selman’ın Reisi’ye bir mektup göndererek iki ülkenin kardeş olduğunu belirttiğini, imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ve Reisi’yi Riyad’a davet ettiğini açıkladı.
Bu ziyarete ek olarak İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada iki ülkenin üst düzey diplomatları arasında bir toplantı yapılması konusunda anlaştıklarını söyledi. Bakan görüşmeler için üç yer önerildiğini ifade etse de bunların neresi olduğunu belirtmedi. Bununla birlikte iki ülkenin karşılıklı diplomatik misyonlara hazır olup olmadığını görmek için büyükelçiliklerin denetlendiği belirtiliyor. Bu denetleme faaliyetlerini yürüten teknik ekiplerin koordinasyonuna da İsviçre Büyükelçiliği’nin ön ayak olduğu ifade ediliyor.
Orta Doğu’nun iki ağır topu 10 Mart’ta Çin’in arabuluculuğunda, yedi yıl önce kopan ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik bir anlaşma imzaladı. Anlaşma kapsamında İran ve Suudi Arabistan iki ay içinde büyükelçiliklerini yeniden açacak. 20 yıl önce imzalanan güvenlik ve ekonomik işbirliği anlaşmalarının uygulamaya konulması da bekleniyor. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan ile nükleer faaliyetlerinin Batılı hükümetlerle ciddi anlaşmazlıklar yaşamasına sebebiyet verdiği İran arasındaki yumuşama, çalkantılarla anılan bölgedeki ilişkileri yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
7 yıllık düğüm çözülüyor
İki ülke arasındaki ilişkilerin ilk kopuşu, 2016 yılında Şi din insanı Nimr al-Nimr’in Suudi Arabistan tarafından idam edilmesiyle meydana geldi. İdamı takip eden günlerde İranlı protestocular, Suudi Arabistan’ın İran büyükelçiliğine saldırı düzenledi. Kopuş bu olayla yaşansa da İran ve Suudi Arabistan arasındaki gerginliğin tek sebebi bu sayılmaz. İki ülke de Orta Doğu’daki çatışma bölgelerinde hep birbirine ters tarafı destekliyor. Bunun bir örneği İran’ın Husileri, Suudi Arabistan’ın ise askeri koalisyonu desteklemesi verilebilir. Ayrıca iki ülkenin Suriye, Lübnan ve Irak’ta da bir nüfuz mücadelesi var.
Kopuşun ardından bazı Körfez ülkeleri Riyad’ın arkasında durarak Tahran ile ilişkilerini azaltsa da son zamanlarda Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, İran ile yeniden temas kurdu. Bu kapsamda İran altı yıl aradan sonra Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçisini kabul etti, bir ay önce de Kuveyt 7 yıl sonra ilk kez Tahran’a büyükelçi gönderdiğini duyurdu.
Bunlara ek olarak İran, Suudi Arabistan ile yakın müttefik olan Bahreyn ile de ilişkilerini normalleştirmek için adım atmayı planlıyor. Gerçi İran’ın Bahreyn ile yaşadığı sorun daha kişisel. Bahreyn, Manama’da Sünnilerin yönetimindeki krallığı devirmek amacıyla Şiilerin başlattığı ayaklanmada İran’ın parmağı olduğunu savunuyordu. Ancak yeni gelişmelere göre iki ülkeden heyetlerin büyükelçilik ziyaretinde bulunacağı belirtiliyor. Bahreyn bu konu hakkında herhangi bir yorumda bulunmasa da Manama’nın Riyad ve Tahran arasındaki normalleşme adımını hoş karşıladığı daha önce medyaya yansımıştı.