Şi’nin satrançta Biden’a karşı son hamlesi: Vietnam
ABD'nin eski Başkanı Donald Trump'ın tarihi "sus payı" duruşması başladı. Bu duruşmayı tarihi yapan şey Trump'ın kasımdaki seçimlere "hükümlü başkan adayı" olarak girme ihtimali.
ABD’nin eski Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’a dönmek amacıyla mevcut Başkan Joe Biden ile kasım ayında karşı karşıya gelecek. Ancak Trump’ın yapılacaklar listesinde sadece kararsızları kendi tarafına çekmek değil yargılandığı davalar da var ve bugün ceza davasından yargılanan ilk eski ABD başkanı olarak gerçekten tarihe geçiyor. Sadece bu da değil; Trump olur da ceza alırsa kasım ayında Biden karşısında hüküm giymiş bir başkan adayı görebilir. Ama önce onu tarihe geçirecek dava neydi, onu hatırlayalım. Malum Trump’ın hakkında ceza istenen üç davası daha var…
2016 yılında seçimlerden kısa süre önce Trump porno yıldızı Stormy Daniels’ı susturmak için 130 bin dolar verdi. Daniels’ın Trump ile cinsel ilişkiye girdiğini kamuoyuna açıklamamasını sağlamaya çalışıyordu. Birine “sus payı” vermek ABD’de yasalara aykırı bir durum değil. Burada esas sorun Trump’ın Daniels’a verdiği parayı seçim kampanyası harcaması olarak göstermesiydi. Trump diğer davalarda olduğu gibi bu davada da hakkındaki suçlamayı reddediyor.
Yani Trump’ın kendisiyle ilgili olumsuz bir bilgiyi seçmenlerinden saklamak için yaptığı harcamayı seçim kampanyası harcaması olarak kayıtlara geçirmişti. Savcılar Trump’ı “vergi kaçırmak”la suçladı. Trump’ın gizli belgeleri saklama ve kongre baskınını kışkırtma gibi davalarının yanında sus payı bir bakıma kişisel, dolayısıyla da siyasi etkisi çok yüksek olmayan bir dava olarak görülüyor. Dolayısıyla ABD basını seçimden önce sonuçlanması gereken dört davadan birini seçecek olsa Trump’ın bu davaya seçeceğini düşünüyor.
Ama bu davayı özel kılan, Trump’ın diğer davalarında yargılanmayı başarıyla geciktirmesine rağmen sus payı davasını erteleyememesi. Bu da eski başkanın seçim öncesi yargılanacağı tek davanın sus payı davası olacağını düşündürtüyor. ABD’de hüküm giymek seçimlere girmeye engel teşkil etmiyor. Hatta Trump hüküm giymiş olsaydı da başkanlığa adaylığını koyabilirdi. Çünkü başkanlık seçimlerinde adaylardan ABD’de doğmuş, en az 14 yıl ABD’de yaşamış ve 35 yaşını doldurmuş olmaları aranıyor. Bu kriterleri sağladıktan sonra adaylığınızın önünde bir engel yok.
Bununla birlikte hüküm giyerse ironik bir şekilde oy kullanamayabilir. Çünkü Trump’ın da seçmen kaydının bulunduğu Florida’da hükümlüler oy kullanma gibi haklarından mahrum bırakılabiliyor. Ancak cezalarını çektikten sonra haklarını geri kazanabiliyorlar. Yani Trump suçlu bulunursa aday olabilecek ama kendisi için oy kullanamayacak.
Bu arada sus payı davası New York’ta E sınıfı suçlar arasında yer alıyor. E sınıfı suçlar en düşük cezaların verildiği suçlardan oluşuyor. Böyle bir suça maksimum dört yıl hapis cezası veriliyor. Ama Trump’ın ille de hapis yatması gerekmiyor; yargıç Trump’ı şartlı tahliye edebilir de.
Varsayalım ki Trump mahkum edilse de halkın Beyaz Saray’a gelmesini istediği kişi oldu. Trump federal davalarda başkan olarak kendisini affedebilir ancak eyalet düzeyinde açılan davalarda başkanın cezayı affetme hakkı yok ve sus payı davası da böyle bir dava. Trump’ın federal davalarında kendisini affetme yetkisi olsa da bunun yetkiyi kötüye kullanma olarak algılanma ihtimali de var. Böyle bir durumda Trump’ın kendini affetmesi Yüksek Mahkeme’ye taşınabilir. Tabii Biden’ın görevi devretmeden önce Trump’ı affetme ihtimali de var ama Biden özellikle de son günlerde mitinglerinde “Biden’a soykırım” diye naralar atan destekçilerine “Haklılar” diyen Trump’ı affeder mi, orası tartışmaya açık.
