ABD Türkiye’ye F-16, Yunanistan’a F-35 satıyor
Sisi'nin Türkiye'yi ilk ziyaretinin yankıları sürüyor. The Guardian Libya Merkez Bankası Başkanının Türkiye'ye sığınmasının yeni tesis edilen ilişkilerin "ilk sınavı" olacağını yazdı.
Mısır ve Türkiye arasında Ortadoğu’daki olaylarla ilgili uzun süredir devam eden anlaşmazlığı sona erdirmek için oluşturulan yeni ittifak Libya’da ilk büyük krizle karşı karşıya. Mısır ve Türkiye’nin arası 2011 Arap Baharı sonrasında, özellikle de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın müttefiki olan İslamcı selefi Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirdiği darbe nedeniyle bozulmuştu.
Yaklaşık üç yıldır süren yakınlaşma geçen hafta Sisi’nin Ankara’ya gelerek Erdoğan’la görüşmesi ve iki ülke arasında ticareti beş yıl içinde 15 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen 30’dan fazla mutabakat zaptının imzalanmasıyla doruğa ulaştı. İki ülkeyi bir araya getiren ekonomilerini güçlendirme ihtiyacının yanı sıra Gazze’deki savaşa ilişkin kaygılar oldu.
Ancak analistler iki ülkenin Libya’nın siyasi bölünmüşlüğünün nasıl sona erdirileceği konusunda anlaşmazlığı çözememesi halinde yeni ve daha geniş işbirliği planlarının boşa çıkacağını belirtiyor. The Guardian’dan Patrick Wintour’un yazısına göre geçen çarşamba günü Ankara’daki toplantıda Sisi ve Erdoğan’ın Libya konusunda yeni sayfa açma isteğinin pratikte karşılığı yok gibi.
Libya, Muammer Kaddafi’nin 2011 yılında devrilmesinden bu yana doğu ve batı arasında bölünmüş durumda. Türkiye Halife Hafter’e karşı 2019 yılında ekipman ve birlik göndererek Libya’nın batısındaki rejimi destekledi. Ailesi doğu Libya’da siyasete hakim olan Hafter Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya tarafından destekleniyor. Yani Türkiye ve Mısır, Libya’da farklı pozisyonlanda bulunuyor. Şimdi bu alevi körükleyecek yeni bir kriz var: Libya’nın kaynakları. Krizen fitiliri üç hafta önce Libya Merkez Bankası Başkanı Sadık el-Kebir’in görevden alınması ateşledi. Abdul Hamid Dabaiba başkanlığındaki Trablus merkezli hükümetin destekçilerince görevden alınmasının ardından el-Kebir “hayatından endişe duyduğunu” söyleyerek Türkiye’ye geldi.
Libya’nın Türkiye’nin Mısır’la gelecekteki ilişkileri açısından taşıdığı önemin bir işareti olarak MİT Müsteşarı İbrahim Kalın Erdoğan-Sisi zirvesinin hemen ardından Trablus’a uçtu. Wintour, Kalın’ın bu ziyarette Debaiba’yı Kebir’in geçici olarak göreve dönmesine izin vermesini ya da bankanın başına bir uzlaşı kurulu atamasına ikna etmeye çalıştığını ifade etti.
Gazeteci ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika siyaseti uzmanı Alia Brahimi’nin Libya’daki anlaşmazlıkların ekonomik kaynaklar üstünden elit aileler arasında olduğunu belirttiğini söyleyen Wintour bunun Türkiye için denklemi değiştirdiğini ifade ediyor. Ayrıca ülkenin doğusundaki Türk ve Libyalı işletmeler arasında artan finansal ortaklığa, örneğin Bingazi’de dünyanın en büyük çelik ve demir üretim tesisinin inşasına dikkat çeken yazar Türkiye’nin Libya’daki manevralarının öngörülemeyeceğini de söyledi.
BM ve Batılı büyükelçiler sorunun merkez bankası başkanının geçici olarak göreve iadesini de içerecek şekilde uzlaşı yoluyla çözülmesi çağrısı yaptı. The Guardian’a konuşan bir gözlemci “Uluslararası toplum Libya konusunda tam bir kriz moduna geri döndü. Göç ve istikrarsızlık açısından Libya’nın etkileri önemli. Ancak ülkedeki bölünmeleri çözecek uzun vadeli bir plan hala yok ve sorun şu ki elit kesimin yozlaşmış mali çıkarları yıllardır Libya’nın içini boşaltmış durumda.”
Libya Merkez Bankası Başkanı Sadık el-Kebir silahlı milislerin tehditleri nedeniyle eylül başında ülkeden kaçtığını açıklamıştı. Trablus merkezli Başkanlık Konseyi de yeni bir yönetim kurulu atarken ülkedeki bankacılık işlemleri askıya alınmıştı. Kebir Financial Times gazetesine kendisi ve diğer üst düzey banka çalışanlarının silahlı milislerin tehditleri nedeniyle ülkeden kaçmak zorunda kaldığını söylemişti.
Libya’nın petrol gelirlerini kontrol eden merkez bankası 2011’de Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana çatışmalarla bölünmüş ülkenin son siyasi krizinin odağında yer alıyor. Ülke şu anda doğu ve batıda iki rakip yönetim arasında bölünmüş durumda.