Efeler puanı aldı, galibiyeti kaçırdı
Kayseri'deki olayların ardından Suriye'de başlayan Türkiye karşıtı gösterilerde en az dört kişi öldü. Olayların büyümesiyle Türkiye, Suriye'ye açılan sınır kapılarını kapattı. OIayların Suriye ile normalleşme sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu.
Suriyeli muhalif bir kaynak ve bölge sakinlerine göre Türkiye salı günü kuzeybatı Suriye’ye giden ana sınır geçişlerini kapattı. Karar Türk birliklerinin Suriyeliler tarafından ateş altına alınması sonrasında alındı. Suriyeliler Türkiye’deki yurttaşlarının şiddet görmesine öfkeliydi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya pazar gecesi başlayan huzursuzluk nedeniyle Türkiye’de polisin Suriyelilere saldırılara karışan 474 kişiyi gözaltına aldığını açıkladı. Kayseri’de sosyal medyada yayılan Suriyeli bir erkeğin bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiaları üzerine Suriyelilere ait mülk ve araçlar tahrip edildi ve ateşe verilmişti. Yerlikaya olayın araştırıldığını söyledi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) şiddetin Hatay, Gaziantep, Konya, Bursa ve İstanbul’un bir ilçesine yayıldığını belirtti. Sosyal medyada bazı Suriyelilerin yaralandığına ilişkin haberler yer aldı.
İçinde çok sayıda radikal İslamcı militanın da olduğu düşünülen öfkeli Suriyeliler Türkiye’nin binlerce asker bulundurduğu kuzeybatı Suriye’de birçok kasabada sokağa çıktı. Bir sınır yetkilisi pazartesi geç saatlerde Türkiye’nin Bab el Hawa, Bab el Salam ve diğer küçük geçiş noktalarını bir sonraki duyuruya kadar kapattığını söyledi.
Afrin’de silahlı protestocularla Türk askerleri arasında çıkan çatışmalarda en az dört kişi öldü. Diğer yerlerde ise siviller Türk konvoylarına taş atıp bazı bürolarda Türk bayraklarını yırttı.
Türk yetkililer Suriye’deki huzursuzluğu “provokasyon” olarak tanımlarken Dışişleri Bakanlığı “Kayseri’deki olayları sınırlarımızın ötesindeki provokasyonlar için kullanmak yanlıştır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “kaos planının” terör örgütleriyle bağlantılı gruplar tarafından düzenlendiğini belirterek “Bu oyunlara kimin oynadığını biliyoruz. Ne biz ne de Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz” dedi.
Erdoğan Türkiye’nin son on yılda güvenli bölgeler oluşturmak için çalıştığı kuzey Suriye’ye 670 binden fazla insanın geri döndüğünü söyledi. Resmi rakamlara göre üç milyonu aşkın Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin mülteci sorununu insani ve ahlaki olarak çözeceğini belirtti. Erdoğan, Esad ile yapılacak bir görüşmenin ikili ilişkilerin onarılmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.
Bu büyük göç dalgası Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve politik dinamiklerini etkiledi. Suriyeli mülteciler, güvenlik, eğitim, sağlık ve iş gibi temel hizmetlere erişim konusunda zorluklarla karşı karşıya kalırken Türkiye de mülteci krizini yönetmek için yoğun çaba sarf ediyor.
Suriyeli göçmenlerin Türkiye’deki varlığı ekonomik ve sosyal zorluklar da getiriyor. İşsizlik oranları artarken düşük ücretli işlerde çalışan Suriyeliler yerel işgücü piyasasında rekabeti artırıyor. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde de zorluklar var. Özellikle çocukların eğitimi ve dil bariyeri entegrasyon sürecinde önemli engeller oluşturuyor.
Türkiye mülteci krizini yönetmek için uluslararası toplumdan da destek alıyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar Türkiye’ye mali ve lojistik destek sağlıyor. Bununla birlikte Türkiye mülteci krizinin küresel bir sorun olduğuna dikkat çekerek daha fazla uluslararası işbirliği çağrısında bulunuyor.
Böyle bir atmosferde Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen Erdoğan’ın bu görüşmede de gündeminde Suriye vardı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın açıklamasına göre Erdoğan Türkiye’nin sınırlarının hemen ötesinde bir “teröristan kurdurmamakta kararlı olduğunun” altını çizdi. Erdoğan başta Suriye İç Savaşı olmak üzere terör örgütleri için elverişli alan oluşturan istikrarsızlıkların sonlandırılması için somut adımlar atılmasının önemini ortaya koydu. Erdoğan Türkiye’nin çözüm için işbirliğine hazır olduğunu kaydetti.
Türkiye 2011’de başlayan Suriye İç Savaşı’nın ardından Esad’ı devirmek isteyen isyancılara destek vererek Suriye ile bağlarını koparmıştı.