Covid bahane mi? Biden durumunu artık kabulleniyor…
Venezuela pazar günü sandık başında olacak. Maduro'nun karşısındaki kuş sevgisiyle öne çıkan kendi halindeki Gonzalez'in etkisi beklenenden yüksek oldu. Gonzalez ve Maduro arasındaki Venezuela kıta jeopolitiğini nasıl belirleyecek?
Dünyanın en yoğun seçim yılı olacağını 2024 başında yazmıştık. Bu pazarki Venezuela seçimleriyle 2024 yılının 21’inci seçimini de geride bırakacağız. Venezuela’da pazar günü yapılacak başkanlık seçimini bir “oldu bitti” olarak görmek kolaycılık olur. Ülkedeki muhalefet 2013 yılından bu yana Venezuela’yı yöneten ve bunu sürdürmeye niyetli olduğunu açıkça ortaya koyan Nicolas Maduro’ya eskisinden daha güçlü meydan okuyor. Maduro ise seçilmemesi halinde Venezuela’nın “kan banyosu” ile karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapıyor, yani muhalefetin çıkışının farkında ve iç savaş tehditlerini es geçmiyor.
11 yıldır ülkeyi yöneten Maduro hükümeti Venezuela’da tüm kamu kurumlarını kontrol ediyor. Bu da seçimlerin ne denli “demokratik” olacağı konusunda ağır kuşku yaratıyor. 2017’den de bir örnek verelim, o yıl seçim yetkilileri bir valilik yarışını muhalefetin kazandığını söyledi, kısa süre sonra karar hükümetin adayı lehine değiştirildi. Bu seçim öncesinde de benzer endişeler yükselişte. Yerel sivil toplum kuruluşu Laboratorio de Paz’ın yeni bir raporuna göre seçim sürecinin resmen başladığı 4 Temmuz’dan bu yana 70’ten fazla keyfi gözaltı oldu.
Yine de bugünlerde Caracas’ta belirsizlik hakim. Muhalefet, Edmundo González’in adaylığı ile tabanını yeniden canlandırdı. González Venezuela’da ve yurtdışında geniş destek gördü. Maduro hükümetinin son 25 yılın en zorlu seçim dönemini yaşadığı görüşünün yaygınlığının nedeni bu. Maduro yönetimindeki petrol zengini Venezuela yakın tarihte barış zamanında bir ülkede yaşanan en kötü ekonomik çöküşü yaşadı. IMF verilerine göre bir zamanlar Latin Amerika’nın beşinci büyük ekonomisi olan Venezuela bugün küçük, orta büyüklükte bir şehirle aynı büyüme oranına sahip.
Yıllarca süren kronik kıtlıkların ardından Venezuela’da çoğu temel mal yaygın olarak bulunabiliyor ancak çoğu insanın satın alamayacağı kadar pahalı. Caracas’taki Andres Bello Katolik Üniversitesi tarafından yapılan bağımsız bir ankete göre, bugün asgari ücret ayda yaklaşık üç dolar, gıda kuponları ve sübvansiyonlu benzin gibi 40 dolarlık devlet yardımlarıyla destekleniyor ve her 10 Venezuelalıdan sekizinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Muhalefet çöküşün Maduro’nun politikaları ve yolsuzluktan kaynaklandığını iddia ederken Maduro Venezuela’nın “ekonomik savaşın” kurbanı olduğunu savunuyor, ABD’nin Venezuela’nın önemli bir ihracat kalemi olan petrole uyguladığı yaptırımları işaret ediyor.
ABD’nin yayın kuruluşu CNN muhalefetin kazanmasının Venezuela’nın bu kaderini değiştirebileceğini yazdı. Washington’a göre sosyalist Maduro’dansa muhalefetin kazanması “demokratik” olacak ve bu da ABD yaptırımlarının kaldırılmasına vesile yaratacak. Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip. Gonzalez de seçilirse arkasına alacağı ABD’ye güvenerek Venezuela’yı ‘Amerika’nın enerji merkezi’ yapmayı hedefliyor.
Uluslararası cephede ise oylamanın sonucunun Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere tüm Amerika kıtasında göç şeklinde hissedilmesi bekleniyor. Venezuela ekonomisi çökerken, birçoğu Güney Amerika’ya dağılmış olan yaklaşık sekiz milyon Venezuelalı ülkelerini terk etmiş durumda. Venezuelalı anket şirketi ORC Consultores’in yakın zamanda yaptığı bir ankete göre Maduro’nun kazanması halinde katılımcıların yüzde 18’inden fazlası yıl sonuna kadar ülkeden ayrılmayı planlıyor.
Öte yandan ABD medyası, muhalefetin kazanmasının, Latin Amerika ve ötesinde jeopolitik sarkacı sallayacak “tarihi bir olay” olacağını ön görüyor. Bunu nedeni de Maduro hükümetinin Çin, İran ve Rusya’nın sadık bir müttefiki olması. Maduro yönetiminde Venezuela’nın da giderek yalnızlaştığını yazan CNN, Caracas’ın Amerikan Devletleri Örgütü gibi bölgesel forumlardan ayrılması ve Latin Amerika’nın en büyük ekonomik birliği olan Mercosur üyeliğini askıya almasını da anımsattı.
CNN’den Stefano Pozzebon bu yalnızlığın Maduro’ya göre sessiz, kuş sevgisiyle öne çıkan ve hatta “dede” diye adlandırılan González ile değişebileceği kanısında. “González’in Washington da dahil olmak üzere bölgedeki diğer hükümetlere ilişki kurmak adına yönelmesi ve uluslararası bağları yeniden inşa etmek için çalışması bekleniyor” denilen yazıda, “uluslararası bağlar” denirken de IMF işaret ediliyor. Çünkü muhalefetin ekonomik kalkınma planına göre seçimleri kazanırlarsa IMF gibi kuruluşlarla ilişkileri canlandırmak ve kısa vadede nakit ihtiyacını bu şekilde karşılanması bekleniyor.
Ve Venezuela halkı beş gün sonra yeni devlet başkanını seçmek için sandık başına gidiyor. Kim kazanacak; Devlet Başkanı Nicolas Maduro mu muhalefetin ortak adayı Edmundo Gonzalez mi?