İsrailli rehinelerin öldürülmesi Netanyahu’yu köşeye sıkıştırıyor
İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah'ta altı rehinenin cansız bedenine ulaşmasından sonra ülkede ateşkes için genel grev başladı. Ancak ülke savaş isteyenlerle barış isteyenler arasında bölündü. Peki grevin ekonomiye etkisi ne olacak?
İsrail’de cumartesi günü rehine kurtarma operasyonu sırasında Gazze’nin güneyindeki Refah’ta tünellerde altı rehinenin cesedinin bulunmasının ardından Rehine Aileleri Forumu Netanyahu hükümetini suçladı. “Netanyahu rehineleri terk etti. Bu artık bir gerçek. Yarından itibaren İsrail sarsılacak. Halkı hazırlıklı olmaya çağırıyoruz. İsrail’i durma noktasına getireceğiz. Terk edilmişliğimiz yetti de arttı” açıklamasının ardından ülkenin en büyük işçi sendikası Histadrut “Tüm İsrail ekonomi duracak” diyerek ülke genelinde grev başlattı. Bu bağlamda devlet kurumları, belediyeler, üniversiteler, hastaneler ve okullarda işlerin aksaması bekleniyordu. Tel Aviv’in uluslararası havaalanında da uçuşlar durduruldu.
Greve katılanları öfkelendiren Netanyahu hükümetinin rehineleri kurtarabilecek bir anlaşmayı kabul etmemesi ve rehinelerin ölüme terk edildiğini düşünmeleriydi. Onları bu düşünceye iten şey de bugüne kadar Hamas’ın yeşil ışık yaktığı şartlara İsrail’in Gazze’yi çok daha ağır bir şekilde vurarak karşılık vermesiydi. Bunun sonucunda yapılan grev ilanıyla okullar, devlet daireleri, toplu taşımalar, bankalar ve Ben Gurion Havaalanı etkilendi. Ülkenin dört bir yanında daha küçük çaplı protestolar da yapıldı.
Tel Aviv’deki protestolarda birçok kişi geçen yılki hükümet karşıtı protestolarda taşıdıkları “Vatanımızda özgürüz” yazılı İsrail bayraklarını dalgalandırdı. O hükümet karşıtı protestolarda olduğu gibi bu protestolara da İsrail’in teknoloji sektörü destek verdi. Bu teknoloji şirketleri arasında Wix, Monday, Lemonade ve Fiverr gibi onlarca büyük firma vardı. Alışveriş merkezleri ve oteller de grevlere desteğini gösterdi.
Histadrut’un Başkanı Arnon Bar-David dünkü basın açıklamasında “Aşağı doğru giden bir sarmalın içindeyiz ve ceset torbalarıyla karşılaşmaya devam ediyoruz. Sadece bir grev yönetimi sarsabilir” dedi. Şu anda Gazze’de 101 rehinenin olduğu biliniyor. Bunlardan 35’inin ölü olduğuna inanılıyor.
Ancak bazı belediyeler protestolara destek vermekten kaçındı. Bu da İsraillilerin savaş konusunda nasıl bir bölünme yaşadığının göstergesi. Anketler İsraillilerin çoğunun rehine anlaşmasını istediğini gösterse de Hamas’a karşı verilen savaşın sonlanması anlamına gelecekse müzakere masasına oturulmaması gerektiğini düşünen, savaş yanlısı çok sayıda sağcı İsrailli de var. Bu aşırı sağcılardan bazıları da İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’nun hükümeti içinde. Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich olası bir ateşkes anlaşmasında koalisyondaki desteklerini çekeceklerini söyledi. Böyle bir durumda Netanyahu parlamentodaki çoğunluğunu kaybedecek ve ülke erken genel seçime gitmek zorunda kalacak. 7 Ekim saldırılarının ardından yönetimde yaşanan sıkıntılar ve aylardır devam eden protestolar ortadayken Netanyahu da yeniden başbakan seçileceğine iyimser yaklaşamıyor.
Bu da ülke içinde ateşkes isteyenlerle savaş isteyenler arasında yeni bir bölünmenin işareti. Smotrich bu bölünmeyi, sendika başkanı Bar-David’i “Hamas lideri Yahya Sinvar’ın hayalini gerçekleştirmek”le suçlayarak gösterdi. Öte yandan ana muhalefet lideri Yair Lapid de Tel Aviv’deki protestolara destek vererek Rehinelerin bir an önce evlerine dönmesi için bugün sokakları işgal eden binlerce İsraill vatanseverle birlikteydim” diye yazdı.
