9. İstanbul Ekonomi Zirvesi başladı: Yeni dengeler ve küresil işbirlikleri

Türkiye ve dünyadan iş dünyasının liderlerini, akademisyenleri, bürokratları ve sektör temsilcilerini bir araya getiren "9. İstanbul Ekonomi Zirvesi" "Yeni Dengeler ve Küresel İşbirlikleri" ana temasıyla Çırağan Sarayı'nda başladı. 

Ekonomi 11 Aralık 2025

Küresel ekonomi, sürdürülebilirlik, sağlık, otomotiv, enerji, telekomünikasyon, sanayi, finans, eğitim, dijital dönüşüm, girişimcilik ve uluslararası yatırım gündemlerini tek çatı altında buluşturan zirve, iki gün boyunca birçok oturum ve B2B buluşmasına ev sahipliği yapacak.

Zirvenin açılışında konuşan Kuzey Makedonya Maliye Bakanı Gordana Dimitrieska Koçovska, dünya düzeninin değiştiğini, jeopolitik risklerin, enerji zorluklarının ve ekonomik şokların yeni bir küresel mimari yarattığını söyledi.

Koçovska, “Bugün ekonomik ve siyasi ilişkiler eşi benzeri görülmemiş bir hızla evrilmektedir. Küresel ekonomi bugün, küresel tedarik zincirlerinin eş zamanlı yeniden yapılandırılması, ekonomik büyümeyi yönlendirmede kamu politikasının artan etkisi, daha güçlü bölgesel entegrasyon ve dayanıklı ekonomilere duyulan artan ihtiyaç tarafından şekillenmektedir. Bu bağlamda, büyüklüğü ne olursa olsun her ülke ekonomik modelini yeniden tanımlama göreviyle karşı karşıyadır.” dedi.

Küresel belirsizlik ortamında geleneksel ekonomik önlemlerin tek başına yeterli olamayacağını ifade eden Koçovska, dayanıklılık oluşturan, güven tesis eden ve büyümeyi hızlandıran politikalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Dünyanın birbirine bağlı bir yapı sergilediğini, ekonomik politikaların koordine edilmesi gerektiğini ve ortak eylemlerin tekil adımlardan daha etkili olacağını dile getiren Koçovska, “Yeni küresel denge kendiliğinden şekillenmeyecektir. Vizyon, cesaret ve küresel değişimleri fırsatlar, dinamikler ve getiriler olarak görebilme kapasitesine sahip ülkeler tarafından şekillendirilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Koçovska, ülkesindeki dönüşüme ilişkin şunları söyledi:

“Hedefimiz, makroekonomik istikrar, katma değer üreten, yatırımları çeken ve kalkınmayı sağlayan rekabetçi ve dinamik bir ekonomidir. Bu amaçla finansal kurumlar ve kamu maliyesi reformları üç temel öncelikle yönlendirilmektedir. Bunlar, mali sürdürülebilirliğin artırılması, özel sektörde üretken yatırımların desteklenmesi ve kamu harcamalarında verimlilik ile şeffaflığın sağlanmasıdır.”

İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Saltık da son yıllarda yaşanan bölgesel gerginliklere, Kovid-19 salgını sürecine ve politik sınırlar yüzünden global tedarik zincirlerinde yaşanan değişime vurgu yaptı.

Yaşanan olumsuzlukların ülkeler arası üretim haritalarının yeniden çizilmesine neden olduğunu söyleyen Saltık, “Bu dönüşüm sürecine Türkiye’nin de uyum sağlaması lazım. Türkiye’nin, jeopolitik konumu, genç nüfusu ve güçlü sanayi altyapısıyla avantajlarını kullanarak odağını netleştirmesi gerekiyor.” dedi.

Küresel ekonomide yaşanan belirsizlikler ve olumsuzlukların, Türkiye gibi üretim altyapısı ve lojistik avantajı olan ülkeler için önemli bir fırsata dönüşebileceğine dikkati çeken Saltık, “Bu çerçevede hem üretim kapasitemizi artırıp hem de endüstriyel kabiliyetlerimizle küresel taleplere cevap verebiliriz, zaten veriyoruz. Türk şirketleri, artık küresel dengelere uyum sağlamakla kalmıyor, bu dengeleri dönüştüren, yeniden şekillendiren bir aktör olarak ortaya çıkma şansı var.” diye konuştu.

İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer de dünyanın içinde bulunduğu dönüşüme dikkati çekerek, dünyanın yeniden şekillendiğini ve bu değişimin ekonomik yapılar kadar kurumların, toplumların ve bireylerin beklentilerini köklü biçimde etkilediğini söyledi.

Enerjiden temiz teknolojiye, dijitalleşmeden sürdürülebilir kalkınmaya kadar uzanan geniş bir alanda işbirliklerinin artık tercihten öte zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Değer, şunları kaydetti:

“Bugün karşı karşıya olduğumuz küresel riskler, tek bir ülke ya da sektörün omuzlayabileceği boyutta değil. İstanbul Ekonomi Zirvesi, yalnızca fikir alışverişinin yapıldığı bir platform değil, çözüm üretme sorumluluğunu üstlenen bir ortak akıl buluşmasıdır. Bu yıl yeşil ekonomiye, temiz teknolojilere, inovasyon ekosistemine ve sürdürülebilir finansın yeni araçlarına özel bir alan açtık. Çünkü biliyoruz ki küresel rekabet gücü artık yalnızca ekonomik büyüklükle değil, çevresel sorumluluk, kapsayıcılık ve teknolojiye uyum kapasitesiyle tanımlanıyor.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.