ŞİÖ zirvesinde Astana Bildirisi kabul edildi: Çok kutuplu dünya düzeni sözü

24. ŞİÖ Devlet Başkanları Zirvesi'nde Astana Bildirisi kabul edildi. Bildiride çok kutuplu bir dünya düzeni vurgusu vardı. Çin lideri Şi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da önemli açıklamalarda bulundu.

Dünya 5 Temmuz 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı
Fotoğraf: AA

Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleştirilen 24. Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi 16 ülkenin liderlerinin katılımıyla sona erdi. Kazakistan’ın dönem başkanlığında düzenlenen ve Astana’daki Bağımsızlık Sarayı’nda gerçekleşen zirvede Astana Bildirisi kabul edildi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirvenin genişletilmiş oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, İran geçici Cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagin Khurelsukh, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Birleşik Arap Emirlikleri Yüksek Konseyi Üyesi ve Resulhayme Emiri Suud bin Sakar el-Kasimi, Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres katıldı.

Liderlerin imza attığı bildiride ŞİÖ üyesi ülkelerin küresel barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesinin yanı sıra demokratik, adil, siyasi ve ekonomik alanlarda yeni bir uluslararası düzen inşa etme konusunda mutabık kaldıkları vurgulandı.

Ayrıca ŞİÖ üyelerinin bağımsız ve demokratik olarak kendi siyasi ve sosyoekonomik kalkınma yollarını seçme haklarına saygı gösterilmesi gerektiği ifade edildi. Bildiride devletlerin toprak bütünlüğüne, içişlerine karışmama ilkesine ve güç kullanma tehdidinde bulunmamanın uluslararası ilişkilerin sürdürülebilir gelişimi için temel olduğu belirtildi.

ŞİÖ üyesi ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların diyalog ve istişare yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesine bağlı kalacaklarını belirten bildiride, örgüt üyelerinin, daha temsili, demokratik, adil ve çok kutuplu bir dünya düzeni oluşturma taahhütlerini yeniden teyit ettikleri ifade edildi. Çok kutuplu dünyanın önde gelen organizasyonlarından biri olarak ŞİÖ’nün potansiyelini ve uluslararası etkisini artırmaya hazır oldukları konusunda üye ülkeler arasında mutabakat sağlandığı bildiride şu değerlendirmelere yer verildi:

“Üye ülkeler, ŞİÖ içindeki etkileşimin Avrasya’da eşit ve bölünmez güvenlik mimarisinin oluşmasına temel oluşturabileceğini vurguladı. Kendi topraklarında devlet egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı faaliyetlerin engellenmesi gerektiğini kabul ediyor.”

Belarus’un ŞİÖ’ye tam üye olarak katılımının “tarihi” bir nitelik taşıdığı ve örgütün dönem başkanlığının Çin’e geçtiği de bildiride yer aldı.

Zirvede imzalanan 25 belge arasında “ŞİÖ’nün 2035 yılına kadar Kalkınma Stratejisi” ve “ŞİÖ 2030 yılına kadar Enerji İşbirliğini Geliştirme Stratejisi” gibi önemli belgeler de bulunuyor.

Şi’den ‘dış müdahalelere direnme’ çağrısı

Devlet Başkanları Zirvesi’nde konuşma yapan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ŞİÖ üyelerinin “Soğuk Savaş zihniyetinden doğan tehditler, riskler ve zorluklarla karşı karşıya olduğunu” belirtti. Şi, “Birlikteliğimizi güçlendirerek dış müdahalelere birlikte karşı koymalıyız” dedi.

Çin lideri ayrıca örgüt üyelerinin birbirlerine destek olmasının ve aralarındaki farklılıkları “barış ve uyum ruhu içinde” çözmesinin, ortak güvenlik ve kalkınma hakkını dayanışma içinde savunmasının önemine vurgu yaptı.

Erdoğan: Tüm insanlığı kucaklayan bir sistem için çalışıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirvede konuşma yapan liderlerden biriydi. Erdoğan, zirvenin “Sürdürülebilir Barış ve Kalkınma Arayışında Çok Taraflı Diyaloğun Güçlendirilmesi” temasının oldukça yerinde olduğunu vurguladı:

“Uluslararası kuralların temelinin sarsıldığı bir dönemden geçiyoruz. Terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç, iklim değişikliği, enerji ve gıda güvenliği ile tedarik zincirlerindeki kesintiler gibi zorluklar, yaşanan jeopolitik sarsıntıların etkisini artırıyor. En son ve acı örnek, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanıyor.”

