İstanbul’un enflasyonu martta hız kesti ancak yıllıkta uçuşa devam ediyor
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, uyguladıkları büyük ölçekli sistemler ve hammadde tedarikini önceden yaparak simitten ucuz bisküvi ve çikolatalı gofret satabildiklerini söyledi.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, yönetim kurulu başkanlığında geçen 4 yıllık süreci İstanbul’da yapılan basın toplantısıyla değerlendirdi. Uyguladıkları büyük ölçekli sistemler ve hammadde tedarikini önceden yaparak simitten ucuz bisküvi ve çikolatalı gofret satabildiklerini anlatan Ülker, “Çünkü fiyat konusunda en önemli unsur girdi ve üretim maliyetini kontrol etmek. Simidin altına satmak ancak böyle olabiliyor. Böylece gençlerin cebindeki harçlığa uygun üretim yapabiliyoruz” dedi.
Ali Ülker, “‘İsrafsız şirket’ modeliyle çalışıyoruz. Ancak Türkiye’de en çok israf edilen gıdaların başında ekmek geliyor. Ne oldu yıllar içinde ekmeğin gramajı düştü. Çocukluğumda 600-800 gram somun ekmekler vardı. Şimdi ise 200-250 grama düştü. Burada paket açıldığında bitmesi esas, paylaşım boyu da var. Tüketici de bize bunu söylüyor. İsrafı engellemek adına küçültüyoruz” diye konuştu. “Ürünlerimizin bazıları 10, bazıları 20, bazıları 32 gram. Bu biraz da üretim teknolojisi ve kalıplamayla da ilgili” diyen Ülker, “Ama sonuç itibarıyla ürünlerimizde gramaj net şekilde yazılıyor ve fiyat etiketi üzerinde yer alıyor. Dolayısıyla burada bir tağşiş, gramajdan çalmak gibi bir şey söz konusu değil. Zaten bu suça girer” dedi.
Konuşmasında kakao fiyatlarındaki tarihi yükselişe değinen Ülker, “Fahiş fiyat konusunda üzülerek söylüyorum. Bazı kategorilerde enflasyonun üzerinde artış gösterebiliyor. Çikolata önümüzdeki günlerde bunlardan biri olmaya aday. Çikolatanın hammaddesi kakao çekirdeğinin fiyatı 1800-2000 dolarlardayken, 12.000 dolara kadar çıktı. Spekülatif olduğundan yüzde 25 gevşeme oldu. İnşallah mevsiminde düşer ve çikolatada o zammı yapmak zorunda kalmayız. Ama çikolata ithal girdi olmasına rağmen fiyatı bugün milli gururumuz olan baklavanın da altında” diye konuştu.
Enflasyon düşükken çikolatalı gofreti 5 yıl boyunca 1 liraya sattıklarını belirten Ülker, “Ama 38 gramdan 32 grama o zaman düştü. Şimdi 36 gram ile ideal gramajına geldi. Cepte Şok ile 6.75 lira oldu” dedi.
Fahiş fiyat konusuyla ilgili de konuşan Ali Ülker şunları söyledi: “Bu konuda neden hep marketlere yükleniliyor. Restoranlara gidiyorsunuz fiyatlar korkunç, aynı zamanda konaklama bedelleri çok arttı. Marketlerde bizim olduğumuz alanda Bizim Market toptan satış odaklı. Bireysel satışı da var ama zaten toptan satış yaptığı için fahiş fiyat uyguladığında yok olup gider. Çünkü profesyoneller çok daha hassas ve çok daha talepkar” dedi.
Diğer yandan fahiş fiyat konusunun göreceli olduğuna da dikkat çeken Ülker şöyle konuştu: “Zabıta markete denetime geldi. Markette yerli Osmancık, baldo ve ithal olmak üzere üç türlü pirinç var. İthal pirinç en uygun fiyatlı olanıdır. Zabıta memuru ithal pirincin fiyatına, birde Manyas üretilen baldo pirincin fiyatına baktı, arada fark var diyerek fahiş fiyat uygulaması yaptı. Halbuki bazen kaliteli ürünler en düşük vasıflı ürünü kıyaslayıp fahiş uygulaması yapıyorlar. İtiraz ettik ve iptal edildi.”
Yıldız Holding’in basit varlık bölünme yoluyla ikiye bölündüğünü belirten Ülker, yönetişimi sağlamlaştırmak için bunu yaptıklarını, böylece yurt dışı yatırımlardan ne gelir elde ettiklerini ve Türkiye’deki başarılarını görme imkanı bulduklarını söyledi.