עם אלפי פטריוטים ישראלים שיצאו היום לרחובות בזעקה להשבת החטופים הביתה. עכשיו pic.twitter.com/YTQgB4bphR
— יאיר לפיד – Yair Lapid (@yairlapid) September 2, 2024
Tel Aviv’de Bat Yam’da bulunan işçi mahkemelerinden biri genel grevlerin yerel saate göre öğle iki buçuk gibi bitmesini istedi. Oysa Histadrut grevin altıda sonlanacağını duyurmuştu. Yine de sendika mahkemenin kararına uyacağını açıkladı
On binlerce İsraillinin yürüyüşü pazar gecesi başladı. Bulunan altı rehineden dördü aynı gün toprağa verildi. Ölüsü bulunan Amerikalı rehine Hersh Goldberg-Polin’in cenazesi ise bugün büyük kalabalıkların katılımıyla gömüldü. Bu arada rehinelerin nasıl öldüğü de tartışma konusu. İsrail ordusu altı kişinin İsrail güçleri tarafından bulunmadan 48-72 saat önce vurularak öldürüldüğünü iddia ederken, Hamas sözcüleri rehinelerin hava saldırılarında hayatını kaybettiğini söyledi. Geçen haftaki ilk kurtarma operasyonunda Hamas savaşçıları kaçarken Bedevi İsrail vatandaşı 52 yaşındaki Kaid Farhan El Kadı’yı canlı bir şekilde bırakmıştı.
Refah tünelinde bulunan rehinelerden Carmel Gat’ın kuzeni Gil Dickmann ateşkesi “imkansız kıldığı” için kınayarak “Bu şekilde sonlandığına inanamıyoruz. Hamas’ın bir noktada anlaşmaya yeşil ışık yaktığını ve İsrail’in anlaşmaya durup durup yeni şartlar eklediğini biliyoruz. Rehineleri öldüren de bu oldu” dedi.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı Esteban Klor’a göre bu genel grevin ülke ekonomi üstünde büyük bir etkisi olması beklenmiyor. Greve katılımın sınırlı olduğunu CNN International’a anlatan Klor, Kudüs’teki bazı restoran ve marketlerin açık kaldığını anlattı. Grevin etkisini artıracak şey ise süresinin uzaması. Ayrıca Klor’a göre yatırımcılar grevin Gazze’deki savaşı sonlandıracağını düşünürse bunun piyasalara yansıması da olumlu olabilir. Tam da Klor’un dediği gibi oldu. İsrail borsası bugün yükselişte. Tel Aviv Borsası’ndaki en değerli 125 şirketi içeren Tel Aviv 125 Endeksi, gün ortası alım satımda yüzde 0,5 değer kazandı.
Savaş hali İsrail’in ekonomisini olumsuz yönde etkiledi. Bunun bir sonucu olarak hükümet 2025 yılı bütçesini açıklamayı reddetti. Klor “Hükümet harcamaları kısarak ve vergileri artırarak bütçe açığı sorunuyla yüzleşmekten kaçıyor. Savaşı sadece borçlanarak sürdüremezler” diyor. Geçen ay Fitch de savaşla ilgili endişelerini gerekçe göstererek İsrail’in kredi notunu düşürdü. Daha önce S&P ve Moody’s kredit notunu düşürmüştü. Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun bu adımı atması, İsrail’in borç almasını daha zorlu ve maliyetli hale getirebilir.
Ülkesinde kendisine karşı protestolar dalga dalga yayılırken İsrail’in Kanal 12 televizyonuna göre Netanyahu, kabine toplantısında, İsrail ordusunun işgal ettiği Gazze-Mısır sınır hattındaki Philadelphi Koridoru’na değindi.
“Philadelphi Koridoru’ndan ne 42 gün sonra ne de 42 yıl sonra çekileceğiz” diyen Netanyahu, Philadelphi Koridoru’nun İsrail’in güvenliği için önemli olduğunu bu nedenle de orada kalıcı olmaları gerektiğini iddia etti.
Filistinli gruplarla esir takası anlaşmasına varılması için hükümetin üzerinde baskı kurmak amacıyla organize edilen genel greve tepki gösteren Netanyahu, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği bu grevin Hamas’a yaradığını öne sürdü.
Netanyahu’nun “42 gün” ifadesiyle İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı müzakerelerde gündeme gelen “ateşkes anlaşmasının 42 günlük ilk aşamasına” işaret ettiği belirtiliyor.
Netanyahu’nun bu sözlerine Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’den yanıt gecikmedi. Ebu Ubeyde Telegram’da yayımlanan açıklamasında, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde İsrailli 6 esirin öldürülmesinden Netanyahu ile İsrail ordusunu sorumlu tuttu.
Netanyahu ile ordusunu esir takası anlaşmasını kendi çıkarları için engellemekle suçlayan Ebu Ubeyde, İsrail ordusunun hava saldırılarıyla esirlerden onlarcasını kasten öldürdüğünü savundu ve şöyle konuştu:
“Netanyahu’nun anlaşma yapma yerine askeri baskılarla esirleri kurtarma ısrarı onların ailelerine tabutlarda döneceği anlamına geliyor. Seçenek ya ölüm ya da hayat olacak. Esirleri korumakla görevli kişilere yeni talimatlar verildi. Bu talimatlar da ordunun kendilerine yaklaşması durumunda ne yapacaklarıyla ilgili. Nusayrat’taki olaydan beri bu böyle.”