Gazze’deki saldırılarda yaklaşık 40 bin masum insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan “Yaklaşık 90 bin Filistinli yaralandı, 16 binden fazla masum çocuk enkaz altında can verdi. Bu durum, meşruiyetini kaybetmiş uluslararası sistemin bir sonucudur. Bu yıkımı durdurmak için İsrail’in durdurulması ve kalıcı bir ateşkesi kabul etmeye zorlanması gerekiyor. Bunun için de İsrail üzerindeki baskının arttırılması şart” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, mevcut uluslararası düzenin zaaflarına dikkat çekerek “Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu, küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizlikleri azaltan, barış, güvenlik, istikrar ve refah sağlayan etkili bir uluslararası sistem için çalışıyoruz. Hedefimiz, insani değerleri merkezine alan girişimci diplomasi ile bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı oluşturmak” dedi.

Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki deneyimlerinin, uluslararası işbirliğinin önemini gösterdiğini vurgulayan Erdoğan “Bu bağlamda Şanghay İşbirliği Örgütü ile diyaloğumuzu güçlendirmeye hazırız. Bölgesel çatışmalar, siyasi istikrarsızlıklar ve yoksulluk tarafından tetiklenen uluslararası göç hareketleri de temel zorluklardan biri haline geldi” diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye’nin geçici koruma altındaki Suriyeliler de dahil olmak üzere yaklaşık 4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yaptığını belirterek “Uluslararası toplumun da sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. İnsani yardımlar, bu sorunlarla mücadelede temel araçlardan biridir. Gazze’ye gönderilen yardımların üçte birini Türkiye olarak biz üstlendik” dedi.

Türkiye’nin uluslararası toplumun sağduyulu, sorun çözücü ve ilkeli bir üyesi olarak küresel sınamalarla mücadelede önemli bir rol oynadığını belirten Erdoğan “Yeniden Asya girişimimizle, Asya ile ilişkilerimizi her alanda karşılıklı yarar ve ortak öncelikler temelinde güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda, Şanghay İşbirliği Örgütü ile ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye’nin 2013’ten bu yana Şanghay İşbirliği Örgütü ile diyalog ortağı statüsüne sahip olduğunu ve bu sayede Asya ile önemli bir diyalog kanalı oluşturduğunu belirtti. “2017’de, Enerji Kulübü Üst Düzey Grubu’nun dönem başkanlığını üstlendik. Üye olmayan bir devletin böyle bir görevi üstlenmesi örgüt için bir ilkti ve bu, ilişkilerimizin ne kadar geliştiğini gösteriyor. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Asya’da çok taraflılık hedefine katkı sağlamaya, güvenlik, enerji ve bağlantısallık başta olmak üzere birçok alanda iş birliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Şanghay İşbirliği Örgütü

“ŞİÖ +” formatında gerçekleştirilecek ŞİÖ Devlet Başkanları Konseyi 24. Zirvesi’ne 16 ülkenin devlet ve hükümet başkanları katılacak. / Görsel: AA

Şanghay İşbirliği Örgütü

ŞİÖ, başlangıçta 1996 yılında sınır güvenliği ve ekonomik işbirliği amacıyla Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kuruldu. O dönemde “Şanghay Beşlisi” olarak bilinen bu ittifaka, 2001 yılında Özbekistan da katıldı.

2017’de Astana’da gerçekleştirilen zirvede Hindistan ve Pakistan’ın katılımıyla üye sayısı 7’ye çıkarken, 2021’de Duşanbe Zirvesi’nde İran’ın katılmasıyla bu sayı 8’e yükseldi.

Bu yılki zirvede Belarus’un katılımının onaylanmasıyla üye sayısı 9’a ulaşacak. Örgüt, Türkiye’nin de dahil olduğu 14 ülkeyle diyalog ortaklığına sahip.

Değişen küresel denge

Çin ve Rusya’nın öncülüğündeki ŞİÖ, Ukrayna Savaşı ve Çin ile ABD arasındaki jeopolitik mücadelenin şekillendirdiği yeni dünya düzeninde önem kazanıyor.

Rusya, Ukrayna Savaşı nedeniyle Batı ile yaşadığı gerilimde Asya’da güvenlik desteğine ihtiyaç duyarken, Çin, ABD ile Hint-Pasifik bölgesinde artan rekabetine karşı Avrasya’daki işbirliğini hayati olarak görüyor.

Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasının ardından kurulan ve Avrasya’da siyasi, ekonomik ve güvenlik işbirliğini artırmayı amaçlayan ŞİÖ, zamanla işbirliği alanlarını çeşitlendirerek genişleyen bir ortaklık yapısına dönüştü.

Örgüte üye ülkeler Avrasya kıtasının yaklaşık yüzde 60’ını kapsarken, dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve küresel gayrisafi hasılanın yüzde 30’unu temsil etmekte.

Erdoğan Şi ile görüştü, İsrail için çağrı yaptı: Baskıyı artırınErdoğan Şi ile görüştü, İsrail için çağrı yaptı: Baskıyı artırın

Erdoğan ve Putin aylar sonra yan yana, konu SuriyeErdoğan ve Putin aylar sonra yan yana, konu Suriye

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.