Ancak zaman zaman bu durumun aile varlıklarını yurt dışına kaçırıyor şeklinde yanlış yorumlara neden olduğunu da belirten Ülker, “Yıldız Uluslararası Gıda Yatırımı AŞ, yurt dışındaki varlıklarımızın sahibi. İsminden anlaşılacağı üzerine İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) tescilli. Yıldız Holding de geçmişten beri İstanbul’da merkezi olan bir yapı. Dolayısıyla yurt dışındaki tüm varlıkları İstanbul Çamlıca Tepesi’nde konsolide olur” dedi.
Bu işi gerçekten yapmalarının nedeninin ise varlıkları ayırdıktan sonra Yıldız Holding Türkiye iştirakleri arasında satmayı düşündükleri bazı varlıkları olduğunu, böylece perakende ve atıştırmalık sektörlerine odaklanacaklarını söyledi.
Satmayı düşündükleri şirketler arasında Polinas Plastik San’ın olduğunu, onunla ilgi hazırlıkları tamamladıklarını belirten Ülker, “Talep de oluşuyor. Türkiye’ye de yeniden yabancı yatırımcı ilgisi var. Gelen fırsatları da değerlendireceğiz. Ufak ufak satılan varlıklarımız da var” dedi.
“Globalde toplam borcumuz 2012’de 9 milyar doları geçiyordu. Bize ‘Gece nasıl uyuyabiliyorsunuz’ diyorlardı. Biz de ‘Rahatız, karşılığı var’ diyorduk. Godiva, United Biscuits gibi global satın almalar, Şok ve diğer grup şirketlerinin hızlı büyümeleri ve bunları kredilerle finanse etmemiz, evdeki hesabın çarşıya uymaması bizi 9 milyar doların üzerinde borçla baş başa bıraktı. Bunun 6.5 milyar dolarını sendikasyona bağladık. Borçluluğumuzu güzel bir seviyeye çektik. Yıldız Holding, 2024 Nisan ayı itibarıyla sendikasyon borcunu 1.1 milyar dolara indirdi. 2030’a kadar vademiz var ama biz erken ödemeyi planlıyoruz. Sendikasyon dahil global borcumuz 2.5 milyar dolar seviyesinde. Geleceğe parlak bakıyoruz” dedi.
2023’te konsolide cirolarının yüzde 15 artışla 13.5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Ülker, bu yılda yüzde 10’luk bir artış beklediklerini açıkladı. 2023’te cironun yüzde 70’inin Türkiye’den, yüzde 30’nun ise yurtdışından geldiğini söyleyen Ali Ülker, Ülker’in karlılıkta, Şok’un ise 11 bine yakın mağazasıyla ciroda lokomotif olduğunu söyledi. Yaklaşık 80 bin çalışanlarının olduğunu, söz konusu rakamın 47 binin Şok’ta istihdam edildiği aktaran Ülker, “Her yıl 4 bin kişi istihdam eden bir grubuz. Hedefimiz 80 bini geçmek” açıklamasını yaptı.
Son 5 yılda (2019-2023) 1 milyar dolar yatırım gerçekleştirdiklerini de anlatan Ülker, “Bu sene için de Türkiye ve yurt dışı toplam 330 milyon dolar yatırım bütçeledik. 2024 yılında odaklanma stratejimiz ve hedeflerimiz doğrultusunda global liderlik yolculuğumuza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. Ülker, 98 farklı pasaporta sahip yaklaşık 80 bin çalışanı bulunduğunu da belirten Ülker, Yıldız Holding Kadın Platformu’nun yanı sıra fırsat eşitliği ilkesiyle yakından bağlantılı olan ‘çeşitlilik ve kapsayıcılık’ konularına büyük önem verdiklerini anlattı. Ali Ülker, bu amaçla Pladis’in ‘Nöroçeşitlilik Ağı’ projesiyle, işe alım kriterlerindeki bariyerleri ortadan kaldırarak nöroçeşitliliğe sahip bireylere (otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite, obsesif kompulsif bozukluk) alan açtıklarını ve işe alımda fırsat eşitliliği oluşturduklarının söyledi.
Yıldız Holding’de yönetim yaklaşımlarının temelini, ‘İsrafsız Şirket’ iş modelinin oluşturduğunu belirten Ülker, ‘Göreve geldiğim ilk günden beri sürdürülebilirlik önceliğim oldu. Yıldız Holding’de sürdürülebilirliği iş stratejilerimizin temeli olarak görüyoruz. 2050’ye kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmak üzere küresel ölçekte çalışmalarımıza devam ederken tüm şirketlerimizde yeşil dönüşüm yatırımlarımıza hız verdik” dedi.