Kuran yakma eylemlerinin sonucu: İsveç’te terör tehdidi seviyesi yükseltildi
Çiçeği burnunda NATO üyesi İsveç, Kursk Operasyonu için "Rus Savaş makinesinin içinin boş olduğunu göstermiştir" derken aynı zamanda müttefiklerinin kendilerine olan güvenini sarsmak için Moskova'nın casusluk faaliyetlerini artırdığını açıkladı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş üçüncü yılında devam ederken Kiev güçlerinin Rus topraklarına yönelik operasyonu, işlerin seyrini değiştirdi. Ukrayna, Batı’nın sağladığı silahlarla savaşın üçüncü yılında Rusya’nın Kursk bölgesine girdi. Rusya topraklarının bin kilometrekare derinlerinde devam eden Kursk operasyonu aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana düşman güçlerin Rusya topraklarına ilk kez girmesi açısından da önem taşıyor. Kimlerine göre Ukrayna’nın bu saldırısı, Rusya’nın askeri gücünün abartıldığı kadar olmadığını gösterirken kimlerine göre ise Moskova Donbas hedeflerine sadık kalıyor. Rusya ve Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ana sebeplerinden olan NATO da ile olasılığı değerlendiriyor.
Geçtiğimiz aylarda çetrefilli uğraşların ardından NATO’nun son üyesi olan İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Ukrayna’nın Kursk’u operasyonunun Vladimir Putin’in Rusya’daki liderliğine büyük bir darbe indirdiğini söyledi. İngiltere merkezli Financial Times’a röportaj veren İsveçli Bakan, Kursk’ta süren operasyonunu Rusya’nın öncelik verdiği Donbas’tan çok daha önemli olduğunu söyledi. Billström, Bu, Putin rejimi için yıkıcıdır’ diye ekledi.
Ukrayna, 6 Ağustos’ta Rusya’nın Kursk bölgesine sürpriz bir saldırı düzenledi. Şok saldırı, Rusları hazırlıksız yakaladı ve Ukraynalıların savaş alanında ilk kez önemli kazanımlar elde etmesini sağladı. 12 Ağustos’ta Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Syrskyi, kuvvetlerinin sadece birkaç gün içinde yaklaşık 600 kilometrekarelik Rus toprağını ele geçirdiğini söylemişti. Bunun, 2024 yılı içerisinde Rusya tarafından ele geçirilen Ukrayna topraklarına yakın bir alan olduğuna işaret edilmişti. Ülkesi Mart ayında NATO ittifakına resmen katılan Billström, Ukrayna’nın Kursk’taki başarısının Ruslara psikolojik bir darbe vuracağı kanaatinde. Billström, “Bu Rus halkına ve dünyaya Rus savaş makinesinin içinin boş olduğunu gösterir” dedi.
ABD Rusya’da rejim değişikliği çağrısı yapmaktan kaçınırken, Billström ülkesinin Putin’in Rusya üzerindeki egemenliğinin sona erdiğini görmeyi umduğunu da söylüyor.
Çiçeği burnunda NATO üyesi İsveç’ten bir yandan “Rusya’daki rejimin değişmesi gerektiği” yönünde açıklamalar gelirken bir yandan da sabotaj endişesi yükseliyor. İsveçli yetkililer, savunma sanayinin giderek daha fazla hedef alındığını söylerken, özellikle silah tesislerine yönelik Rus sabotajı riskinin arttığı uyarısında bulundu. İsveç’teki güvenlik şirketleri, savunma şirketlerinin tesislerini belgelemek ve haritalandırmak için üzerlerinde insansız hava araçları kullanılması, “daha agresif” casusluk, siber saldırılar gibi sabotaj girişimlerinde artış olduğunu bildirdi.
Avrupa’da son aylarda Rusya’nın karıştığına inanılan bir dizi olay yaşandı; bunlar arasında bir Alman silah üreticisinin CEO’suna suikast planının engellenmesi ve Berlin’de bir savunma üreticisine ait bir metal fabrikasında çıkan yangın da yer alıyor. İsveç güvenlik servisi (Säpo), nüfuz operasyonları ve sabotajlar da dahil olmak üzere “Rusya’nın risk alma eğiliminde artış” olduğunu söyledi.
The Guardian’da yer alan haberde şu ifadeler kullanıldı: “Bir süredir Rusya’nın risk alma eğiliminin arttığına dair işaretler görüyoruz ve bu durum güvenliği tehdit eden faaliyetler için de geçerli.”
Säpo sözcüsü Karl Melin, SVT’ye verdiği demeçte, bu faaliyetlerin etki operasyonlarından sabotajlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını ve Batı’yı ve dolayısıyla İsveç’i hedef aldığını söyledi. İsveç’in Ukrayna’ya verdiği desteğin bir sonucu olarak Säpo, askeri tesisler ve silah fabrikalarını en savunmasız alanlar olarak görüyor.
İsveç’te 250 şirketi temsil eden güvenlik ve savunma sanayi birliği (SOFF) ise “casusluk yoluyla hassas bilgi toplamak için daha agresif istihbarat operasyonları gördüklerini” açıkladı. SOFF Genel Sekreteri Robert Limmergård, daha küçük şirketlerin daha sofistike siber saldırılara maruz kaldığını ve sektörün dezenformasyon kampanyalarıyla hedef alındığını söyledi. Yetkililere göre Rusya tarafından yayılması amaçlanan söz konusu dezenformasyon, altı aydan kısa bir süre önce NATO’ya katılan İskandinav ülkesine olan güveni sarsmak amacı taşıyor.
Ukrayna’nın Kursk operasyonu devam ederken Rusya, Ukrayna ordusunun 6 Ağustos’tan bugüne kadar bölgede “6 bin 600 askerini ve 73 tank, 34 piyade savaş aracı, 62 zırhlı personel taşıyıcı ve432 zırhlı aracını kaybettiğini” açıkladı. Rus askerleri başlangıçta toplu halde Ukraynalılara teslim olurken, Rusya daha sonra işgali bastırmak için daha deneyimli birlikler gönderdi. Geçtiğimiz hafta Ukraynalı bir komutan The Wall Street Journal’a Rusya’nın bölgeye daha iyi donanımlı askerler konuşlandırdığını söylemişti.