‘Cevizin yerlisi’ paketleri kasımda market raflarında
Yılda 160 bin ton tüketime rağmen sadece 60 bin ton üretim yapılabilen Türkiye'de ceviz hasadı başladı. Ceviz Üreticileri Derneği yılda yarım milyar doları aşan ithalat yapıldığına, yerli üretimde verimliliğin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’de tarımda yıllardır çözülemeyen sorunların gölgesinde yeni bir ceviz hasadı dönemi daha başladı. Yılda 150-160 bin ton tüketimle (kişi başına yıllık tüketim yaklaşık 3,4 kilo) dünyanın en çok ceviz tüketilen ülkesi olan Türkiye “tarım ülkesi” olmasına rağmen ihtiyacının yüzde 60’ını başka ülkelerden ithal etmek zorunda kalıyor. Yıllık 60 bin tonla Çin, ABD ve İran’ın ardından dünyanın en büyük dördüncü ceviz üreticisi olan ülkemizde üretimin artırılması ve yaygınlaştırılması için çalışan Ceviz Üreticileri Derneği’nin (CÜD) 40 üyesi kasım ayı sonuna kadar sürecek olan hasada başladı.
CÜD, 10 Ekim’de dernek üyelerinden Türkiye’nin en verimli ve dünyadaki gelişmiş ülkeler ortalamasının üzerinde verime sahip MAYCEV’de hasat etkinliği gerçekleştirdi. Bursa’nın Yenişehir Ovası’nda düzenlenen etkinlikte konuşan MAYCEV Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yormazoğlu, bu yıl hasat sonunda ülke genelinde yaklaşık 60 bin ton rekolte beklendiğini belirtti.
Verimli bir üretim için en önemli unsurun yetkin insan kaynağı olduğunu söyleyen Yormazoğlu, 15 yıl önce ceviz üretimine başlama deneyimlerini şöyle anlattı:
“Bu işi ticari olarak yapmaya karar verdiğimizde teknik anlamda ceviz üretimine hâkim uzmanlar aradık fakat bu konuda ne akademide ne de piyasada yetkin kişilere ulaşabildik. O dönemde Türkiye’de sadece tek bir kapama ceviz bahçesi vardı ve böyle bir birikim söz konusu değildi. Bu durum da bizi yurt dışında bir arayışa itti. Araştırmalarımız sonucunda bilgi birikiminde ve verimlilikte Kaliforniya’nın oldukça ileri gittiğini gördük. Tarım konusunda dünyanın en önemli üniversitelerinden birinin UC Davis olması ve ceviz konusundaki en önemli araştırmaların bu kurum tarafından yapılması buradaki ana faktör. Ceviz üreticiliğinde, çeşit geliştirmelerden kültürel işlemlere ve mekanizasyona kadar neredeyse kapama ceviz yetiştiriciliğinin Kaliforniya’da icat edildiğini anladık ve bilgiyi kendi bünyemize aktarmak için oradan bir uzman arayışına girdik ardından bir danışmanla çalışmaya başladık. Kendilerinden aldığımız destekle bazı noktalarda yanlışlar yaptığımızı anladık ve süratle üretim konusunda kendimizi dönüştürdük, o noktadan sonra daha profesyonel bir yetiştiriciliğe adım attık. Sermaye ve teknik bilginin ötesinde bir şirket için en önemli unsurun yetkin çalışanlar olduğunu düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Ceviz bahçesi kurmanın arazi alımı, toprak hazırlığı, altyapı yatırımı, fidan ve ekipman yatırımları ile başlayıp, yıllık giderler hesaplanarak uzun vadeli bir yatırım sürecinden oluştuğunu vurgulayan MAYCEV Genel Müdürü Adem Argaç ise şöyle konuştu:
“Ağaçlar kendi masraflarını amorti edene kadar ceviz bahçesine yatırım yapılmaya devam edilmeli. Bu süreçte, teknik desteğin bahçenin ölçeğine göre tecrübeli bir danışman önderliğinde yürütülmesi önemli. Doğru bölge ve doğru tür seçimi yapıldığında, 7-9 yıl aralığında, ağaçlar maksimum verime ulaşır ve yatırım kendini amorti etmeye başlar, 12 yıl ve üzerinde kârlı bir yatırıma dönüşür. Yatırım için, kamu bankalarının hazine destekli kredilerinden ya da özel bankaların kampanyalarından yararlanarak finansal destek imkanları yaratılabilir. Ayrıca hibe ve teşvikler de araştırılarak başvuru yapılabilir” diyor.
