Amerikan Başkanı Donald Trump, Ürdün Kralı Hüseyin’e telefonda söylemiş, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye de söyleyecekmiş: “Gazze’deki Filistinlileri siz alın, orası yıkım alanı gibi…" Mısır, Trump'ın teklifini reddetti bile.
Amerika Başkanı Donald Trump, Gazze’yi “temizlemek gerektiğini” düşünüyor ve bunun için Ürdün ile Mısır’ın geçici olarak veya daha uzun vadeli biçimde Filistinli mültecileri kabul etmesini istiyor. Bu fikrini cumartesi günü telefonda konuştuğu Ürdün Kralı Hüseyin’e söylemiş, Mısır Cumhurbaşkanı’na da söyleyecekmiş.
Başkan Trump, California ve Nevada eyaletlerine yaptığı geziden dönerken başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilerle sohbet etti.
“Burada 1,5 milyon insandan söz ediyoruz ve biz burada her şeyi temizleyeceğiz” diyen Başkan şöyle devam etti:
“Yüzyıllar boyunca çok ama çok çatışmalar olmuş. Ve bilmiyorum, bir şey yapılmalı. Burası bir yıkım alanı, kelimenin tam anlamıyla her şey yıkılmış ve insanlar ölüyor, ben bazı Arap ülkelerinin müdahil olup başka yerlerde belki insanların bu sefer barış içinde yaşayacağı evler yapılmasını tercih ederim.”
Gazeteciler Başkana bu yerleştirmenin ne kadar zamanlığına olduğunu da sordular, “Geçici de olabilir, uzun dönemli de” cevabını aldılar.
Başkan Trump’ın bu sözleri Amerika’nın Gazze’ye ve Filistin meselesine yönelik politikasını tepeden tırnağa değiştirmesi anlamına geliyor.
Gazze’de savaş başladığından beri gerek Arap ülkeleri ve gerekse Amerika, Gazze’de etnik temizlik yapılmamasını, buradaki insanların Gazze’den sürülmemesini sağlamaya çalıştı. İsrail ise Gazze’yi insansızlaştırma, gerekirse yeniden tamamen işgal etme fikrini hep dile getirdi.
Dönemin Amerikan yönetimi İsrail-Filistin sorununun çözümü için birkaç aşamalı plan da yaptı ve bugün halen yürürlükte olan bir haftalık ateşkesin temelinde de bu plan var.
Plana göre bir süre sonra bir Filistin devleti kurulacak, aralarında Türkiye’nin de olduğu çeşitli ülkeler bu Filistin devletinin “garantörü” olacak, buradan İsrail’e saldırılmamasını garanti edecekler, bunun için Filistin’e asker ve polis sokacaklar.
Bu arada Gazze’nin yeniden inşasına girişilecek vs.
Gazze’den Filistinli mülteci gelmesine en fazla karşı çıkan ülkelerin başında Gazze ile sınır komşusu olan Mısır geliyor. Mısır sadece gelecek 2 milyona yakın insanın kendi istikrarını tehdit edeceği için değil, Gazze’nin terk edilmemesi için de karlı çıkıyor Filistinlilerin gelmesine.
Filistinlileri Ürdün’e gönderme konusu ise öteden beri İsrail sağının ve aşırı sağının savunduğu bir görüş. Onlara göre Filistin’in bir devleti zaten var ve o devletin adı da Ürdün. İsrail aşırı sağı, özellikle Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki bütün Filistinlileri Şeria nehrinin öteki yakasına, Ürdün’e göndermek, o toprakları ilhak etmek istiyor. Batı Şeria’daki “yerleşimci” adı verilen militan aşırı sağcı ve dinci İsrailliler bunu parça parça uzun yıllardır yapıyorlar.
1948 yılında İsrail kurulduğundan veri milyonlarca. Filistinli evlerinden topraklarından edilmiş ve farklı Arap ülkelerine mülteci olarak gönderilmiş durumda ve İsrail-Filistin sorununun göbeğinde onların durumu ve toprakları meselesi yatıyor zaten.
Hamas, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze halkının Ürdün, Mısır ve diğer Arap ülkelerine sürgün edilmesi teklifine tepki gösterdi. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Arap ve İslam ülkeleri başta olmak üzere özellikle Mısır ve Ürdün’den de Trump’ın sürgün teklifini reddetme konusunda kararlı tutumlarını teyit etmeleri istendi.
Mısır, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin topraklarından sürülmesini reddettiğini açıklayarak, bölgenin istikrarına yönelik tehdit konusunda uyardı ve uluslararası topluma iki devletli çözümün fiilen uygulanması çağrısı yaptı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Mısır’ın, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığına, meşru haklarına ve uluslararası hukuk ile uluslararası insani hukuk ilkelerine bağlı kalmasına desteği devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Filistinlilerin her ne şekilde olursa olsun, geçici veya uzun vadeli bir şekilde, topraklarından tehcir edilmesinin, topraklarını terk etmeye zorlanmasının ve topraklarını terk etmeye teşvik edilmesinin kabul edilemeyeceği vurgusu yapılan açıklamada, bunun bölgesel istikrarı ve barış imkanlarını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.
Açıklamada, uluslararası topluma başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak iki devletli çözümü uygulamaya koyma çağrısı yapıldı.