Hamburg havalimanında silahlı panik: Uçuşlar durduruldu
Somalili korsanlar Hint Okyanusu'nda Bangladeş bandıralı kargo gemisini kaçırdı, 23 kişilik mürettebatın tamamının rehin tutulduğu bildirildi. Kurtarma prosedürü ve Somali korsanlarının motivasyonunu sizler için derledik.
Uluslararası sular Gazze Savaşı’nın başladığı 7 Ekim’den bu yana Kızıldeniz’deki çatışmalar ve gemi kaçırma olayları nedeniyle giderek daha güvensiz bir hâl alıyor. Bir kaçırma olayı da Hint Okyanusu’nda meydana geldi. Bangladeşli yetkililer, silahlı korsanların Hint Okyanusu’nda Bangladeş bandıralı bir kargo gemisini kaçırdığını ve 23 mürettebatın tamamını rehin aldığını doğruladı.
Mürettebattan ismi öğrenilemeyen bir kişinin olay anında paylaştığı sesli mesajda “Korsanlar iki ay önce kaçırdıkları bir İran balıkçı teknesini kullanarak gemiye saldırdılar” dediği duyuluyor. Mesajda bu denizcinin “Korsanlar bizi tehdit ediyor. Bu sesli mesajı tuvaletten gönderiyorum. 7-8 kişiler. Bizi kamplarına götürmek niyetindeler. Hepsinin silahı var” sözleri yer alıyor.
Bangladeş Denizcilik Bakanlığı Genel Müdürü Tuğamiral Muhammed Maksud Alam “Güvenliklerini sağlamak için gemi mürettebatıyla temas kurmaktan geri duruyoruz. Öncelikli hedefimiz hem geminin hem de mürettebatının güvenli bir şekilde geri dönmesidir” dedi ve ekledi:
“MV Abdullah adlı yük gemisi Mozambik’in Maputo limanından Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Al Hamriyah Limanı’na kömür taşıyordu. Korsanlar geminin kontrolünü ele geçirdi. Mürettebat bize (korsanların) ağır silahları olduğunu bildirdi.”
Bangladeshi ship MV Abdullah has been hijacked by Somalian Pirates. 23 Bangladeshi national is in that ship.
Pirates are getting onboard (1st video), multiple boats loaded with pirates coming toward ship (2nd video)@Aryan_warlord pic.twitter.com/7WixsZuX4Q
— Shakir Imroz (@shakirii14) March 12, 2024
Maksud “Ancak tüm mürettebat güvende ve hükümet mümkün olan tüm diplomatik kanalları kullanarak onları ve gemiyi kurtarmak için çalışıyor” diye ekledi. Yetkili ayrıca geminin Bangladeşli SR Shipping Lines’a ait olduğunu doğruladı.
Genel Müdür “Mürettebatın zarar görmediği konusunda umutluyuz. Korsanlar genellikle gemi mürettebatına zarar vermezler; tek amaçları fidye almaktır” diye ekledi.
Geminin sahibi olan SR Shipping şirketinin yetkilileri ise mürettebatın kendileriyle temasa geçtiğini söyledi.
Geminin sahibi SR Shipping’in CEO’su Meherul Kerim, The Business Standard’a “Gemi saat 13.30 sularında şirketine herkesin güvende olduğunu belirten bir mesaj göndermeyi başardı. Silahlı Somalili korsanlar dün geminin kontrolünü ele geçirerek Somali yakınlarına yönlendirdiler” dedi.
Mürettebatın güvende olduğunu teyit eden Kerim “Tüm mürettebatın sağlık durumu iyi ve güvenli bir şekilde kurtarılmaları için gayretle çalışıyoruz. Daha önce benzer bir durumla karşılaştığımız için bu krizi etkili bir şekilde yönetmek için gerekli deneyime sahibiz” diye ekledi.
CEO ayrıca korsanların henüz fidye için kendileriyle temasa geçmediklerini söyledi.
