İsrail Sinvar’ın ‘saklandığı yer’i vurdu, Biden İsrail’e silah satmak için yine kongreyi baypas etti
İsrail ile Ürdün arasındaki sınır kapısı Allenby'de Ürdün vatandaşı bir kişi İsrailli üç sınır muhafızını öldürdü. İki ülke arasındaki tüm sınır kapıları kapatılırken İsrail Başbakanı Netanyahu bunu "terör" saldırısı olarak kınadı.
İşgal altındaki Batı Şeria ile Ürdün sınırındaki Allenby sınır kapısında meydana gelen silahlı saldırıda İsrailli üç sınır muhafızı öldü. Ölüm haberini İsrail Acil Durum Hizmetleri duyurdu. Sınır terminalini işleten İsrail Havalimanları İdaresi ölen üç askerin de sınır kapısında çalıştığını söyledi. Mahir Diyab Hüseyin El Cazi adında 39 yaşındaki Ürdün vatandaşı olduğu öğrenildi. Cazi Ürdün’ün güneyindeki Petra’nın doğusundaki Udhruh kasabasında yaşıyordu. Ürdün İçişleri Bakanlığı soruşturma başlatıldığını söyledi.
Sınır kapısının yöneticisi Alex Chen saldırganın Ürdünlü bir şoför olduğunu iddia etti. Sınır kapısı yeni bir duyuruya kadar kapatıldı. Chen “Terörist güvenlik yetkilileri tarafından vurulmadan önce terminalin üç çalışanını yakın mesafeden vurarak öldürdü” dedi. İsrail ordusu da saldırganın oraya kamyonla yaklaştığını, daha sonra kamyondan inerek köprüdeki İsrailli güvenlik güçlerine ateş açtığını söyledi. Daha sonra saldırgan da vurularak öldürüldü. Ordu ayrıca saldırıda kullanılan silahın da fotoğrafını paylaştı. Saldırganın İsrail’in kontrolü altındaki bölgeye silahı nasıl soktuğu henüz bilinmiyor.
Öldürülenler Batı Şeria’daki Ma’ale Efraim yerleşiminde yaşayan 61 yaşındaki Yohanan Shchori, Na’ama yerleşiminden 65 yaşındaki Yuri Birnbaum ve Ariel yerleşiminden Adrian Marcelo Podsmeser’di. Ölenlerin yanı sıra yaralananların da olduğu açıklandı.
İsrail Havalimanları İdaresi saldırının ardından İsrail ve Ürdün arasındaki üç kara geçişinin de kapatıldığını açıkladı. Allenby daha çok Filistinlilere ve yabancılara hizmet veriyordu, İsraillilerin kullanmasına izin verilmiyordu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu saldırıyı kınadı ve “aşağılık terörist” olarak nitelediği saldırganın sınır muhafızları tarafından öldürüldüğünü söyledi. Haftalık kabine toplantısının başında konuşan Netanyahu “İsrail, İran’ın şer ekseninin yönettiği cani bir ideolojiyle kuşatılmış durumda” dedi.
Hamas yetkilisi Sami Ebu Zühri, saldırıyı Gazze’deki savaşa misilleme olarak gördüğünü söyleyerek “Buna benzer daha fazla olayın meydana gelmesini bekliyoruz” dedi.
Çok sayıda Filistinlinin yaşadığı Ürdün 1994 yılında İsrail ile barış anlaşması imzalayan ikinci Arap ülkesi olmuştu. Ancak İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’deki saldırılarını eleştirel bir tavır takınıyor. Yine de ABD’den askeri yardım alan bu Arap ülkesi, şimdiye kadar İsrail’e karşı etkili bir yaptırım uygulamadı. İki ülkenin güvenlik ve ekonomi alanındaki işbirliği sürdüğü gibi, nisan ayında İran’ın ateşlediği 300’den fazla füze ve dronun imha edilmesinde de rol oynadı.
Allenby sınır kapısı daha önce de şiddet olaylarına sahne oldu. Örneğin İsrail askerleri 2014 yılında burada Filistin kökenli Ürdünlü bir yargıcı vurarak komşu ülkelerle arasındaki tansiyonu yükseltmişti. Geçen yıl da Ürdün’deki bir milletvekili bu sınır kapısından Batı Şeria’ya silah kaçırmaya çalışmakla suçlanmıştı.
7 Ekim saldırılarından önce de Batı Şeria’da İsrail baskısı söz konusuydu ama savaştan sonra bu baskı daha da göze sokulur bir şekilde uygulanıyor. Ramallah’taki Filistin Sağlık Bakanlığı, savaştan bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 700 Filistinlinin öldürüldüğünü söylüyor.
Bu saldırı, İsrail ordusunun Batı Şeria’da son yılların en geniş kapsamlı operasyonlarından birini başlattığı bir zamanda geldi. Otoyolları buldozerle yıkan, işgal altındaki bölgeyi hava saldırılarıyla vuran İsrail, cuma günü barışçıl bir gösteri düzenleyen protestoculara ateş açmıştı. O ateşte katledilenlerden biri, ABD vatandaşlığı da olan Türk Ayşenur Ezgi Eygi’ydi. Başından vurularak ağır yaralanan genç kadın, Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırılmış ancak tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti.
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) gönüllüsü insan hakları aktivistiydi. 2003’te İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie de aynı harekete mensuptu.
Dışişleri Bakanlığı yeni açıklamasında Eygi’nin naaşının ailesine teslim edilmesi için gerekli çalışmaların sürdüğünü söyledi. “Merhumenin ABD’de yaşayan aile fertleriyle ve Türkiye’deki akrabalarıyla temas halindeyiz” denen açıklamada otopsi raporunun Kudüs Başkonsolosluğu’na iletilmesinin beklendiği söylendi.
Bu sırada Eygi’nin arkadaşları, cenazesinin bulunduğu Nablus kentindeki Rafidia Hastanesi’nin morguna gitti. Eygi’nin naaşınınFilistin bayrağı ve Filistin direnişinin sembolü haline gelen kefiye ile sarılı olduğu görüldü.