Taliban, 'ulusal güvenliği' gerekçe göstererek Afganistan genelinde gözetim ağı oluşturmayı planlıyor. Bunun için nasıl bir yol izlenebileceği konusunda ABD ve Türkiye'nin yaptığı planlar göz önünde bulunduruluyor. Hak örgütleri ve rejim karşıtları ise bunun kendilerini hedef alacağından korkuyor.
Taliban, Afganistan’da geniş çaplı bir kamera gözetim ağı oluşturmayı planladığını bildirdi. Açıklanana göre bu gözetim ağı, ABD’nin 2021’de çekilmeden önce hazırladığı bir planın yeniden düzenlenmiş bir versiyonu olabilir.
Dünyanın meşru olarak tanımadığı Taliban’ın İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdülmaden Gani, İngiliz haber ajansı Reuters’a güvenliği yeniden tesis etmek ve terör örgütü IŞİD’in sıklaştırdığı saldırılara karşı önlem almak için Çinli telekomünikasyon ekipmanı üretme şirketi Huawei ile potansiyel işbirliği meselesinin görüşüldüğünü söyledi.
Görüşmelerde özellikle IŞİD gibi uluslararası arenada birçok ülkenin başına bela olan terör örgütlerinin saldırılarının önüne nasıl geçilebileceği tartışıldığı belirtiliyor. Ancak bazı analistler nakit sıkıntısı çeken Taliban’ın böyle bir programı nasıl finanse edebileceğini sorguluyor. İnsan hakları grupları ise herhangi bir kaynağın protestoculara baskı uygulamak için kullanılabileceğinden endişeleniyor.
Gani, Kabil ve diğer yerlerdeki ‘önemli noktalara’ odaklanmayı kapsayacak kamera uygulamasının, tam teşekküllü olarak uygulanmasının dört yıl süreceği yeni bir güvenlik stratejisinin parçası olduğunu söyledi. Abdülmaden aynı zamanda, “Şu anda güvenlik uzmanlarının hazırladığı Kabil güvenlik haritası üzerinde çalışıyoruz. Elimizde halihazırda iki harita var, birini ABD önceki hükümet için hazırlamıştı, ikincisi ise Türkiye tarafından yapıldı” dedi. Sözcü Türkiye’nin planının ne zaman yapıldığına dair ayrıntı vermedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Matthew Miller, Washington’ın Taliban ile ‘işbirliği’ yapmadığını belirterek, ‘Taliban’a teröristlere sığınak sağlamamalarının kendi sorumlulukları olduğunu açıkça belirttiklerini’ söyledi. Türk yetkililer ise Reuters’ın yorum talebine yanıt vermedi.
Gani Taliban’ın ağustos ayında Huawei ile ‘sıradan bir sohbet’ gerçekleştirse de herhangi bir sözleşme imzalanmadığını söylese de Bloomberg, ağustostaki görüşmede yazılı olmasa bile ‘sözlü anlaşmaya’ varıldığını görüşmelere aşina bir kaynağa dayandırdığı haberinde yer verdi.
Huawei, görüşmelerde ‘herhangi bir plandan bahsedilmediğini’ söylerken, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, taraflar arasındaki görüşmelerden haberdar olmadığını iddia etti. Bununla birlikte sözcü, “Çin daima Afganistan’daki barış ve yeniden inşa sürecini destekledi. Dolayısıyla Çinli işletmelerin pratik işbirliğini de destekliyoruz” dedi.
Taliban’a göre Kabil ve diğer kentlerde toplamda 62 binden fazla güvenlik kamerası var. Eski hükümete göreyse Kabil’in kamera sistemindeki son büyük güncelleme 2008 yılında yapıldı.
Deniz Analizleri Merkezi’nde Afganistan uzmanı olan Jonathan Schroden, bir gözetleme sisteminin, ‘IŞİD gibi örgütlerin hükümete saldırmasını engellemeye çalışan Taliban için faydalı olacağını’ söylese de hak savunucuları ve rejim karşıtları, artan gözetimin sivil toplum üyelerini ve protestocuları hedef alabileceğinden korkuyor.
Taliban çok fazla veri sağlamasa da Gazetecileri Koruma Komitesi, hükümetin değişmesinden beri en az 64 gazetecinin gözaltına alındığını söylüyor. Uluslararası Af Örgütü’nden Matt Mahmudi, Taliban’ın ‘ulusal güvenlik’ kisvesi altında küresel gözetim sistemi kurmasının ‘temel hakları ihlal eden acımasız politikalarını sürdürebilmesi için model oluşturduğunu’ söyledi.