Genç devlerin boynu yine bükük
Los Angeles'taki'Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Rolü' konferansında, 11 kişilik bir Ermeni öğrenci grubu, hem Türkiye'nin Washington Büyükelçisi'ni hem de Azerbaycan'ın Los Angeles Başkonsolosu'nu protesto etti. Türkiye ve Azerbaycan'ı hedef alan 10 dakikalık eyleme polis müdahale etti.
Los Angeles’ta, Sheindlin Forum’da düzenlenen ve moderatörlüğünü USC Annenberg Kamu Diplomasisi Yüksek Lisans Programı Direktörü Dr. Robert Banks’in yaptığı ‘Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Rolü’ isimli konferansa, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, Azerbaycan’ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov, YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Wilson Center Orta Doğu Programı Başkanı Büyükelçi James Jeffrey, YEE’nin ABD Direktörü Gökhan Coşkun, O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar ve konuşmacılar katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmalarının ardından, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Mercan’ın konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkmasıyla 11 kişilik bir öğrenci grubu protestoya başladı.
Bir protestocu, Azerbaycan’ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov’u hedef alarak sözlü saldırıda bulundu. Türkiye ve Azerbaycan’ı suçlayan grubun 10 dakikalık protestosu, kampüs güvenliği ve polislerin müdahalesiyle sona erdirildi ve grup salondan çıkartıldı.
• Azerbaycan, Türkiye ve organizatörlere yönelik hakaretlerde bulundular
• Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Mercan ve Azerbaycan'ın Los Angeles Başkonsolosu Gurbanov'a sözlü saldırı gerçekleştirdilerABD'nin Los Angeles şehrinde Türkiye konulu konferansı provoke etmeye… pic.twitter.com/HVHscZFu6P
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) September 30, 2023
Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre konferans süresince, dışarıda toplanan protestocu grup gürültü yaparak, programın olağan akışını etkilemeye çalıştı. Konferansın sona ermesinin ardından YEE Başkanı Ateş, Türkiye’nin Los Angeles Din Hizmetleri Ataşesi İsmail Demirezen ve O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar, dışarıda göstericilerin fiziki ve sözlü saldırısına uğradı.
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, Ermeni grubun saldırı girişimine ilişkin “Aslında amaç bizlerin tepki göstermesi ve olayların büyümesi medyaya yansımasıydı. Sükunetimizi koruduk” dedi.
Mercan, konferansın duyurusunun günler öncesinden yapıldığını ve konferansın düzenlendiği üniversitenin de duyurusunu yaptığını belirterek, “Malum gruplar işte ANCA gibi, Ermeni teröristler, aşırı teröristler, gençlik örgütleri bu konferansın yapılmaması için günlerce girişimlerde bulundular. Sosyal medyada sürekli olarak bunları paylaştılar. Hatta bizim üzerimize çarpı işaretleri koydular, fotoğraflarımıza ve üniversite yönetiminin bu konferansı iptal etmesi için ellerinden geleni yaptılar” diye konuştu.
Mercan olayı şöyle anlattı: “Ben kürsüye çıktığım zaman da 11 kişi bunların hepsinin üniversite öğrencisi olduğunu zannediyorum. Ayağa kalktılar. Genç kızlardan bir tanesi, elindeki mobil cihazla herhalde söyleyecekleri sloganları yazmışlar, teker teker o sloganları söylemeye başladı. O söylüyor amigo gibi diğerleri işte bağırıyorlar. O söylüyor, diğerleri bağırıyor. Malum sloganlar malum bilindik sloganlar. Bir polisle öğrenciler arasında biraz temaslar oldu ve öğrencileri çıkarttılar. Bu öğrenciler diğerleri dışarıda bekleyen diğer insanlarla beraber salonun yaklaşık 20-30 metre ilerisinde polis koridoru içinde bağırmalarına devam ettiler. Biz programımızı yaptık”
Mercan, eylemcileri gördüğünde bir baba, bir insan olarak çok üzüldüğünü söyleyerek, tepki vermemelerinin eylemcileri kızdırdığını söyledi: “Zaten bu da onları biraz zannediyorum kızdırdı ve galeyana getirdi. Çünkü aslında amaç bizlerin tepki göstermesi ve konferansın çığırından çıkması, olayların büyümesi ve medyaya yansımasıydı. Gerçekten yani sükunetimiz koruduk, muhafaza ettik. Orada kendi güvenlik personelimiz de vardı zaten. Çok şükür ki bir şey olmadı. Sonra toplantı bitti. Toplantı bittikten sonra polis bize dışarıda göstericilerin devam ettiğini, böyle azgınlıklarına devam ettiğini bizim beklememizi rica ettiler. Böylelikle bizi güvenli şekilde kampüs dışına çıkaracaklarını söylediler. Bu konuda da bizi sürekli olarak bilgilendirdiler” dedi.
Saldırganların ilk hedeflerinin büyükelçi olduğunu belirten Mercan, polisin tedbirler alarak önce kendilerini dışarıya çıkardığını söyledi. Mercan, polis arabasına bindikten sonra göstericilerden birinin arabayı durdurmaya çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:”Hemen bir polis koşa koşa geldi arkadan, güvenlik görevlisi diyelim, koşa koşa geldi, O azgını, gösterici bile değil yani gözlerine baktığınız zaman ben size söyleyeyim, gözlerine baktığınız zaman bunların insan olamayacağını hissediyorsunuz. Bu kadar gözü dönmüş olabilir. Onu ileriye ittirdi. Din İşleri Müşavirimiz’e, zaten kameralarda da görülüyor, arkadan bir saldırı oldu. Onlar ilk önce çıkmışlardı. Arkadan bir saldırı oldu, gömleğinin yırtılması söz konusu oldu. Din İşleri Müşavirimiz’in ifadesi alındı. Daha sonra avukatımız hemen geldi. Bunları da anlatayım ki vatandaşlarımız bilsin. Her türlü hukuki tedbiri alıyoruz. Avukatımız da gerekli bilgileri aldı, videoları aldı kaydetti. Polise de biz videoyu verdik. Din İşleri Müşavirimizi, bir diplomatımız eşliğinde bir hastaneye gönderdik. Hastanede tetkik yapıldı ve sonra müşavirimiz de çıktı. Boynunda ufak bir sıyrık vardı, gömleği yırtılmıştı.”
Mercan, ABD’li yetkililere gerekli şikayetlerin yapıldığını, görsel delillerin sunularak, sonuna kadar olayın takipçisi olacaklarını belirtti.