Bu arada ilginç bir not da düşelim. ABD yasalarına göre eski başkanlar ve eşleri reddetmedikleri müddetçe ömür boyu Gizli Servis koruması altında kalıyor. Diyelim ki Trump suçlu bulunup şartlı tahliyeyle serbest bırakılmadı ve hapse atıldı. CNN International Gizli Servis’e ulaşarak böyle bir durumda Gizli Servis personelinin Trump’ı hapiste de koruyup korumayacağını sormuş. Gizli Servis yorum yapmaktan kaçınmış.
Trump daha duruşmaya çıkmadan davayı, yargıcı ve hukuk sistemini eleştirmeye başladı bile. Örneğin kendisine suçlama yönelten Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg’ı siyasi açıdan önyargılı olmakla suçladı. Sonra Yargıç Juan Merchan’ın kızının Demokratlara çalıştığını söyledi ki bu da ona duruşma hakkında konuşma ve yayın yasağı getirdi. Ama zaten Trump yayın yasaklarına alışık.
Altı hafta ila iki ay arasında sürmesi beklenen dava televizyonda yayınlanmayacak olsa da medya ve Trump destekçilerince yakından takip edilecek. Trump önceki duruşmalarda mahkeme kurallarını sıkça ihlal eden, hakimleri çileden çıkaran inatçı bir sanıktı. Trump mülklerini değerinden fazla gösterdiği için dolandırıcılıktan yargılandığı davada da duruşma salonunu miting alanına çevirmiş, bu yüzden Yargıç Arthur Engoron Trump’a müdahale etmek zorunda kalmıştı.
Trump şimdiye kadar açılan tüm davaları kendisini bezdirerek aday olmaktan caydırma amacı güttüğünü savunmuş, “cadı avına” kurban gittiğini söylemişti. Seçmenleri de şimdiye kadar bu savunmayı kabul etmiş görünüyor. Zira her duruşmadan sonra seçmenleri Trump’a yaptıkları bağışı artırıyor. Ayrıca son zamanlarda Trump da mağdurluk dozajını artırmaya, kendini Güney Afrika’nın apartheid karşıtı kahramanı Nelson Mandela ve yılın başlarında ölen Rus muhalif Aleksey Navalni’ye benzetmeye başladı bile.
Kasıtlı ya da kasıtsız, en az altı hafta sürmesi beklenen sus payı davasının haftada dört gün düzenlenmesi planlanıyor ve Trump’ın bu duruşmalara katılması gerekecek. Trump yargıçtan oğlunun lise mezuniyetine katılabilmek için 17 Mayıs’taki duruşmaya katılmamak için izin istedi ancak bu talep bile yargıç tarafından “İzin verilip verilmeyeceği duruşmanın planlamaya uygun gidip gitmediğine, davanın neresinde olduğumuza bağlı” diye cevap verdi.
Trump vaktini duruşmalarda geçirirken Biden’a miting düzenlemek için bolca vakit kalacak. Şimdi asıl sorun Trump’ın kararsız seçmeni kasımdaki seçimde oy vermeye ikna edip edemeyeceği. Bazı anketler Cumhuriyetçi seçmenlerden bazılarının Trump suçlu bulunursa eski başkana oy verme konusunda tereddüt yaşayabileceğini gösteriyor.
Ancak ABD basını mevcut koşulların olağandışı olduğunu ve Trump’ın suçlu bulunmasının yaratacağı sonucu kestirmekte zorlanıyor. Anketler Biden ve Trump arasındaki yarışın çok başa baş gittiğini gösteriyor. Yani ikisi de henüz arayı açmış sayılmaz.
Zaten öncelikle duruşmada jüri olacak kişiler seçilecek ki bunun en az bir hafta sürmesi bekleniyor. Trump jüri seçimi konusunda cuma günü yaptığı açıklamada “Jüri seçimi büyük ölçüde şanstır. Kimin bulunacağına bağlıdır. Yargılanmam hiç adil değil” demişti. Bugünkü duruşmada 96 jüri adayı yargıcın karşısına çıkarıldı ama yarısından fazlası “adil ve tarafsız olamayacağını” söyledikten sonra elendi.