İşte Fransa’nın yeni başbakanı: Sağcıların temkinli yaklaştığı François Bayrou

Fransa'da Barnier hükümeti düşeli bir hafta oldu. Cumhurbaşkanı Macron sonunda yeni başbakanın kim olduğunu açıkladı: Bir zamanlar sadece 35 gün adalet bakanlığı yapan François Bayrou. Hem sağcılar hem de solcular Bayrou'ya temkinli yaklaşıyor.

Dünya 13 Aralık 2024
François Bayrou. Fotoğraf: LP / Fred Dugit

Fransa’da cumhurbaşkanlığının son dönemini sürekli yeni başbakan seçerek geçiren Emmanuel Macron, siyasi krizi yatıştırma umuduyla merkezci müttefiki François Bayrou’yu başbakan atadı. Macron’un kararı, Fransa’da son dönemin en kısa süre başbakanlık koltuğunda oturan ismi Michel Barnier’nin güvensizlik oylamasıyla görevinden ayrılmak zorunda kalmasından bir hafta sonra açıklandı.

Bu arada kararın açıklanması için seçilen tarih de bir ilginç. Bugün bir yandan Dördüncü Henri’nin doğum günü ve Bayrou bir kitabını ona ithaf etmişti.

Bayrou 2017’de Macron’un müttefiki olmadan önce üç kez cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuştu. 73 yaşındaki Bayrou, merkezci Demokratik Hareket’in (MoDem) kurucusu ve aynı zamanda Fransa’nın güneybatısındaki Pau kentinin de belediye başkanı. Şimdi Bayrou’nun yeni bir hükümet kurması ve tüm bu güven oylamasını tetikleyen bütçe krizine bir çözüm üretmesi gerekiyor.

Nedir bu bütçe tantanası?

Barnier’nin azınlık hükümeti, vergi artışının 60 milyar dolar değerinde olacağı 2025 bütçesini meclisten geçirmeye çalışırken düştü. Hem solcular hem de sağcılar bütçeye karşı çıkıyordu. Hal böyle olunca Barnier de çözümü bütçeyi hiç oylatmadan kendi yetkisiyle meclisten geçirmekte aradı. Ancak bu kez de aşırı sağcıların gazabını üstüne çekti. Zaten solcular erken seçimde mecliste çoğunluğu elde etmelerine rağmen solcu bir başbakan seçilmemesi nedeniyle Macron’a öfkeliydi, aşırı sağcılar da mevcut hükümete karşı çıkınca güven oylaması, Barnier’nin sadece üç aydır ayakta olan hükümetini düşürdü.

Şimdi Bayrou’nun yapması gereken bütçeyi meclisten geçirme görevini üstlenmek. Ancak selefinden daha verimli bir başbakan olup olmayacağı henüz belli değil. 21 Aralık’a kadar önerdiği bütçeyi meclisten geçirmek zorunda. Öte yandan yeni hükümet bütçeyi geçiremese bile yeni bütçe onaylanana kadar bir önceki yılın bütçesi birkaç aylığına gelecek yıla devredebilir. Hükümetin böyle özel bir yasa çıkarma şansı var.

Özel yasa için parlamentonun onayı da gerekiyor, Le Pen’in partisi de daha önce belli koşullar altında böyle bir yasayı destekleyeceğini açıklamıştı. Ancak böyle bir senaryo, Fransa’nın borçlarını azaltmasını isteyen Brüksel ve finans piyasalarını endişelendirebilir. Çünkü bu yılın bütçesini gelecek yıl aynı şekilde sürdürmek, ülkenin bütçe açığını artıracak.

Partiler nasıl tepki verdi?

Aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) lideri Jordan Bardella, yeni hükümetin nasıl bir yol izleyeceğini görmeyi dört gözle beklediğini söyledi ve ekledi: “Kırmızı çizgimiz aynı. Artık top François Bayrou’nun kalesinde” dedi.

Solcu partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi’nin aktörleri ise birbirinden farklı tepkiler verdi. Boyun Eğmeyen Fransa’nın milletvekilleri Bayrou’yu hemen reddederek bunun Macron ve iş dünyası yanlısı politikalarının bir uzantısı olduğunu söyledi. Partinin başındaki Manuel Bompard “Bayrou’yu indirmek Macron’u indirmek demektir” diyerek, Bayrou’ya karşı da güvensizlik oylaması yapılmasını söyledi.

Ancak koalisyonun diğer üyeleri Macron’un kararına biraz daha temkinli yaklaştı. Komünist Parti’nin başındaki Fabien Roussel, BFMTV’ye Macron’un kritik müttefiklerinden birini göreve atamasının “kötüye işaret” olduğunu söyledi. Ama açık kapı bırakmayı da ihmal etmeyerek, önce Bayrou’nun nasıl bir politika izleyeceğine bakacaklarını söyledi.

Sağcıların hoşlanmadığı adam

Bayrou Macron’un ilk döneminde adalet bakanı olarak atanmıştı. Ancak bu görevi pek uzun sürmedi. Avrupa Parlamentosu’ndaki milletvekillerinin yardımcılarıyla ilgili çıkan skandal nedeniyle gücü zayıfladı ve 35 gün görevde kaldıktan sonra bakanlıktan istifa etti. Yakın zamanda bu davada beraat etti ama Paris savcılığı karara itiraz etti. Bayrou 2020’de bir kez daha yüzünü gösterdi. Bu kez Macron onun için özel olarak “Planlama Yüksek Komiserliği”ni kurdu. Elysee Sarayı’ndaki her siyasi yemekte yerini alarak fikirlerini paylaştı. Hatta Macron ile düzenli aralıklarla görüşecek kadar önemli bir figür haline geldi.

Ancak Macron’un sunmak istediği “yeni dünya” profilinden uzak bir adam olan Bayrou, eskilerde kalmış bir siyasi kariyere sahip. 25 yıl Pyrénées-Atlantiques meclis üyeliği, 19 yıl milletvekilliği, sekiz yıl meclis başkanlığı, 10 yıl Pau belediye başkanlığı, Balladur ve Alain Juppé dönemlerinde de dört yıl eğitim bakanlığında görev aldı. Bayrou sağcıların hedefinde olan bir siyasetçi. Çünkü üçüncü olduğu 2007 seçimlerinde Nicolas Sarkozy’yi desteklemedi, beş yıl sonraki seçimlerin ikinci turunda destekçilerinden François Hollande’a oy vermelerini isteyerek sağcıların gözünde iyice “solcu” olarak algılandı. Sağcı milletvekilleri Bayrou ile çalışmayı zor bulduklarını söylüyor ve geçmiş kararlarını eleştiriyor.

Bayrou, Macron hükümetinin bağımsız sesi olarak birçok kez farklı düşüncelerini dile getirdi. Bunların iki örneği emeklilik reformu ve Sarı Yelekliler krizinde hükümetin yöntemlerini eleştirerek daha farklı çözümler bulunması gerektiğini savunmuştu. Dogmatik tutumlara karşı olduğu bilinen Bayrou, borçla mücadele, nispi temsil sistemini uygulama, okulları daha korunaklı yerler haline getirme gibi düşüncelere sahip.

Fransa'da hükümet düştü, siyasi kaos kapıdaFransa’da hükümet düştü, siyasi kaos kapıda

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.