Haluk Levent: Filistin davasını savundum, savunmaya devam edeceğim
İsrail'in savaş kabinesi dört kez toplanmasının ardından kesin kararını aldı: İran hedefleri vurulacak. Ama savaş kabinesinin öne çıkan üç üyesi birbirine güvenmiyor.
Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısıyla başlayan Gazze savaşında altı aydır ara sıra 10Haber’in Dünya kategorisinde İsrail savaş kabinesindeki anlaşmazlıklara, farklılıklara yer verdik. Bu anlaşmazlıklar çoğunlukla savaşın gidişatının, önceliklerin neler olması gerektiğine ilişkindi. Şimdi birbirine güvenmeyen bu siyasetçiler el ele vererek daha büyük bir krizi tetikleyebilecek saldırıya hazırlanıyor.
Savaş kabinesinin üç üst düzey yetkilisi var. Bunlar İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve aslında muhalefette olsa da geçmiş deneyimlerinden dolayı savaş kabinesine dahil edilen Benny Gantz. Netanyahu ve savunma bakanı olarak görev verdiği Gallant arasında ilişkiler iyi olmalı, ikisi Gantz’ı bastırıyordur, diye düşünebilirsiniz ama tam öyle değil. Savaş öncesi Netanyahu ve Gallant yargı reformu nedeniyle karşı karşıya geldi, hatta Netanyahu Gallant’ı görevden alayazdı da halkın tepkisi nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı.
Savaş sırasında da bu üç lider çok sık bir şekilde birbirleriyle anlaşmazlığa düştü. Üç lider arasındaki son çatışma da ultra-Ortodoksların askere gidip gitmemesiydi. Ultra-Ortodokslar yıllardır dini eğitim alacağız bahanesiyle yeşivalara kayıt yaptırarak askerlikten muaf tutuluyordu. Laik sisteme uygun hareket edenler kendini askerde bulurken dini vecibelerini öne sürenler askere gitmiyordu. Ama ultra-Ortodokslara böyle bir avantaj sağlayan yasanın süresi doldu. Hükümetinde ultra-Ortodokslara da yer veren Netanyahu bu imtiyazın devam etmesini savunurken zamanında genelkurmay başkanlığı yapmış ve savunma bakanlığı deneyimi de olan Gantz herkesin vatandaşlık görevini yerine getirerek vakti geldiğinde askere gitmesini savundu. Gallant ise tartışmanın ortasında yer alarak birbirine çok zıt düşen iki siyasetçi anlaşana kadar hiçbir kararın uygulamaya konmayacağını söyledi.
Ülkenin belli bir kesimini orduya getiremeyen yönetim şimdi belki de bugüne kadarki en büyük kararlarından birini aldı. İran’ın İsrail’e doğrudan düzenlediği ilk saldırıya kesinlikle yanıt verilecekti. Kabine kesin kararını ancak dördüncü kez toplandığında açıklayabildi ki bu bile kabine içindeki çatlağı gözler önüne seriyor.
Bu saldırının nasıl, nereye ve ne zaman gerçekleştirileceğinin detayları ortada yok. Sadece “İran hedeflerini vuracağız” sözü var, bu söz Suriye’de İran’ın vekil güçlerinin kullandığı yerler de olabilir, İran’ın geçim kaynağı olan petrol gibi enerji tesisleri de… Wall Street Journal’a konuşan eski İsrailli general ve şimdilerde ulusal güvenlik danışmanlığı yapan Giora Eiland, Netanyahu, Gallant ve Netanyahu arasındaki güven eksikliğinin “çok açık” olduğunu vurguluyor.
Kabinenin bir karar almadan önce zamanlama, saldırının şiddeti ve yeri belirlemesi, bunu yaparken de İran’ın saldırısını püskürtmesine yardım eden ABD, Ürdün, İngiltere, Fransa ve Suudi Arabistan’ı kendisinden uzaklaştırmaması gerekiyor. ABD Başkanı Joe Biden İran’a doğrudan yapılacak bir saldırıda müdahil olmayacağını açık açık vurguluyor. WSJ’ye konuşan Tel Aviv merkezli Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün kıdemli araştırmacılarından Raz Zimmt “Yanlış hesaplama riski oldukça yüksek. İran-İsrail çatışmasında çok tehlikeli bir aşamanın başındayız” dedi.
Bu üç isim arasında en sert olanı Gallant olarak görülüyor. Zira savaşın başında caydırıcı olması açısından Lübnan Hizbullahı’na saldırılmasını da yine Gallant savunmuştu.
Gazze’deki savaş Netanyahu’nun giderek tek elden yönetmeye çalıştığı, Gallant ve Gantz’ı dışarıda bırakmaya çalıştığı bir noktaya doğru evriliyor. Halbuki Gantz İsrail’in Hamas’a karşı son büyük savaşını yöneten kişiydi. Netanyahu’nun deneyimlerinden faydalanmak için kabineye dahil ettiği Gantz’ı dışlamaya çalışması o kadar da tuhaf bir durum sayılmaz, çünkü mevcut koşullarda halkın Netanyahu’ya duyduğu güven Gantz’a duyulan güvenin altında. Üstelik İsrailli rehinelerin aileleri başta olmak üzere ülkede giderek büyüyen bir “Netanyahu istifa” dalgası var.
Hem mevcut hem de eski İsrailli yetkililere göre Netanyahu Gallant ve Gantz’ı önemli kararlar konusunda bilgilendirmiyor. Konu hakkında bilgi sahibi İsrailli yetkililer Netanyahu’nun Gazze’ye giden gıda ve malzemeler konusunda doğrudan kendi ofisine rapor verilmesini istedi. Ayrıca savunma bakanını baypas edecek şekilde insani yardım yetkilisi atamayı düşünüyor. Bunun sebebini de İsrail Savunma ve Güvenlik Forumu’nun kurucusu Amir Avivi “Savunma bakanıyla aynı görüşte olmayan bir başbakanın orduya istediğini yaptırması çok zor. Bu uyumsuzluk Netanyahu için işleri çok daha zorlaştırıyor” sözleriyle açıklıyor.
Gantz ve Gallant ise savaş kabinesinde yan yana gelene kadar 10 yılı aşkın süre boyunca hiç doğrudan iletişim kurmamış isimler. Ama anketler Gantz’ın en popüler siyasetçi olduğunu gösteriyor ki olası erken seçimde Netanyahu’nun yerini alacak kişi muhtemelen Gantz olacak. Gantz siyasi sorunlardan kaçma becerisi nedeniyle “sihirbaz” olarak da biliniyor. Pazar günkü açıklamasında İsrail’in saldırıya karşı koymasında kendisine destek veren ülkelerle işbirliği kurmayı öncelik haline getirmesini ve saldırıyı uygun bir zamana saklamasını söyleyen Gantz’ın yetkiye sahip olsa böyle bir yol izleyeceği aşikâr. Ancak hükümetteki aşırı sağcı siyasetçiler Netanyahu’ya hem Gazze’de ateşkes ilan edilmemesi, hem de İran’a doğrudan bir an önce saldırı yapılması için baskı yapıyor. Her seferinde öne sürdükleri silah ise hükümeti parçalamak.