Toplamda 1.600 dekarlık bir alanda, yaklaşık 30.000 ağaçlık bahçelere sahip Türkiye’nin en verimli ceviz bahçesi MAYCEV olarak üretimlerine devam ettiklerini belirten Adem Argaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Chandler ve Fernor ceviz çeşitlerini üretiyoruz. Bu iki çeşidin verimlilikleri farklılıklar gösteriyor. Chandler, Fernor’a göre yüzde 20 oranında daha verimli bir tür. Chandler, 8-9 yaşındaki gelişmiş bahçede bizim şartlarımızda 750-800 kiloya kadar verim verebiliyor. Fernor ise 600 kilo seviyesine ulaşabiliyor. Bahçemizde 1,250 dekarda Chandler, 350 dekarda ise Fernor cinsi ağacımız bulunuyor. Ceviz üretimi, tedariği ve satışındaki tüm süreçleri sürekli iyileştirme ve geliştirme felsefesiyle, teknolojiyi de kullanarak, ürün ve hizmet kalitemizi bu konudaki en ileri ülkelerdeki rakiplerimizin üzerine çıkararak Türkiye’nin en değerli ceviz markası haline gelmeyi hedefliyoruz. MAYCEV ceviz işleme ve kurutma tesislerine, mekanik hasat için gerekli makine ve ekipmana yatırım yaparak dünyada ceviz yetiştiriciliğinde önder olan ülkelerin teknolojik seviyesini yakaladık. Birim alandan verim miktarımız, bu alanda dünyadaki en ileri ülke olan ABD, Kaliforniya verimleriyle eş değer. Ürettiğimiz cevizler kalite olarak ismen istenen ve hem müşterilerimiz hem de son tüketicide ciddi talep gören bir ürün haline geldi. Sağlıklı cevizler üretip ürünlerimizi uygun koşullarda son tüketicilerimize ulaştırmaya devam ediyoruz.”
CÜD’den alınan bilgiye göre, ülkemizde yılda yaklaşık 100-120 bin ton ithalat yapılıyor, bu da global ceviz ve badem fiyatlarındaki artışla birlikte bugün yarım milyar doların üzerinde bir ithalat yapıldığı anlamına geliyor. Ayrıca ithal ürünlerin gemilerle yaptıkları uzun yolculuk sırasında haşerelere karşı “fümigasyon” olarak tanımlanan işleme maruz kalmaları ve satıldıkları marketlerde ürünün kaç yıllık olduğuna dair bilgi olmaması tüketiciler açısından olası bir sağlık tehdidi oluşturuyor.
Hasat etkinliğine katılan Avrupa Tarım Operasyon Yöneticisi Haşimcan Yazıcıoğlu verimli bir üretimle bu ithalatın büyük bir kısmını yerli üretimle karşılanabileceğine ve cari açığın düşürülebileceğine dikkat çekti. Üretimi artırmanın verimlilikten geçtiğine değinen Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
“Ceviz bahçelerinden düşük verim alınmasının başlıca nedenleri arasında yanlış arazi seçimi, tarımsal üretim teknikleri konusunda bilgi eksikliği, yanlış hasat ve depolama koşulları, yetersiz-uygun olmayan sulama teknikleri, hatalı gübreleme veya eksik besin maddesi kullanımı ile zararlılarla mücadelede eksiklikler bulunuyor. Verimliliği artırmak için ise modern teknolojiden faydalanılmalı. Bu teknolojiler arasında; damlama sulama sistemleri ve modern gübreleme teknikleri başta geliyor. Akıllı tarım teknolojileriyle toprak ve bitki sağlığının sürekli izlenmesi de verimliliğini artıran bir diğer unsur. Doğal afetlere karşı ağaçların uygun aralıklarla dikilmesi ve drenaj sistemlerinin iyi planlanması da büyük önem taşıyor. Kısacası, tüm teknolojik yeniliklerin takip edilerek üretime entegre edilmesi verimliliği artırıyor.”
Daha verimli bir üretime ulaşmak için uygulanacak teknolojilerin yanında bu konuda izlenmesi gereken stratejiler konusunda da açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, “Ekim alanı başına elde edilen ceviz miktarının, o bölgeye göre belirlenmiş verim standardına yakın veya üstünde olması verimli bir hasadın oluştuğunun en büyük göstergelerinden biri, en yüksek verime ulaşan ağaçlardan oluşan bir parselde ortalama olarak dekara 500 kilo ürün almak oldukça başarılı bir sonuç. Diğer yandan, elde edilen ürünün kalitesi de verimli bir hasadın işaretleri arasında bulunuyor. Lekesiz kabuk, yüksek randıman, açık renk iç ceviz ve hastalıksız büyük kalibre ceviz elde edilmesi başarılı bir hasat gerçekleştirildiğini gösteriyor” diye konuştu.