ASO Başkanı Ardıç da müsrif devletten dert yandı

ASO Başkanı Ardıç'a göre kamu harcamaları rasyonel gerekçelere dayanan, verimlilik ve etkinlik çerçevesinde gözden geçirilmeli. Ancak enflasyonla mücadelede vergisel tedbirler yürürlüğe konurken harcama azaltıcı tedbirler görülmüyor.

Ekonomi 29 Şubat 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı
ASO Başkanı Seyit Ardıç'a göre, iş dünyası enflasyonla mücadelede bir an önce sonuca ulaşmak istiyor.

Ankara Sanayi Odası (ASO) şubat ayı meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç enflasyonla mücadelede gelir artırıcı vergisel tedbirler yürürlüğe konurken harcama azaltıcı tedbirlerin görülemediğini ifade etti. Ardıç iş dünyasının kamu harcamalarının rasyonel gerekçelerle, etkinlik ve verimlilik çerçevesinde gözden geçirilmesini beklediğini söyledi.

Enflasyonla mücadelede refah artışı ve sürdürülebilir büyüme için tek başına para politikasının yeterli olmadığını vurgulayan Seyit Ardıç “Bütünsel bir politika tercihinin ortaya konması ve kararlılıkla uygulanması gerekiyor” dedi.

Sanayicilerin orta ve uzun vadeli plan yapmakta zorlandığını, yüksek enflasyon ve kredi maliyetlerinin yatırım iştahını her geçen gün azalttığını belirten Ardıç dengeli bir strateji belirleyebilmek için istikrar ve güvenin şart olduğunu dile getirdi.

Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gelişimin yakından takip edilerek uygun politikanın kararlılıkla uygulanmasını isteyen Ardıç aksi takdirde bu zamana kadar katlanılan maliyetlerin boşa gitme ihtimalinin ortaya çıkacağını söyledi. Acı tecrübelerin enflasyon kontrol altına alınmadan atılan adımların dengelemeyi sağlayamadığını gösterdiğini belirten Ardıç şunları söyledi:

“Mevcut durumda parasal aktarım mekanizması iç tüketimi kıramıyor. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları faiz politikası ile bunu rahatça kırıp enflasyonu aşağıya çekebilirken biz çekemiyoruz. Fiyatlama davranışında ciddi irrasyonel bir durum söz konusu.”

‘Sıkı maliye politikası enflasyonla mücadeleye eşlik etmeli’

Ardıç’a göre Türkiye’de iç tüketim hâlen mevcut faiz seviyesine göre yüksek seyrediyor. ASO Başkanı Seyit Ardıç sıkı maliye politikasının da enflasyonla mücadeleye eşlik etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Sıkı para politikasıyla enflasyonun talep tarafıyla mücadele edilmeye çalışılırken, sıkı maliye politikasının da bu sürece eşlik etmesi gerekmektedir. Fakat maliye politikasında yeterince sıkılaştırma yapılamadığını görüyoruz. Diğer taraftan para politikasında ne kadar sıkılaştığımız da tartışmalı.”

Para arzının enflasyonun üstünde arttığına vurgu yapan Ardıç para arzı kontrol edilmeden sadece faiz aracıyla enflasyonla mücadelenin çok başarılı olacağını düşünmediğini dile getirdi.

‘Yüzde 53.4 ile borçlanıp yüzde 15.4 FAVÖK ile nasıl kâr edeceğiz’

Rekabet ettikleri ülkelerle karşılaştırıldığında işçilik maliyetlerinin yukarda kaldığını anlatan Seyit Ardıç, asgari ücretin 1000 dolar seviyesine geldiğini, bunun da yeni pazarlara girişi zorlaştırdığını belirtti. Sanayinin ağırlıklı olarak ithalata dayalı ihracat yaptığı için önümüzdeki dönemde bilançolarda gerekli döviz pozisyonuna ulaşılamayacağını ifade eden Ardıç faiz, amortisman ve vergi öncesi kârlılık (FAVÖK) oranının yüzde 15.4’e gerilediğini, firmaların yüzde 53.4 ile borçlanıp yüzde 15.4 FAVÖK marjıyla nasıl kâr edeceğini sordu.

Çalışma saatlerinin azaltılacağına yönelik haberlerden bahseden Ardıç EYT düzenlemesiyle zaten işgücünde azalma olduğunu, mesai saatlerinin azalması halinde şu anki eleman sorunundan öte ilave işgücü ihtiyacının ortaya çıkacağını aktardı.

‘Biz ihracatçılar da özeleştiri yapmalıyız’

TL’nin reel değerinin geçen yıl Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını ifade eden Seyit Ardıç ihracatta rekabet üstünlüğünü sağlayan tek faktörün kur artışı olmadığını, ihracatçının da şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini belirtti.

Ardıç rekabetçi ihracat için ayrıca üretim faktörlerinin kalitesi, doğru ve uygun sanayi politikası, yerli ara ve sermaye malı kullanımı, öngörülebilirlik gibi unsurlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’nin yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerde son beş yılda 204 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini vurgulayan Ardıç bu açık kapatılmadığı sürece daha çok satıp daha az kazanmaya devam edileceğini belirtti.

Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre de yaptığı sosyal medya paylaşımında Türkiye’nin toplam ihracatında yüksek teknolojinin payının yüzde 3,5 olduğunu belirterek şu görüşleri paylaştı:

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.