Hâl böyleyken Denizcilik Bakanlığı yetkilileri, geminin ve gemideki denizcilerin kurtarılmasına yardımcı olmaları için Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla çeşitli uluslararası kuruluşlar ve büyükelçiliklerle temasa geçtiklerini belirtti.
Daha önce de 2010 yılında SR Shipping’e ait bir başka gemi Umman Denizi’nde korsanlar tarafından kaçırılmıştı. Jahan Moni adlı gemiyi kurtarma operasyonuna katılan yetkililer bir geminin kaçırılmasının ardından faillerin tespit edilmesi ve taleplerinin belirlenmesinin genellikle yaklaşık bir hafta sürdüğünü söylüyor.
Bir gemiyi kaçırdıktan sonra korsanlar fidye taleplerini buna göre şekillendirmek için gemi sahibini titizlikle değerlendiriyor. Fidye miktarı genellikle şirketin profiliyle ilişkili oluyor. Küçük şirketler genellikle daha düşük taleplerle karşılaşırken, büyük şirketler daha yüksek fidye talepleriyle karşı karşıya kalıyor.
Fidye taleplerinin karşılanması halinde korsanlar genellikle denizcilere zarar vermiyor. Bununla birlikte, korsanlarla ilk temasın ardından denizcilerin serbest bırakılmasını sağlamak genellikle en az üç ay sürüyor.
SR Shipping’in Genel Müdür Yardımcısı Shahriar Jahan Rahat “Fidyecilerin bir hafta içinde şirketle temas kurmasını bekliyoruz. SR Denizcilik, iletişim kurulduktan sonra gemideki 23 denizcinin güvenliğine ve hızlı bir şekilde kurtarılmasına öncelik verecektir” dedi.
1991 yılında diktatör Mohamed Siad Barre devrildiğinde Doğu Afrika ülkesi Somali anarşi içine düştü. Bu durum Avrupa ve Asya’dan gelen yabancı filoların Somali sularında yasadışı balıkçılık yapmasına, zehirli ve endüstriyel atık boşaltmasına yol açtı.
On yılın sonuna doğru yerel balıkçılar ve milisler Güney Kore, İtalya, İspanya, Tayland ve diğer ülkelerden gelen gemileri uzaklaştırmak ya da yakalamak için “Somali Sahil Güvenlik” ve “Ulusal Gönüllü Sahil Güvenlik” gibi isimlerle gruplar oluşturdular.
Gemileri ele geçirmenin ne kadar kolay olduğunu gören bu gruplar, bu on yıl içinde eski moda korsan çetelerine dönüşerek yöntemlerinde daha sofistike ve menzillerinde daha cesur hâle geldiler.
İlk zamanlarda birkaç silahı olan korsanlar gemilere yaklaşmak için balıkçı teknelerini kullanıyor ve daha sonra gemiye tırmanmaya ya da halat atmaya çalışıyorlardı. Fidyelerden para ve deneyim kazandıkça sürat tekneleri, takip cihazları ve daha güçlü silahlar satın aldılar.
Yemen’deki İran destekli Husilerin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki ticari gemilere füze atması ve insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar düzenlemesi nedeniyle uluslararası nakliye rotaları ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldı.
Afrika Boynuzu bölgesindeki Somali’de artan korsan saldırıları, Kızıldeniz’de Husi isyancılarla zaten bir savaşa kilitlenmiş olan nakliye gemileri, hükümet güçleri ve özel güvenlik için endişeleri arttırıyor.
Reuters tarafından yayınlanan bir rapora göre okyanus taşımacılığı sektörü bu yıla son 25 yılın en yüksek risk derecesiyle girdi.
Bangladeş Deniz Ticareti Subayları Derneği Başkanı Kaptan Anam Chowdhury, Hint Okyanusu bölgesindeki korsan saldırılarının azaldığını söyledi. Bununla birlikte, korsanların faaliyetlerinde bir artış olduğunu kaydeden Chowdury, bunu güvenlik önlemlerinin yoğunlaştırıldığı Kızıldeniz’deki son olaylara bağladı.
Küresel korsanlık dünya ekonomisine her yıl on milyarlarca dolara mâl olmakta.